"جذاب" - Translation from Arabic to Turkish

    • seksi
        
    • yakışıklı
        
    • hoş
        
    • çekicisin
        
    • tatlı
        
    • güzel
        
    • şirin
        
    • sevimli
        
    • etkileyici
        
    • Akılda kalıcı
        
    • cazip
        
    • ateşli
        
    • tatlısın
        
    • itici
        
    • seksisin
        
    Yaşlanan güzel, genç seksi çocukla ameliyatı başlamadan önceki son zevkini yaşıyor. Open Subtitles شاب جذاب وصغير شيخوخة الجمال تتمتع بماضيها الحر قبل بدء العمليات الجراحية
    Ne yağmur ne güneş ne de seksi barmenler bunu elimden alabilir. Open Subtitles لا الأمطار أو أشعة الشمس أو ساقى جذاب يقف فى طريق ذلك
    Ama kendisi çok yakışıklı, düşünüyordum da bunu size sormamalıyım aslında, Mary'ye sormalıyım. Open Subtitles لكنه جذاب جدا أنا أتسائل. لا ينبغي أن أسئلك، يجب أن أسأل ماري.
    İşinde çok başarılı, sosyal becerileri var, çekici, gerçekten çok hoş birisi. Open Subtitles لديه عمل جيد و حياة اجتماعية إنه جذاب و هو حقا لطيف
    Bana da çekicisin, ama sana alıştım. Open Subtitles أنت جذاب بالنسبة لي يا عزيزي لكني تعودت عليك
    Çok tatlı ve nazik biri. Kendisine bakacak birine ihtiyacı var. Open Subtitles إنه جذاب جدًا بالفعل كما أنه يحتاج لشخص ما ليعتني به
    Birincisi, çok çekici bir gezegen -- halkaları çok güzel falan filan. TED الأول هو أنه كوكب جذاب و هي الجاذبية التي تعطيه إياها الحلقات.
    Pekala, sol kalçamın yanağında küçük şirin bir dövme var. Open Subtitles حسنا, لدى وشم صغير جذاب على الجزء الأيسر من مؤخرتى
    Ölen seksi bir adamın son isteğini gerçekten red mi edeceksin? Open Subtitles هل سترفضين آخر طلب من أكثر شخص جذاب ومحكوم عليه بالأاعدام؟
    Ve doğal olarak , genç bayanlar ile de ilgili seksi hiçbirşey yoktur. TED حيث ليس هناك شي جوهري جذاب حول هاؤلاء البنات الشابات
    Kabul et, tatlı olabilirsin ama seksi değilsin. Open Subtitles واجه ذلك الن ربما انت جميل جدا لكنك لست جذاب
    Kendi ayrılık kurallarımın ilkini bulmuştum: onun seksi ve senin mutlu göründüğün bütün fotoğrafları at. Open Subtitles كانت بعد أن قمت باختلاق أسرع طريقه للانفصال تحطيم جميع صوره والتي يظهر بها جذاب وانتي تكونين سعيده
    - Epey yakışıklı olduğunu biliyoruz. - Ayakkabılarından pek hoşlanmadım. Open Subtitles ـ نعرف إنه جذاب للغاية ـ لم يعجبني حذائه كثيراً
    Normal, tatlı, yakışıklı kendin olursan her şey yoluna girecek. Open Subtitles فقط كن كما أنت، رائع، جذاب .وكل شئ سيكون بخير
    Oliver son derece hayat dolu, yakışıklı, çekici ama oldukça dengesiz bir erkekti ve kalbimi bütünüyle çalmıştı. TED كان أوليفر جذاب للغاية فهو ذكر وسيم، ساحر وغير اعتيادي حتى أني وقعت في حبه تماماً
    Gençler için ne hoş bir eğlence, öyle değil mi Bay Darcy? Dans etmek gibisi yoktur! Open Subtitles ياله من مرح جذاب للشباب , لاشىء مثل الرقص
    Çok çekicisin. Open Subtitles أعيش حياتي على نحو مفتوح و صادق على قدر الإمكان. أنت جذاب بشكل تام.
    Jane gibi tatlı ve ateşli biri ile konuşabilmen bile büyük bir şans. Open Subtitles يجب ان تشعر انك محظوظ لأنك تكلمت مع شخص جذاب ولطيف مثل جان
    Dört hafta önce şirin, bekâr eski moda ata binmeyi seven bir adamla karşılaştım. Open Subtitles منذ اربع اسابيع قابلت شخصا جذاب رجلا من الطراز القديم
    - Dedim ki o sevimli, yakışıklı ve hoş bir gülüşün var. Open Subtitles . . وقالت وقلت بأنك جذاب وبأنه لديك أبتسامة جميله
    Oh, hayır çok kolay olmuş.Herkes bu prensin ne kadar etkileyici olduğunu söyleyebilirmiş. Open Subtitles أوه ، إنه شئ سهل جداً أى شخص يمكن أن يدرك أن الأمير كان جذاب
    Keşke kulağa bu kadar kötü gelmeseydi. Çok Akılda kalıcı. Hayır! Open Subtitles أتمنى لو لم أبدو شريرة جداً لأنه جذاب جداً
    Bugünlerde, genç bir erkek için detektifliği cazip kılacak sayıda cinayet işlendiğini zannetmezdim. Open Subtitles لم اكن اظن ان هناك جرائم كثيرة هذه الأيام تحتاج التحقيق وتجذب اليها رجل شاب جذاب
    Bugün bana neler oldu bilmiyorum ama işin aslı sen çok tatlısın. Open Subtitles لا اعرف ما الذي حصل لي اليوم لكن حقيقتاَ , انك جذاب للغاية
    Sen tüm hayatımda tanıdığım en itici adamsın. Open Subtitles لا , أنا متأكدة بأنك أكثر رجل غير جذاب قابلتة
    Yani o kadar seksisin ki, insanlar geçerken telefonunun fişini çekiyor. Open Subtitles إذا، أنت جذاب جدا لدرجة أن الناس يفصلون هاتفك عن الشحن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more