Acil yayın sistemidir. Acil bir bildiri için yayında kalın. | Open Subtitles | هذا بث الطوارئ ، ابقى قريباً في حال إعلان عام |
Bütün bu televizyonlar böyle bir yayın yakalayıp kaydetmek için ayarlanmış durumda. | Open Subtitles | كل هذه الاجهزة لاسجل بها وارى اذا يمكنني ان التقط اي بث |
- Yok, video yayını birçok proxy sunucusu üzerinden geliyor. | Open Subtitles | لا، لقد تم بث تدفق الفيديو مِن خِلال عِدة خوادم |
- Ki böyle yapma alışkanlığım var. - Profesör, canlı yayındayız. | Open Subtitles | في حال بدئي بالثرثرة أيها الأستاذ ، نحن في بث حي |
Tanrım... Bu yüzden onun için yayın istasyonu falan satın almalıyım. | Open Subtitles | انا ينبغي حقا عمل محطة بث لسينباي أو شي من هذا |
Yani o zaman bir tür yayın aracı mı arıyoruz? | Open Subtitles | إذاً أيجب علينا البحث عن مصدر بث من نوع ما؟ |
Twitter denen şeyden çok evvel, radyo yayınları vardı ve milyonlarca insanı tek yayın noktalarına bağlıyordu. | TED | قديماً حتى قبل الشيء المسمى تويتر الراديو قدم لنا البث وربط الملايين من الناس بنقطة بث واحدة |
İlk canlı yayın, dışı Pekin Olimpiyatları için tamamlandıktan sonra, 2012 Londra Olimpiyatları'ndaydı. | TED | كان أول بث حي له في أوليمبياد لندن 2012، بعد اكتمالِهِ من الخارج من أجل أوليمبياد بكين. |
Fakat Alhura'nın ABD içersinde yayın yapması yasal değil. | TED | ومع ذلك ، فإنه ممنوع بث الحرة داخل الولايات المتحدة. |
Izu'nun hiç bir yerinde illegal televizyon yayını yapıldığına dair herhangi bir kayıt yok. | Open Subtitles | ليس هناك بث غير مسجل ليس قانوني في أي مكان في إيزو |
Tüm ana haber ağları, bir düzineden fazla canlı radyo yayını ve gazetelerden muhabirler, hepsi senin ağzındaki baklayı çıkarmanı bekliyorlar. | Open Subtitles | لدينا جميع شبكات التلفزيون الكبرى وأكثر من اثني عشر بث إذاعي مباشر ومراسلين من جرائد الأخبار . الكل ينتظر |
Ben Dr. Marcia Fieldstone, Şikago'dan canlı yayındayız. | Open Subtitles | أنا د. مارسيا فيلدستون. بث حي من شيكاجو. |
Goodnight Yolu üzerindeki yerel Dallas film stüdyosundan çalışanlardan birinin bu sabah temizlik personeli tarafından bulunduğu olay yerinden canlı bildiriyoruz. | Open Subtitles | نحن في بث مباشر من المشهد الان في استديو دالاس المحلي للافلام في حي غوودنايت حيث ان احد الموظفين وجد ميتاً |
Football dahil birçok şey etrafa saçıldı. Kaplamasına yerleştirilen bir verici var, bu yüzden tam yerini biliyoruz. | Open Subtitles | وقد تم سقوط الكثير من الأشياء بما فيها الكرة النووية، وهناك جهاز بث في الحقيبة لذا يمكننا معرفة مكانها بالتحديد |
Arka taraftaki kamera yayınını kesebilir misin? | Open Subtitles | أتعتقدين أنّ بإمكانكِ قطع بث الكاميرا في الخلف؟ |
Genel olarak diyorum. Özellikle Beth seni gerçekten tatmin etti mi? | Open Subtitles | أقصد فى العموم , ماذا كان فى " بث " يجعلك تذهب بعالم أخر ؟ |
Ben sinyal artırmaya çalışıyorum ama... Bu zaman alacak olduğunu. | Open Subtitles | أنا أحاول بث الإشارة ولكنَّ ذلك سيستغرقُ مني بعض الوقت |
Röportaj bittikten sonra, Kanal 12, izleyemeyenler için bütün görüntüleri nezaketen son bir kez daha yayınladı. | Open Subtitles | ، وعندما انتهت المقابلة ، القناة 12 وكخدمةٍ منهم للذين فاتتهم المشاهدة أعادوا بث شريط الفيديو كاملا لآخرة مرة |
Otopsi odasından görüntü alamıyoruz. | Open Subtitles | المدير : لا يبدو أنه يوجد بث من غرفة التشـريح جيبز : |
Güya, internetten canlı yayınla öldürülen bir kadını gösteriyordu. | Open Subtitles | هذا الشريط عرض مرأة يتم قتلها على بث مباشر على الأنترنت |
Eğer bu gece mümkün olursa... bu isteği iletmeye çalışacağım... ve daha sonra senin için yayına sokacağım. | Open Subtitles | إذا إستطعت فعلها الليلة، سأحاول بث هذا الإهداء ثم سأجعله على الهواء لاحقاً من أجلك. |
Tesla'nın sıklıkla "Ölüm Işını" olarak adlandırılan elektrik gücünün radyo aktarımı üzerine yaptığı deneylerini tamamladığı ve noksansız hâle getirdiği bildirildi. | Open Subtitles | تيسلا كان قد ذاع عنه انه اتقن تجاربه علي بث الطاقه الكهربيه والمعروف بشعاع الموت |
A.B.D. hükümeti tarafından onaylanmış, yıllık Arınma işlemlerinin başladığını belirten bir acil durum yayınıdır. | Open Subtitles | هذا نظام بث الطوارئ نعلن عن بداية التطهير السنوي. الذي يجري بموافقة الحكومة الأميركية |