İyi ya da kötü adam rolü oynamak, benim için sorun değil. | Open Subtitles | أنا لا يهمني سواء كان الدور شخص جيد أو سيء أو قبيح |
Aslında iyi ya da kötü yok, onları ortaya çıkartan şey, düşünce. | Open Subtitles | ولا يوجد شيء جيد أو سيء ولكن تفكيرنا هو الذي يجعله هكذا |
Epidemiyoloji, gerçek hayatta karşılaştığını şeylerin sizin için iyi ya da kötü olduğunu ayırdetme yoludur. | TED | علم الأوبئة هو علم كيف نعلم فى العالم الحقيقى ما إذا كان إنتشارُ شيئ ما هو أمرٌ جيد أو سيء فيما يخص البشر |
Artık başıma başka birşey gelemez, iyi veya kötü olsun hiçbirşey. | Open Subtitles | لا شيء أكثر من هذا يمكن أن يحدث لي، أي شيئ جيد أو سيئ. |
Aslında iyi veya kötü diye birşey yoktur, sadece düşünme şekliniz bunu belirler | Open Subtitles | لماذا أذا,لايعني شيء بالنسبة لك,ليس هناك أي شي احد الامرين جيد أو سيئ,بمجرد التفكير بها يجعلها كذالك |
- Umarım bir-iki hafta ortalıkta görünmeyince moralimin düzeleceğini düşünmemişsindir. | Open Subtitles | بعد أسبوعين .. لتجدني في مزاج جيد أو شيء من هذا القبيل |
İyi ya da kötü, farklı versiyonlarımın üzerine yansıtıldığı boş bir tuvaldim. | TED | بشكل جيد أو سيء ، كنت جدارية فارغة معروضة عليها نسخ مختلفة من نفسي |
Başka bir kişi öldürmek ise, iyi ya da kötü Seni yenmek olacaktır. | Open Subtitles | إذا قتلت أي شخص .. جيد أو شرير سأقضي عليك |
O halde, sizin için fark etmiyor. Aslında, iyi ya da kötü diye bir şey yok, düşünceyle var oluyorlar sadece. | Open Subtitles | حسناً،الأمر ليس بيدك حيث أنه لا يوجد شيء جيد أو سيء |
iyi ya da kötü adam olup olmadigini bir süreligine kenara birakalim tamam mi? | Open Subtitles | دعنا نترك للحظة مسألة كونه رجل جيد أو رجلٌ سيء, واضح؟ |
Fakat kararın sonucu, kararın iyi ya da kötü olduğunu belirler. | Open Subtitles | ولكن هذا هو رد الفعل الذي يحدد ما إذا كان الخيار هو جيد أو سيئ، |
Eğer bir şey tasarlarsanız ve insanlara sorarsanız: "Neden iyi ya da kötü olduğunu düşünüyorsunuz?" | TED | إذا افترضنا أنك صممت شيئًا ثم سألت الناس، "لماذا تعتقد أنه جيد أو سيئ؟" |
İyi ya da kötü, bu adamı bağlayacağım. | Open Subtitles | جيد أو شرير سوف أقيد هذا الشخص |
İyi ya da kötü, bu adamı bağlayacağım. | Open Subtitles | جيد أو شرير سوف أقيد هذا الشخص |
Bunun gibi adamlar sadece , iyi veya kötü şeyler yaparken böyledir. | Open Subtitles | الشخص يبدو هكذا فقط متى ينوى القيام بشيء جيد أو سيئ |
İnsanların sadece iyi veya kötü şansları olduğunu söylerler. | Open Subtitles | يقولون ان الناس يحصلون إما على حظ جيد أو حظ تعيس. |
İyi veya hasta olsak da itiraf etmeliyiz hep farklı hissetmek istedik eşsiz hissetmek. | Open Subtitles | يجب أن نعترف بأن هذا الشيء أما يكون جيد أو سيء، وكنا دوماً نريد أن نشعر بإننا مختلفين، وفريدين من نوعنا. |
- Sen de benim kadar iyi biliyorsun iyi veya kötü, herkes savunulmayı hak eder. | Open Subtitles | أنت تعلم كما هو عملي جيد أو سيئ, كل شخص يحتاج لدفاع. |
Bak, bu iş nasıI biterse bitsin, iyi veya kötü, bana kendi yanında ihtiyacı olacaktır. | Open Subtitles | أنظري، مهما أنتهى هذا الأمر، على نحو جيد أو سيء, سوف يحتاجني أن أكون بجانبه. |
- Umarım bir-iki hafta ortalıkta görünmeyince moralimin düzeleceğini düşünmemişsindir. | Open Subtitles | بعد أسبوعين .. لتجدني في مزاج جيد أو شيء من هذا القبيل |
İyi mi kötü mü bilmem ama bence her şey o zaman başlamış. | Open Subtitles | إدعه جيد أو سيئ، لكن لربّما ذلك حيث هو كلّ بدأ. |
Ben iyinin veya kötünün olmadığına bakış açımıza göre değiştiğine inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يوجد شيء جيد أو سيء ولكن التفكير ما يُحدد. |