| İlginç. İşin tekniğinden mi yoksa başka bir şeyden mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | هذا مثير للإهتمام ، هل تتحدثين بآلية بحتة أم ماذا ؟ |
| Ama aradaki fark, sen daima... ayrılıktan bahsediyorsun... ben ise ilişkimizi sağlamlaştırmaktan. | Open Subtitles | لكن الفرق أنك دائماً تتحدثين عن إنهاء العلاقة وأنا أتحدث عن إستمراريتها |
| Evet, bildiğiniz eski bir şef, konuşuyorsun. Bu nedenle sürpriz davranma. | Open Subtitles | نعم انت تتحدثين إلى شيف سابق لا تتفنني بأن تبدي متفاجئة |
| Olacağın en son şey o iken Neden bir aptal gibi konuşuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تتحدثين كالحمقاء بينما أنتِ أي شيء عدا أن تكوني حمقاء ؟ |
| Kimden bahsettiğini biliyorum sanırım. İntihara meyilli, şiirler yazan tuhaf bir kız. | Open Subtitles | أعلم ما الذي تتحدثين عنه إنها فتاة كاتبة قصائد انتحارية وغريبة الأطوار |
| Seninle üç kere dans ettim. Ne diyorsun sen? Dans daha yeni başladı. | Open Subtitles | ما الذى تتحدثين عنه ، لقد بدأ الرقص لتوه لقد رقصت معك مرتين فقط |
| Tekrar söylüyorum, Neden söz ettiğinizi bilmiyorum ama evet, yok ettim. | Open Subtitles | لازلت لا أعرف ما تتحدثين عنه لكن، نعم.. لقد تخلصت منه |
| Ve şimdi tesadüflerden bahsediyorsun. Sanki insanlar hep kayboluyormuş gibi. | Open Subtitles | والآن تتحدثين عن المصادفات ، كأن الناس يختفون طوال الوقت |
| Köprüde generalin kızını kaçıran ekipten mi bahsediyorsun? | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن الفريق من الجسر الذين اختطفوا ابنة الحنرال |
| Olanlardan bahsediyorsun ama onlar uzun zaman önce olmuş oluyor. | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن أشياء قد حدثت و لكنها قد حدثت منذ زمن بعيد |
| Acaba oraya nasıl gidebilir... Sen neyden bahsediyorsun? | Open Subtitles | أوه ، هل يمكنك أن تخبرينى كيف أصل إلى ما الذى تتحدثين عنه ؟ |
| Sahip olduğun her şeyi kazanmanı sağlayan adamla bu şekilde mi konuşuyorsun? | Open Subtitles | هل هذة الطريقة التتى تتحدثين بها مع الرجل الذى اعطاك كل شىء |
| Onun yerini alan adamla konuşuyorsun şu an farkındasın değil mi? | Open Subtitles | انت مدركة انك تتحدثين إلى الرجل الذي استبدل به, أليس كذلك؟ |
| Çalışmam gerekiyor ama geldiğimden beri o çocuk hakkında konuşuyorsun. | Open Subtitles | مفترض أنك تعملين , أنت تتحدثين عنه منذ أن دخلت |
| Ben sadece,biz tasarım yaparken bir kez bile kocandan bahsettiğini duymadım. | Open Subtitles | فقط لأنني لم أسمع أنك تتحدثين عن زوجك و نحن نصمم |
| Konuştuğun o adama doktor mu diyorsun sen? | Open Subtitles | هل تسمين ذاك الشخص الذي تتحدثين معه طبيب؟ |
| Bu şekilde konuştuğun zaman sana Neden sinirlenmediğimi bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول معرفة سبب عدم غضبي عليكِ عندما تتحدثين إليّ هكذا |
| Aynı zenci adamla senin sanat sergisinde de konuştuğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | وتزعم أنه نفس الرجل الذي كنتِ تتحدثين معه في المعرض الفنى |
| Bahsettiğin o önemli belediye işi bu demek. | Open Subtitles | إذاً هذه هى الوظيفة الكبيرة التى كنتى تتحدثين عنها ؟ |
| -Benimle Neden konuşmuyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تتحدثين الى او تجيبى الهاتف عندما اطلبك؟ |
| - C lağımı. Cupid mi yani... biliyor musun anlamını? | Open Subtitles | أنت تتحدثين عن أمور لا تعرفين معناها هل تعلمين ماذا تعني ؟ |
| Sanırım onu tanıyorsunuz. Daha önce sizi onunla konuşurken gördüm. | Open Subtitles | أعتقد أنكِ يجب أن تعرفيها، لقد رأيتكِ تتحدثين معها مؤخراً |
| Hayır, terapiden bahsediyorsunuz. Öneminin farkında değilsiniz! | Open Subtitles | لا انتى تتحدثين عن العلاج ولا تدركى اهمية ذلك |
| Dün gece de aynı şeyi yaptın. konuştun durdun. | Open Subtitles | لقد بقيتي تتحدثين و تتحدثين و تتحدثين .. |
| - Bu yüzden mi Scapelli hakkında konuşuyordun? | Open Subtitles | أهذا ما كنتى تتحدثين عنه بخصوص سكابيللى ؟ |
| Şahane. Bu durumda, doğru kişiyle konuşuyorsunuz. | Open Subtitles | في هذه الحالة أنتِ تتحدثين إلى الرجل الصائب |