Hayır hayır, kabul etmiyorum. Bu durumda biz de yorgun olabiliriz! | Open Subtitles | لا اقبل بذلك, اذا كان هو يتعب, فنحن ايضا نستطيع ان تعب |
Ne kadar yorgun olduğu veya ne kadar uzun çalıştığı veya hayatında ne olduğu farketmezdi her zaman beni dinleyecek vakti olurdu. | Open Subtitles | كان لايهمه كم هو تعب ,او كم بقي في العمل ,او ماذا كان يحدث في حياته |
Galiba bu yaşlı nehir delice akmaktan yoruldu ve sonunda biraz dinlenmeye karar verdi. | Open Subtitles | كما لو ان النهر العجوز قد تعب من من كل القفز والجري التي عملته هنا وقرر ان يستلقي ويستريح لفترة |
Sadece biraz yorgunum. Uçak yolculuğu, bilirsin. | Open Subtitles | إنه مجرد تعب بسيط، ارهاق سفر، كما تعلمين |
Tamam, peki, ben yoruldum, ama konu bu değil, anne. | Open Subtitles | حسنا ، انا الذي تعب ولكن هذا ليس موضوعنا ياامي |
İyi uyuyamama semptomları insomnia mağdurlarının yorgunluk, kafa karışıklığı ve stres içinde uyanmasına sebep olur, bu da bu süreci en baştan başlatır. | TED | عارض قلة نوم هذا يجعل المصاب بالأرق يستيقظ في حالة تعب وإرباك وتوتر، والذي يجعل العملية تبدأ من جديد. |
Kocam dışarı çıkmak istemediğini çünkü çok yorgun olduğunu söylüyor ama sonra bütün geceyi ESPN izleyerek geçiriyor. | Open Subtitles | زوجي يقول أنه لا يريد الخروج لأنه تعب ولكن بعدها يقضي طيلة الليل يشاهد قناة الرياضة |
Demek istediği senin yapmak istediklerini yapmaya yorgun olduğu. | Open Subtitles | مايعنيه أنه تعب من فعل ما تريدين أنتِ أن تفعليه |
Rüyasında, inekleri otlatırken yorgun düştüğünü ve uyuya kaldığını gördü. | Open Subtitles | لقد حلم أثناء رعيه لأبقاره أنه تعب كثيراً |
Evde oturmaktan çok yoruldu ve biraz dışarı çıkmak istedi. | Open Subtitles | و قد تعب من الجلوس في المنزل لفترة طويلة، و أراد الخروج. |
İkisini de. Üzgünüm çocuklar ama Appa hepimizi taşımaktan yoruldu. | Open Subtitles | آسف يا رفاق, لكن أبا تعب من حمل كل هؤلاء الناس |
Bu konseyin harekete geçmesini sabırla bekledim ama insanlarımız bu çürüyerek ölen Ark'ın içinde yoruldu. | Open Subtitles | لقد انتظرت بصبر هذا المجلس لكي يتحرك ولكن شعبنا تعب من الموت في هذه السفينه المتعفنه |
Şimdi Minneapolis'e geri dönmek zorundayız, üstelik çok yorgunum. | Open Subtitles | الان يجب علينا أن نعود إلى مينابولس وأنا تعب جداً |
Yeterince yorgunum zaten. Bir de sen üstüme gelme. | Open Subtitles | حتى إن لم أكن هكذا، أنا بالفعل تعب بما يكفي |
- Üzgünüm Gloria ve yorgunum. - Ne olmuş öyleyse? | Open Subtitles | أنا أسف يا (جلوريا) , وأنا تعب - وأن يكن؟ |
yoruldum. Acıktım. Yeni bir ev alamaz mıyız? | Open Subtitles | أنا تعب وجائع ،ألا يمكننا فقط اشتراء منزل جديد؟ |
Tanrım. Çok yoruldum, seni aşağılamıyorum. | Open Subtitles | يا إلهي، أنا تعب جداً لدرجة أنه لايمكنني إهانتكِ |
Kişide meydana gelen aşırı yorgunluk ve kimyasal dengesizlik hayali görüntüler görünmesini ve sesler duyulmasını tetikleyebilir. | Open Subtitles | تعب ذهني ولا توازن كيميائي ترى أشياء غير حقيقة .. |
Schmidt senin fark etmediğin şeylere zaman harcamaktan bıktı. | Open Subtitles | شميدت تعب من القيام بإعمال لك من دون ان تلاحظ |
Onlar karşılama komitesi. Cehennem beklemekten sıkılmış olmalı. | Open Subtitles | انهم حفل الترحيب اعتقد ان الجحيم تعب من الانتظار |
Biliyorum yorgunsun, ama bebeğe bakman gerek. | Open Subtitles | عزيزي، أعرف أنك تعب لكن عليك الإعتناء بالطفل |
Lois'in öfke kontrolü tekniğinden bıktım usandım. Hiç bir işe yaramıyor. | Open Subtitles | أَنا تعب مِنْ تقنيات إدارةِ الغضبِ للويس انهالاتنجح. |
Biz gidiyoruz. Ama en çok, evinin önünde çimenlik olmamasından bezmişti. Eve erken gelmesini sağla. | Open Subtitles | -لكن بالأخص "ماكس" كان تعب من أن ليس لديه سيولة مالية |
Eşek diğerlerin ağır işlerinin yükünü yorulmadan çeker. | Open Subtitles | الحمار الحقيقي يحمل بلا تعب الأحمال الثقيلة عن الآخرين. |
Derimde yanma hissi kemiklerimde keskin ve soğuk bir acı hissi kas yorgunluğu, kalp çarpıntısı bulanık görme, kulak çınlaması baş dönmesi, mide bulantısı, nefes darlığı... | Open Subtitles | الشعور بالحرق في جلدي ألم كالبرد القارص في عظامي تعب في عضلاتي وخفقان في قلبي تشوش الرؤية و أزيز في أذني |
Belki de yaptığı her hareketin belgelenmesinden yorulmuştur. | Open Subtitles | أو ربما أنه تعب وحسب من أن تسجل له كل حركة |
Otoyol kenarlarından yıllarca bir hiç uğruna ve hiç ilerlemeden çalışmaktan bıkmış her insanı kurtarırdım | Open Subtitles | أنا آخذُ حق كُلّ شخص تعب من وظيفته وعمله لسنوات في المصانع بدون مقابل .. |
Alan , dünyadaki her güzel kadına seks karşılığında onu dinlermiş gibi yapmaktan Yorulan en az bir adam düşer. | Open Subtitles | هناك على الأقل رجل واحد... تعب من التظاهر بالإستماع... إليها ، كبديل للجنس. |