"بداية" - Translation from Arabic to Turkish

    • başladı
        
    • başlamak
        
    • başlıyor
        
    • başlangıçtı
        
    • başlangıçtır
        
    • başı
        
    • erken
        
    • başladığı
        
    • başlangıç
        
    • başlangıcı
        
    • başında
        
    • ilk
        
    • önce
        
    • başından
        
    • öncelikle
        
    Oldukça hoş ve hızla yayılmaya başladı, bio çeşitliliği bir zamanlar çok zengin olan Kuzeybatı Akdeniz'de aşırı büyümeye başladı. TED هي جميلة جدا ولديها بداية سريعة لتنمو سريعا في ما مضى غنية جدا التنوع الحي في شمال غربي البحر المتوسط
    Size en iyi arkadaşlarımdan birinden bahsederek başlamak istiyorum, Okolama Maduewesi. TED بداية أود أن أحكي لكم عن أحد أقرب أصدقائي، أوكولوما مادويسي.
    TV'de 10 dakikada bir yeni program başlıyor gibi hissediyorum. Open Subtitles تجعل كل عشر دقائقَ تمر، كأنها بداية لمشهد مسلسل جديدْ
    Sizlere beş tane kendine has sorun sunacağım. Köprüdeki kadınlar bir başlangıçtı. Open Subtitles وأنا لدي خمس مشاكل والمرأتين اللتين وجدتموهن على الجسر كانوا مجرد بداية
    Yine de bir başlangıçtır. Cinayet Masası'na bildireyim. Open Subtitles حسناً هذه بداية سأجعل شعبة جرائم القتل تبحث
    - Röportaj başı için bir çevrinim görüntü alacağız, tamam mı? Open Subtitles احمق , عليك اللعنة لقطة لتطويق الحركة في بداية المقابلة حسنا؟
    Evet, doğru. Onu bu akşam erken saatlerde seninle tartışırken gördüm. Open Subtitles هذا صحيح , لقد رأيته يتعارك معه فى بداية هذا المساء
    Batı Kenya'da 2012 Şubat başında, yağmurlar başladı, erken başladı, yağmurların erken başladığı zamanlar çiftçiler cesaretlidir, çünkü bu genellikle sezonun güzel geçeceği anlamına gelir. TED في بداية فبراير 2012 في غرب كينيا بدء المطر، وقد بدء مبكرًا وحين بدء المطر مبكرًا، يحث المزارعين لأنه عادةً يعني أن الموسم سيكون جيدًا
    Aynı zamanda, salgını ilk başlangıç zamanında görebileceğimiz bir yer. TED وتمكن أيضاً من كشف بداية إنتشار الوباء في وقت مبكر.
    Her şey zararsızca Wilkins'in kromozomlarda bulunan kimyasallardan birini incelemesiyle başladı. Open Subtitles بداية ويلكنز كانت بسيطة،وهي التحقيق في واحد من المركبات الموجودة بالكروموسومات
    Bunu şu şekilde düşünün. Bunu belirli amaçlar için bir şeyleri programlamaya başlamak gibi düşünün. TED فكروا في الأمر على النحول التالي. فكروا فيه على أنه بداية برمجة أشياء لأغراض محددة.
    Yoksul bir eski mahkum yeni bir hayata başlamak için şehre geliyor... ve önde gelen yurttaşlardan biri de ortaya atılıp... ona mali yardımda bulunmayı öneriyor. Open Subtitles سجين سابق فقير يأتى إلى بلدة جديدة بحثاً عن بداية جديدة وأحد المواطنين المرموقين يعرض عليه مساعدة مالية
    Bana göre bu hikaye Hans Sloane denen adamla başlıyor. Open Subtitles وبالنسبة لي,فإن بداية القصة هانز سلون من عند رجل اسمه
    önce başkanlığa aday olanların peşine düşüyor, sonra binaları yakmaya başlıyor. Open Subtitles بداية سعى وراء مرشحين العُمودية وثاني ما نعرفه هو حرق المباني
    Yuvarlak Masa Şövalyeleri sadece bir başlangıçtı... unutulmayacak güzellikte bir devirdi. Open Subtitles المصاحبة كانت بداية موجزة مدة جميلة لا يمكن نسيانها
    Kötü bir başlangıçtı. Sonra her şey yoluna girdi, anladın mı? Open Subtitles بدأنا بداية عنيفة لكن تحسنت الأمور بعد ذلك، أتفهمين؟
    10 gün uyumamış biri için sakinleşme iyi bir başlangıçtır. Open Subtitles التخدير بداية جيدة لمن لم تنم منذ عشرة أيام
    Biraz geciktik. Sinyal dağınık, ama bu da bir başlangıçtır. Open Subtitles نحن متأخرون قليلا الإشارة مبعثرة، لكنها بداية
    Her saat başı çiftler için bir slow parça çalıyorlar. Open Subtitles هم يقومون في بداية كل ساعة بتشغيل أغنية خاصة بالأزواج
    Ceset bu sabah erken saatte bulunmuş. Kafkasyalı erkek, 20'li yaşların başında. Open Subtitles ، عُثر على الجثة في الصباح الباكر ذكر قوقازي في بداية العشرينات
    Tasarımın tüm ciddiyetiyle başladığı 90lı yıllarda bilgisayar teknolojisi bu güçte değildi. TED بالتالي فإن القدرة الحاسوبية لم تكن موجودة في بداية التسعينيات عندما بدأت أعمال التصميم بشكل جدي.
    Yanlış yönde iyi bir başlangıç yapmışsın. Bunu niye yaptın? Open Subtitles كان لديك بداية جيدة في الاتجاه الخاطىء لماذا فعلت ذلك؟
    Ve bu fark edilebilir başlangıcı, öngörülebilir sonu olmayan bir hikaye. TED وهي قصة لا يوجد لديها بداية ملحوظ، و لا نهاية منظورة.
    Neden mi? 2000'lerin başında daha yüksek oranda güvenilir insana sahip ülkelerin refah düzeylerinin daha fazla olduğunu göstermiştim. TED لماذا؟ لقد تبين لي في بداية هذه الألفية ان الدول التي لدى سكانها نسبة ثقة مرتفعة هي الأكثر إزدهاراً
    Fakat Braille dijital kitaplardan yıllar önce dijitale geçti, 1980 yılların sonunda o hazırdı, neredeyse 30 yıl önce. TED ولكن لغة برايل أصحبت رقمية منذ سنين خلت قبل الكتب الرقمية، في بداية الثمانينات، أي قبل 30 سنة تقريبا.
    Bu yılın başından beri Calthrop adında hiç kimse... yasal olarak sınırdan geçmemiş. Open Subtitles لا أحد ابلغ بان كالثروب عبر أي نقطة حدودية قانونيا منذ بداية العام
    öncelikle, daha kötü beslenme, belki daha kısa ömre sebep oldu. TED بداية اصيبت عملية التغذية البشرية بوعكة وقد قصر متوسط عمر الفرد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more