"بلا" - Translation from Arabic to Turkish

• yok
• olmayan
• olmadan
• hiç
• hiçbir
• yere
• ve
• yoktu
• işe
• olmadığı
• şekilde
• boş
• "
• hayır
• olmaz

Bizden önce gelen insanların omuzlarında duruyoruz, buna şüphe yok.
نحن نعتمد على إنجازات الذين سبقونا وننتفع منها بلا شك.

EM: Bence güzellik ve ilhamın değeri şüphe yok ki çokça küçümseniyor.
أعتقد أن قيمتَي الجمال والإلهام لا يتم تقديرهما بالقدر الكافي، بلا شك.

Tanrı, sadece kainat için başka bir isim mi? hiç bir bireyselliği olmayan?
هل الرب مسمى آخر للكون فحسب, بلا أي وجود مستقل له على الإطلاق؟

İnsanlara sınırlama olmadan başarmaları için fırsat verdiğimiz zaman, bu onlara kişisel tatmin ve başarılı bir hayat sağlayacak.
عندما نعطي الناس فرصة للنجاح بلا حدود، فإن ذلك من شأنه أن يؤدي إلى تحقيق الذات وإلى حياة مزدهرة.

Ölenler birer odun parçası, çöp, kesinlikle hiçbir değeri olmayan...
كانوا يسمون الجثة باللوح أو الخرة بلا أي أهمية انسانية

Aslan çenesini gevşetince, bakıcı adam hareketsiz bir şekilde yere düştü.
أخيرًا عندما أرخَى الأسد فكيه، انزلق المروض إلى الأرض، بلا حراك

Demek, arkanda büyük bir ağ yok, gösterini nasıl yayınlamayı düşünüyorsun?
اذاً, بلا شبكة كبيرة خلفك , كيف تخطط الى بث عرضك؟

Bu belkide tüm ülkedeki en gizli oda ama, gördüğün gibi, nöbetçi yok.
ربما هى اكثر الغرف سراً على طول البلد ولكن, كما ترى, بلا حراس

Gereksiz riskler almakla ilgili hafızanda bir şeyler yok mu?
و لكن ألا تذكر ماقلته عن المخاطرة بلا داع ؟

- hiç ümit yok. Sanırım, bütün... - ...yolu boşuna geldik.
لا حظ على الإطلاق أظن أننا قطعنا كل المسافة بلا فائدة

Bordroları çalmaya kalkışan adamın ta kendisi, hiç şüphe yok.
إنه نفس الرجل الذي حاول سرقتي، بلا شك هذا هو

Karların altında bir yerde gömülü kaldığına hiç şüphemiz yok.
بلا شك هو مدفون في مكان ما هناك في الثلج

hiçbir şekilde hayatı olmayan, çok varlıklı bir adam mı?
رجل ثرى جداً و لكن بلا حياة على الإطلاق؟ كلا.

İnsanların hareketlerini açıklamaya fırsatları olmadan idam edildiği bir toplum mu?
أهو مجتمع حيث يتم به إعدام الناس.. بلا فرصة لتفسير أفعالهم؟

- Ne? Bir sorun olmadan tamir edebileceğini, garajda çalıştığını söylemiştin.
لقد قلت أن بإمكانه اصلاحه بلا متاعب وأنه يعمل في الورشة0

Bilim hiç tartışmasız hayatlarımızı daha parlak, uzun ve sağlıklı hale getirdi.
تمكن العلم بلا شك من جعل حياتنا أكثر نوراً، وأطول، وصحية أكثر

hiçbir sorun ona arkanı dönüp kaçacak kadar korkunç olamaz.
لا مشكلة بلا حل لكن ليس بوسعك أن تستسلمى لهـا

Yılda bir, biranın durmadan aktığı bu yere gelmeyi severiz
مرة في العام نحب ان نعوم في جعة بلا نهاية

Biz dört kişiydik, bir değil, ve şansımıza erkek yoktu
كنا أربعة، وليست واحدة ، ولحسن الحظ بلا أولاد ذكور.

Bundan daha işe yaramaz ve çirkin bir hayvan daha önce görmedim.''
ولم أرى حيوانًا بشع مثل هذا قط أو حيوانًا بلا فائدة مثله.

Bizim için ne gibi ilginç sorular olabilir ki yabancıların olmadığı bu dünyada?
ما الأسئلة المشوقة التي تنتظرنا في المستقبل في هذا العالم الذي بلا غرباء؟

Of ya, bunca şeyden sonra elim boş mu döneceğim?
رباه, إذاً بعد كل هذا ينتهي بي الأمر بلا شيء؟

hayır, memur bey. problem yok sorun olmadığını kim söyledi?
لا، ايها الضابط. لا مشكلة مطلقا ماذا تعنين بلا مشكلة؟

Buralarda söylenenlere göre göğsünde kıl olmayan erkeğe asla güven olmaz.
لدينا مثـل هنا رجل بلا شعر في صدره غير جدير بالثقة