| Başlamadan önce bu eve ait bazı şeyleri geri vermem gerekiyor. | Open Subtitles | قبل ذلك لابد أن أعيد بعض الأغراض التى تخص هذا المنزل |
| Bu para Kızılderililere ait. Ben onların topraklarında büyüyüp avlandım. | Open Subtitles | إنها تخص أولئك الهنود لقد كبرت و طاردوني في أرضهم |
| Ofis idaresiyle ilgili minik bir problem hakkında ofis idarecisiyle görüşmek istiyordum. | Open Subtitles | كنت أريد محادثتك عن مشكلة تخص المسؤول عن المكتب مشكلة تخص المكتب |
| Savunma Bakanligi ve CIA'in sisteminde belgeler buldugu bir hacker. | Open Subtitles | وثائق سريه للغايه تخص سي اي ايه وجدت علي نظامه |
| Anneme aitti, ondan önce de onun annesine aitmiş... ve şimdi de senin oldu. | Open Subtitles | انها تخص أمى, ومن قبلها أمها والآن هى تخصك |
| Paulie'nin sana imzalattığı o kağıt vergi beyannamesi değildi. | Open Subtitles | الورقة التى وقعها بولى لم تكن تخص الضرائب |
| Phillip Hamersly'e ait olduğu belirlenen Mercedes'i... sudan çıkarmaya çalışıyor. | Open Subtitles | حيث الشرطة والمطافى يحركوا. مرسيدس قديمة تخص عضو كونجرس جمهورى. |
| Paris'teki gece kulübünden çalınan bir belge var. O patronuma ait. | Open Subtitles | الوثيقه التى تمت سرقتها فى النادى الليلى فى باريس تخص رئيسى |
| Bunlara ait olmayan bir sağ işaret parmağı izi vardı. | Open Subtitles | لدي بصمة تخص السبابة اليمنى لليد ولا تتوافق مع احد |
| Evde, öğrencilere ait olduğunu düşündüğümüz birçok parmak izi bulduk. | Open Subtitles | وجدنا الكثير من البصمات في بيتها ونفترض إنها تخص طلابها |
| Üç bin dönüm, genç ağaçlar. Malaylı bir Çinliye ait. Satması gerekiyor. | Open Subtitles | ثلاثة الالاف هكتار من الأشجار الصغيرة, تخص احد الصينيين المالايو, وهو مجبر على بيعها |
| Ben reddedince, karıma ait bir mektuptan söz ettin. | Open Subtitles | وعندما رفضت ، قلت شيئاّ عن رسالة تخص زوجتي |
| Sanırım annemin dosyası ile ilgili yeni bir şeyler buldum. | Open Subtitles | أعتقد أنّه لديّ بعض المعلومات الجديدة التي تخص قضية أمّنا |
| Seni temin ederim ki sadece soruşturma ile ilgili... konuşmalarınızı dinlemişlerdir. | Open Subtitles | أؤكٍدُ لكٍ أنهم سوف يستمعون فقط إلى أحاديث التي تخص التحقيق |
| Belki de bu nedenle kimlikle ya da kökenle ilgili sorulara cevap vermek benim için zor. | TED | ربما ذلك هو السبب أنّني أجد صعوبة في الإجابة على الأسئلة التي تخص الهوية والأصل. |
| Bayan Schmidt valizinde bir kondüktör üniforması buldu ama Pierre'in olamayacak kadar büyüktü ve ilave bir kanıt olarak bir düğmesi de eksikti. | Open Subtitles | والآنسه شميدت إكتشفت شيئا مدسوسا فى حقيبة السفر الخاصه بها كانت سترة محصل القطار و التى ليس من المحتمل أنها تخص بيير |
| Ve, her Alman askeri birkaç gerçek Nazi'den biri olmadığından, Coburg kasabası, Albay Claus Graf Schenk von Stauffenberg'in özel anısına, Alman Wehrmacht Ordusu ve Alman isyanı için bir anıt yapmaya karar vermiştir. | Open Subtitles | و لكي نضمن بأن الجندي الألماني لن يُخدع بعد الآن ببضعة مبادئ تخص الاشتركاية الوطنية |
| Carlotta'nın çantasında bulduğumuz gözlük kime aitti? | Open Subtitles | ولمن تخص النظارات النسائية التى وجدتها فى حقيبة مكياج شارلوتا ادامز ؟ |
| Kemikler Max Caine'nin değilse, kime ait? | Open Subtitles | إذا كانت العظام لا تخص ماكس كين فمن هو الشخص الميت؟ |
| Bilgi sadece benim bilgim dahilinde olan bir kişi hakkında. | Open Subtitles | معلومات تخص شخصاً محدداً، وأنا الشخص المؤهل لـ إثبات ذلك |
| Demiştiki insanoğlunun bilgisi tüm dünyaya aittir | Open Subtitles | لقد قال بأن المعرفة الإنسانية تخص العالم |
| Parmak izinin sahibi Gennady Ivanov, eski bir KGB ajanı şimdi Karjastan'ın başkanının özel güvenlik görevlisi. | Open Subtitles | البصمات تخص غينادى ايفانوف عميل سابق فى المخابرات السوفيتية و يعمل حاليا فى الحرس الخاص لرئيس كارجستان |
| Babamla alakalı birçok konunun gün yüzüne çıkacağını tahmin edememiştim. | Open Subtitles | لم أفهم كم يتعلق ذلك بأمور تخص والدي وكل شيء |
| Shawn hakkındaki tüm bilgileri hemen berbat otelime getirin. | Open Subtitles | أجلب لنا تفاصيل تخص شون للسنة التي مضت الى فندقي السرَي بأسرع ما تستطيع |