"بقليل" - Translation from Arabic to Turkish

    • biraz
        
    • hemen
        
    • az
        
    • birazcık
        
    • kısa
        
    • küçük
        
    • azıcık
        
    • ufak
        
    • fazla
        
    Benim yanıtıma karşı biraz daha ritmik, biraz daha şiddetli bir yanıt oldu. TED صار أكثر إيقاعية بقليل، أكثر حدة بقليل كاستجابة للكيفية التي تجاوبت بها معه.
    Bunun yerine, biraz daha karmaşık bir şeye bakmayı tercih ediyor olabiliriz. TED بدلا من ذلك قد نكون بحاجة لاختيار شيء أكثر تعقيدا بقليل لنحلله.
    Şimdi, sıradaki şiir Armantrout'ınkinden daha eski, A. E. Housman'ınkinden biraz daha yeni: TED الآن، القصيدة التالية أقدم من قصيدة آرامانتراوت، ولكن أحدث بقليل من قصيدة أ.
    Bu rakam Birleşik Krallığın GSYH'nin hemen altında bir rakam. TED هذا أقل بقليل من الدخل القومى السنوى فى بريطانيا العظمى.
    Burası muhtemelen Kibera’da bulabileceğiniz en ilkel varoş, çöplük yığınının yanındaki sopa ve çamurdan kulübeden biraz daha ilkel. TED ربما يكون هذا الكوخ هو الأكثر بدائية في كيبيرا، أصغر بقليل من كوخ القش والطين القريب من كومة القمامة.
    biraz alın teri ve çalışmayla üstesinden gelinmeyecek sorun yoktur. Open Subtitles هناك بعض المشاكل لاتحل الا بقليل من العرق والعمل الشاق
    Çocukken buna benzer bir tane vardı. Bundan biraz daha büyüktü. Open Subtitles كان لدي واحدة كهذه عندما كنت صغيراً أكبر من هذه بقليل
    Afyonun neredeyse yarısını, belki biraz daha azını geri aldınız. Open Subtitles تمكنت من استعادة نصف المخدرات تقريباً أو ربما أقل بقليل
    Yavaş ol sert çocuk. Şekerine biraz da kahve alsana. Open Subtitles تمهل، ايها الرجل القوى، احظى بقليل من القهوة مع السكر
    Sen de güzel görünüyorsun, ama Riya'dan biraz daha az. Open Subtitles تبدين جميلة أنت أيضاً .. لكن أقل من ريا بقليل
    Belki siz iki ahmak da bana biraz saygı duymak istersiniz. Open Subtitles ربما الان ايها الاثنان الحمقى يجب ان تعاملوني بقليل من الاحترام.
    Eğer bir komplo varsa ortanın biraz aşağısına kadar uzanıyordur. Open Subtitles إذا كانت هناك مؤامره إنها تذهب لما تحت المنتصف بقليل
    Teşekkürler memure Nash ama sanırım bundan biraz daha büyük bir sorunumuz var Open Subtitles شكراً, ضابطة ناش, لكن أعتقد أننا ربما قد يكون لدينا مشكلة أكبر بقليل
    Bence yanımda bir avukat olmadan onunla konuşsam biraz daha fazla şansım olur. Open Subtitles أعتقد أني سوف أملك حظ أكثر بقليل بالحديث مع ريجينا ردون حظور محامي.
    biraz daha büyük yaşa uygun bir şeye ne dersin? Open Subtitles ماذا عن شيء أكثر من ذلك بقليل في سن مناسب؟
    İki yılı biraz aşkın süredir ama sürekli benimle kalmıyor. Open Subtitles أكثر من سنتين بقليل لكنها ليست مقيمة بشكل دائم معي
    Seni şu an biraz kıskandığımı itiraf etmem kötü mü olur? Open Subtitles هل هو سيء بأن أعترف بأني أشعر بقليل من الغيرة ؟
    Son bölümde, saltanatlarının sona ermesinden hemen önce, nasıl evrimleşip, gelmiş geçmiş en korku verici yırtıcılar olduklarını göreceğiz. Open Subtitles في الحلقة الأخيرة سنرى كيف انه قبل نهاية زمنها بقليل طورت الديناصورات أكثر المفترسين التي مشيت على الأرض رعبا
    Ve, bu adaların, aslına büyük parça ile az çok aynı şey olduğunu bulmuş olmam benim başlıca buluşlarımdan. TED وكان ذلك أحد أهمّ إكتشافاتي أي إكتشاف أنّ هذه الجزر هي مثل الشكل الكبير بأكمله، أكثر أو أقل بقليل.
    birazcık daha az güzel olman o düğündeki diğer kadınlara bir lütuf. Open Subtitles إنه معروف لكل إمرأة أخرى في ذلك الزفاف أنكِ أقل جمالا بقليل.
    kısa bir süre sonra da El Kaide savaşçılarının saldırısına uğradınız. Open Subtitles بعد ذلك بقليل ، تعرضتم لهجوم من مجموعة من مقاتلي القاعدة
    ve bu süpernova kalıntısının içinde küçük bir karadelik olacaktır, kütlesi kabaca Güneş'in kütlesinin 3 katı kadar olur. TED و داخل بقايا تلك المستعرات النجمية سيكون هناك ثقبا أسود صغير بكتلة أكبر بقليل من ثلاث أضعاف كتلة الشمس
    Pek tabii ki gizli kimliğiniz silah tüccarlığı olunca yani katillerle çalışacak kadar kafadan kontak olunca azıcık delilik yapmanızın zararı olmaz. Open Subtitles وطبعاً عندما تكون تغطيتك أنك مورد للأسلحة مجنون بما يكفي للتعامل مع عصابات القتلة لن يضر أن يتصرف بقليل من الجنون أيضاً
    Sonuçta siz yuva onarım işçilerinin ufak bir parça toprakla çıktığını... ...dışarda bıraktığını, ve geri dönüp içeri girerken görürsünüz. TED حيث يمكنكم مشاهدة عمال صيانة العش يخرجون بقليل من الرمل، يضعونه في الأسفل، يستديرون، ومن ثم يذهبون مجدداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more