Yaşayan kimse var mı diye görmek için, düşmanın pozisyonunda bir müfrezeyi takip ettim. | Open Subtitles | تبعت الفرقة إلى خطوط العدو لنرى لو ان هناك أحد حي |
Ve dün gece, onlardan birini camdan dışarıya kadar takip ettim. | Open Subtitles | والليلة الماضيه , تبعت واحدا منها خلال تلك النافذه |
Sanırım her şey böyle başladı. Cılız adamı, köşeden dönmeden önce iki blok kadar takip ettim. | Open Subtitles | أعتقد أن هذه هي بداية الأمر تبعت الرجل النحيل لمبنيين قبل أَن يدور |
Dwight'ı şehre kadar takip ettin ve onu fıskiyenin orada boynundan bıçakladın. | Open Subtitles | لقد تبعت دوايت إلى المدينة وطعنته في عنقه عند النافورة أهاذا صحيح؟ |
Hikâyem 4 Temmuz 1992'de, annemin Mısır'dan kalkıp üniversite aşkının peşinden New York'a gelmesiyle başlıyor. | TED | تبدأ قصتي في الرابع من شهر يوليو عام 1992، يوم تبعت أمي حبيبها الجامعي من مصر إلى نيويورك. |
Geçen tüm yıl boyunca kalbimi dinledim ve bu beni hiçbir yere götürmedi. | Open Subtitles | لقد تبعت قلبي السنة الماضية ولم يوصلني إلى أي مكان |
Maggie'nin öldüğünü duyduğumda, ben şehrin her yanını dolaştım, her ipucunun arkasından gittim, ve herşey gözlerimin önünde gizlenmişti. | Open Subtitles | , عندما سمعت ماغي ماتت نظفت المدينة , تبعت كل دليل وأنت ِ كنت ِ مختبأة على مرأى الجميع |
- Birkaç çocuğu takip ettim işte. | Open Subtitles | لقد تبعت بعض الأطفال وسمعتهم يتحدثون بشأن نيران في العراء |
Evet, yardımcını kamyoncu deposuna kadar takip ettim. | Open Subtitles | نعم، لقد تبعت نائبتك . حتّى أوصلته إلى شركة الشّاحنات |
"Söylentileri Porto Riko'daki küçük bir kasabaya kadar takip ettim. | Open Subtitles | إنها بالإسبانية. تبعت الشائعات إلى قرية صغيرة تدعى"موكا" في بورتوريكو. |
İpuçlarını takip ettim operasyonunuzu çevreleyen duvarlardan birkaçını yıktım. | Open Subtitles | لقد تبعت بعض الدلائل واخترقت بعض الشقوق التي تحيط بعملياتك |
Hey, çocuklar, izleri takip ettim Kırık dalların o binaya gittiğini gördüm | Open Subtitles | يا أصدقاء، تبعت نمط الفروع المكسورة حتى ذلك المبنى |
Onun sesini takip ettim, sonra ilk hatırladığım şey burada kendimi her zamankinden daha iyi hissederek yattığım. | Open Subtitles | ثم تبعت صوتها وعلمت ... انني متمددا هنا واشعر أفضل من قبل |
Kan izini takip ettim. Fenolpitaleinli kan testinin sonucu pozitif çıktı. | Open Subtitles | لقد تبعت مسار الدم الـ " فينوثالين " إيجابي للدم |
Ve senden kıdemli olanı takip ettin, pazarlık yaptın. | Open Subtitles | وانت تبعت رئيس الدير وتفاوضت معه. |
İnanmaya başladığım şey şu ki Stanfield'ı tren istasyonuna kadar takip ettin ve sürtündüğü ilk karıyı yakaladın. | Open Subtitles | وكذلك أنك تبعت (ستانفيلد) إلى محطة القطارات واعتقلت أول فتاة مرّ بجانبها |
Motosikletinle, Astsubay Boxer'ı takip ettin ve onu vurdun. | Open Subtitles | ركبت على دراجتك، تبعت ضابط الصف (بوكسر)، وأطلقت النار عليه. |
Arınma ayini yapmaya giden bu köylülerin peşinden gittiğim bu tepe gibi bir tepede. | Open Subtitles | تل كذلك الذي تبعت فيه بعض القرويين في طريقهم لطقس التطهير |
peşinden Chicago'ya gittim. Trenden indim. | Open Subtitles | لقد تبعت ذلك الفتى لشيكاغو ونزلت في محطة يونيون |
Ne yaptım? Kalbimin sesini mi dinledim? | TED | كيف فعلت ذلك ؟ هل تبعت حدسك ؟ |
Yalan söyleme konusundaki tavsiyeni dinledim ve yarın Taylor'ın partisine gitmek için bir itfaiye aracına ihtiyacım var. | Open Subtitles | تبعت نصيحتك حول الكذب والآن أنا أحتاج سيارة إطفاء في حفلة (تايلور) غدا |
Sokak köpeklerini takip ederek hayvanat bahçesine gittim. | Open Subtitles | تبعت مجموعة من الكلاب البرية إلى حديقة الحيوان. هذه هي الطريقة التي وصلت بها الى هناك. |