| O seni günlerdir arıyor. Belli ki seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | إنها تحاول الاتصال بك دون جدوى، جليّ أنها تريد التحدث |
| Polis seninle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | حسنا, الشرطه سوف تريد التحدث اليك ,انت تعلمين هذا |
| Yani tüm başkanlarla konuşmak istiyorsun, her birisiyle tek tek? | Open Subtitles | إذاً أنت تريد التحدث الى كل رئيس كل واحد منهم؟ |
| Daha sonra top oynarken bunun hakkında konuşmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريد التحدث بشأن الموضوع لاحقاً خلال لعبة رمي الكرة؟ |
| Buraya konuşmak için çağırdın, şimdi de konuşmak istemiyor musun? | Open Subtitles | لقد طلبتني هنا لكي تتحدث والآن لا تريد التحدث ؟ |
| - Ann benimle konuşmak istediğini söyledi. - Saunders istiyor. | Open Subtitles | أن اخبرتنى انك تريد التحدث معى- ساندرز هو من يريد- |
| Polisler seninle konuşmak istiyor. şu anda yoldalar. | Open Subtitles | الشرطة تريد التحدث إليك انهم في الطريق إلى هنا |
| Demek Bay Çift sandaletli hanım evladı konuşmak istiyor ha? | Open Subtitles | غير مهمين اوه، الآن تريد التحدث ياصحاب الصنادل؟ |
| Basın benimle konuşmak istiyor. | Open Subtitles | طوال الساعتين الماضيتين الصحافة تريد التحدث معي |
| Ona ulaşıp seninle konuşmak istiyor mu bakarım. Ama şüpheliyim. | Open Subtitles | يمكنني الوصول إليها، لأرى إن كانت تريد التحدث معك، لكنّي أشكّ في ذلك |
| konuşmak istiyor musun diye bi daha düşün çünkü Hans gerçekten yoruldu ve daha fazla bekletemem | Open Subtitles | فكر اذا تريد التحدث او لا تريد لأن هاز تعب حقا ولا استطيع ان احملك اكثر |
| Biliyorum Francis ile konuşmak istiyorsun, ama oğlu için kederli, yalnız kalmak istiyor. | Open Subtitles | أعلم بأنك تريد التحدث مع الملك ولكنه منعزل في حداد على طفله المسكين |
| İçkimizden önce iş mi konuşmak istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تريد التحدث الأعمال من قبل لدينا الشراب؟ |
| Sadece bir erkek böyle bir şey yapar. Peki benimle ne konuşmak istiyorsun? | Open Subtitles | لا بد انها من حركات الشباب بشأن ماذا تريد التحدث معي ؟ |
| Asistanımın göğüs uçlarından bu kadar konuştuğumuz yeter. Biraz iş konuşmak ister misin? | Open Subtitles | كفى كلاماً عن ثدي مساعدتي هل تريد التحدث في العمل ؟ |
| Karına ulaşmaya çalışıyoruz, onunla konuşmak ister misin? | Open Subtitles | نحن نحاول الإتصال بزوجتك. هل تريد التحدث إليها؟ |
| Babam aradığında, konuşmak ister misin? | Open Subtitles | حسناً إن أتصل والدي فهل تريد التحدث إليه؟ |
| Eminim ki kendine güven duymuyor ve bu yüzden bu konuda konuşmak istemiyor. | Open Subtitles | أنا واثق من أنها خجولة ولا تريد التحدث عن ذلك. |
| Meslektaşım yalnızca benimle konuşmak istediğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اخبرنى زميلى انك تريد التحدث معى فقط |
| Bekle biraz. Benimle Konuşmak istediğin bir şey olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | مهلاَ، كان هناك شيء تريد التحدث معي بشأنه، أليس كذلك؟ |
| Bir de seninle bir konu hakkında konuşmak istiyormuş. | Open Subtitles | و تريد التحدث .معك بخصوص أمراً ما |
| - Annemle ne konuşmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | بمّ تريد التحدث إليه مع والدتي؟ |
| Ya da belki de bu sabahki marifetin hakkında konuşmak istersin? | Open Subtitles | أو تريد التحدث عن حيلة سَحبتَ هذا الصباحِ؟ |
| Bay Kuipers, bir bayan sizinle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | مستر كيبرس؟ سيدة تريد التحدث معك أليس دي فيرس؟ |
| Eğer bunun hakkında konuşmak istersen, dinlemekten mutlu olurum. | Open Subtitles | لو تريد التحدث عنها ، سأكون سعيدة بالإستماع. |
| Daha konuşmak istiyorsan sıradaki randevumu ertelerim. | Open Subtitles | يمكنني أن أأخر موعدي القادم إن كنت تريد التحدث أكثر |
| - İnan şu an benimle konuşmak istemezsin. | Open Subtitles | من فضلك. ثق بي، كنت لا تريد التحدث معي الآن. |
| Konuşmak istediğin şey bu muydu? Para hakkında mı konuşmak istiyordun? | Open Subtitles | أهذا ما تريد التحدث بشأنه المال؟ |
| konuşmak istemediğin şeyler hakkında konuşmayacağız. | Open Subtitles | طبيعياً , لن نتحدث عن شىء لا تريد التحدث عنة |