Kalan kısmı geri gelmeseydi Daha iyi durumda olurduk bence. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنكون بحال أفضل إذا لم نسترجع بقية الأموال. |
gidip bunu birkaç Daha yere koyarsak, iyi bir durumda olacağımızı düşünüyorum. | TED | اذا ذهبنا ووضعناه في مكانيين آخرين’ أظن اننا سنكون بحال جيدة |
- Ben iyiyim. Bira bile bundan Daha çok sarhoş eder. | Open Subtitles | أنا لست بحال سيئة حتى البيرة لا تجعلني أثمل هذه الأيام |
Yani her zaman hoş görünüyorsun ama şu anda Pek iyi görünmüyorsun. | Open Subtitles | أعني أنت تبدين بحالة جيدة دائماً، لكنك لا تبدين بحال جيدة جداً |
Evet. Eğer bir tesellisi olacaksa, benimkisinin durumu Daha kötü. | Open Subtitles | اذا كان ذلك يخفف عنك فإن متجري يبدو بحال اسوأ |
Bunun beni nasıl hissettirdiğini biliyor musun? Baban bizi iyi durumda bırakmadı. | Open Subtitles | اعرف ما مدى شعور ذلك علي لم يتركنا ابيك بحال جيد |
Kargo gemisi taramaya göre Alkesh'in durumundan Daha kötü bir durumda. | Open Subtitles | المسح على سفينة الشحن يشير إلى أنها بحال أسوأ من سفينة الكيش هذه |
Kız iyi görünüyor. Diğeri ise epey kötü durumda. | Open Subtitles | الفتاة تبدو بحال جيد الأخر يبدو بحال سيئة |
Bir nefes Daha almaman onun için çok iyi olabilirdi. | Open Subtitles | كانت لتكون بحال أفضل ان لم تأخذ نفساً آخر ابداً |
Otele döndüler. Cristina Daha iyiydi ama halsiz düşmüştü ve dinlenmeye ihtiyacı vardı. | Open Subtitles | عادوا للفندق، كريستينا كانت بحال أفضل و لكنها كانت ضعيفة و تحتاج للراحة |
Eğer hayatımıza hiç girmeseydi, her şey Daha iyi olabilirdi. | Open Subtitles | كنا سنكون بحال أفضل لو لم يدخل يوماً إلى حياتنا |
- Pek iyi değil Mike. En son konuştuğundan Daha kötü. | Open Subtitles | - ليست بحال جيدة يا مايك، أسوأ منذ أن تكلمت معه |
Buralarda vahşi ortamda uzun zaman yaşayan adamları Pek görmediğimi söylemek için geldim. | Open Subtitles | جئت لاخبركم بأنني عليم بحال الرجال الذين قضوا وقتا طويلا في البرية |
Hattie Mae'nin kusuruna bakma. Midesi Pek iyi değil de. | Open Subtitles | عليك أن تعذر هاتي ماي معدتها ليست بحال جيدة |
Ben iyiyim ama biraz Daha ileri gidip şunu söyleyeyim, sanırım sosyal medya olmadan sadece iyi değil, Daha iyiyim. | TED | حسناً ، فقد كنت بحال جيد، لكني أريد أن أواصل القول بأني لست فقط جيد بدون وسائل التواصل الاجتماعي، لكني أفضل بدونها. |
Amerikalı menajerime nasılsın desem, bana "Son derece iyiyim.'" Diye yanıt verir. | Open Subtitles | إذا كنت تسأل وكيل أعمالي الأمريكية كيف هو حاله سوف يقول لك أنا بحال جيد للغاية |
İyiyim. Bilirsin, mükemmel değilim. | Open Subtitles | أنا بحال جيدة ، أتعرف ، أنا لست بخير حال |
durumu kötüleşiyor. Bilmem fark ettin mi? | Open Subtitles | اليوم, متشائم قليلاً لكن بوجه عام أنا بحال جيدة |
Şu an için iyileşme gösteriyor ve böyle devam ederse yarın durumu Daha iyi olabilir. | Open Subtitles | انها تتعافى الان وربما غدا تكون بحال افضل |
Seni uzun zamandır görmüyordum. Gayet yakışıklı görünüyorsun. Nasılsın? | Open Subtitles | لم أرك منذ مدّة, تبدو بحال جيّدة, كيف تجري أمورك؟ |
Minnettar olmuştum, ama sağır olsam Daha iyi olurdu diye de düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت ممتناً، ولكن بطريقة ما اعتقدت أنني سأكون بحال أفضل لو كنت أبكم |
Kendimi tüm hayatım boyunca olduğumdan Daha iyi hissediyorum. | Open Subtitles | وشعرت أنى بحال أفضل مما كنت عليه فى كل حياتى |
Ne diyor bilmiyorum; ama hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. | Open Subtitles | لا أعلم عن ماذا يتكلم فأنا لم أكن يوماً بحال أفضل |