Daha fazlasını da yapabilirim, ama benim düşünceme göre... elimdeki memurların çoğu, bu tür davaları yürütebilecek nitelikte değiller. | Open Subtitles | بوسعي فعل المزيد لكن ، من وجهة نظري أن معظم الأفراد لديّ ليسوا مُدرّبين بما يكفي للتحقيق في تلك القضايا بالشكل المطلوب |
Bana engel olamazsın. Yumurtalarımla ne istersem onu yapabilirim.. | Open Subtitles | لا يمكنك منعي بوسعي فعل ما أشاء ببويضاتي |
Bebeğim, sorun çıkmayacak. Bunu yapabilirim. | Open Subtitles | حبيبتي، سيكون الأمر على ما يرام بوسعي فعل ذلك |
Yine de Yapabileceğim her şey için çabalamak istiyorum. | Open Subtitles | لكن ما زلت اريد ان أبذل ما بوسعي فعل أي شيء |
Bu yüzden eski hâline dönüştü. Ve bu yüzden de onun için Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لذلك تحوّل ثانيةً و ليس بوسعي فعل شيء له. |
Üstümü çıkardım, çünkü kendime bunu yapabileceğimi kanıtlamak istedim. | Open Subtitles | لقدخلعتحمّالةنهوديلأنه .. حسناً، لأنّي أردت أن أثبت لنفسي بأن بوسعي فعل ذلك. |
İnan bana, keşke bunu yapabilseydim, ama yapamam. | Open Subtitles | صدقيني أتمنى لو بوسعي فعل ذلك لكن لا يمكنني |
Bunu yapabilirim. Dört dakika sürer. Kimse bilmez. | Open Subtitles | بوسعي فعل ذلك، إنّها محض أربعة دقائق، ولن يعلم أحدٌ. |
Evet, öyle yapabilirim. Kısa vadede öylesi daha kolay olur. | Open Subtitles | أجل، بوسعي فعل هذا فهي أسهل على المستوى القريب، |
Ama başkalarının yapamayacağı ya da yapmaya korkacağı şeyleri yapabilirim. | Open Subtitles | بوسعي فعل ما لا يقدر الآخرون على فعله ويخشون القيام به جدًّا. |
Bununla biraz daha ışık yapabilirim. Ya sen? | Open Subtitles | بوسعي فعل الكثير بالقليل من الضوء، هل يمكنك؟ |
Herşeyi yapabilirim. Tek yapmam gereken elimi sallamak. | Open Subtitles | .بوسعي فعل أيّ شيء .جُل ما عليّ فعله هو تحريك يدي |
Bunu yapabilirim, biliyorsun. | Open Subtitles | لنقل أنني جئت هُنا بوسعي فعل هذا وأنت تعرف |
Ölümünü izlemekten başka Yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | و لمْ يكُ بوسعي فعل أيّ شيء سوى مراقبتها تذوي |
Üstümdeki kontrolünü sıklaştırıyordu ama Yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | كان يُحكم قبضته عليّ لكن ما كان بوسعي فعل شيء |
Benim üstümdeki kontrolünü gittikçe sıkıyordu ama Yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | كان يُحكم قبضته عليّ لكن ما كان بوسعي فعل شيء |
Senin için Yapabileceğim bir şey olursa söyle. | Open Subtitles | اعلمني إن كان بوسعي فعل أيّ شيئ آخر لك. |
Yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن بوسعي فعل أي شئ لم تكن ذلك النوع من الأشخاص الذي... |
Bunu yapabileceğimi sandım ama yapamam. | Open Subtitles | ظننت أن بوسعي فعل هذا ولكن لا أستطيع |
Bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أدري ما إذا كان بوسعي فعل هذا |
Artık yapmam gerekenleri yapamam. | Open Subtitles | الآن لم يعد بوسعي فعل هذا رغم حاجتي لفعله |
Haber etsen bir şeyler yapardım. | Open Subtitles | لو أخبرتني لكان بوسعي فعل شيء |
Açıkçası bunu yapabilir miyim bilmiyorum. | Open Subtitles | لاكون صادقة ، لستُ متاكدة إن كان بوسعي فعل هذا |
Sizler arabadan düştüğünüzde, bir şeyler yapabilirdim ama yapmadım. | Open Subtitles | عندما وقعتم خارج تلك العربة كان بوسعي فعل شيء ما, ولكني لم أفعل |