"حدّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kadarıyla
        
    • sınırı
        
    • Biraz
        
    • sınır
        
    • limiti
        
    • limit
        
    • oldukça
        
    Bildiğim kadarıyla son olaylardan sonra Biraz izin yapmak istediği. Open Subtitles على حدّ علمي، هي تأخذ وقتا للراحة بعد ما حدث
    Aynı şekilde ön sahne. Bildiğimiz kadarıyla dünyada mevcut, yukarıdan tümüyle yok edilebilen tek bina bu. TED خشبة المسرح أيضاً. على حدّ علمنا, فإنّ هذا المبنى هو الوحيد في العالم الذي يسمح لخشبة المسرح كاملة أن تطير عالياً.
    Çünkü gördüğüm kadarıyla kadınların yanında Biraz sinirli oluyorsun. Open Subtitles لأنني أرى بأنّ كعصبي إلى حدّ ما حول النساء صحيح؟
    Kabalık etmek istemem ama, bekleme sırası için de bir yaş sınırı vardır. Open Subtitles أنا لا أَقْصدُ أَنْ أَكُونَ مُميّز، لكن هناك حدّ عمر لتَقَدُّم قائمةِ الإنتظار.
    Seçebileceğim ürün sınırı yok mu? Open Subtitles ليس هناك حدّ إلى كم من المواد التي أنا هَلّ بالإمكان أَنْ يَختارُ؟
    Benim için Biraz daha zor olacak ama idare ederim. Open Subtitles سيكون ذلك أصعب إلى حدّ ما بالنسبة لي لكنّي سأتدبر
    Onları aldatabilirseniz sınır tanımazsınız! Open Subtitles إذا كنتم تستطيعون خداعهم، إذاً فليس هناك أي حدّ للتزايد
    Bildiğim kadarıyla pazartesi sabah işe gelmen gerek. Open Subtitles على حدّ علمي، تلتحقون بعملكم يوم الإثنين كما العادة
    Eğer onun benim işçim olmasından ve ona ne yapması gerektiğini söylememden, dem vuruyorsan, bildiğim kadarıyla bu işler böyle yürüyor. Open Subtitles إن كنت تشير إلى حقيقة أنها موظّفتي وأخبرها ماذا تفعل، على حدّ علمي هذه هي طريقة سير الأمر
    Bildiğimiz kadarıyla, 76 personel Caledonia toprağında. Open Subtitles على حدّ علمنا وجدنا 76 فرداً.. في مناطق كاليدونية
    Çünkü kontrol artık onda. Ve bildiğimiz kadarıyla, Çavuş'un bankanın koridorunda yerde ölü olarak yatıyor. Open Subtitles لأنّه المسيطر الآن، وعلى حدّ علمنا، فإن رقيبك مسجىً على أرضية المصرف ميتاً
    Sadece... aptalca bir not, bir şaka anladığım kadarıyla. Open Subtitles لقد كانت مجرّد رسالة تافهة قد تكون مزحة على حدّ علمي
    Gördüğüm kadarıyla ilk engel şu duvar yürümeyi sonra düşünürüz. Open Subtitles على حدّ علمي فإنّ أوّل تحدٍ هو تخطي هذا الحائط، وبعدها يمكننا القلق حيال عبور الأرضيّة
    İş yapabildiğiniz sürece yaş sınırı yoktur. Open Subtitles ليس هناك حدّ للعمر طالما يمكنك القيام بالعمل
    Ne kadar sinirlenirsen, o kadar güçleniyorsun ve öfkenin bir sınırı yok. Open Subtitles كلما زاد غضبك، كلما زادت قوتك، وليس هناك حدّ لغضبك.
    İnsanın alabileceği bilginin de bir sınırı var. Open Subtitles لكن هناك حدّ للمعلومات التي يمكن أن تكون عن المرء.
    Bunca yıl, kaza yetkisine dair kaç sınırı yok saydın acaba? Open Subtitles كم من حدّ للسلطة أُنتهكته على مرِّ السنين؟
    Senin aynı şekilde hissetmemen benim için Biraz şaşırtıcı oldu. Open Subtitles أنا مفاجئ إلى حدّ ما أنت لا تحسّى بنفس الشعور
    Evet, boş verdim, borsa Biraz zayıf... Open Subtitles نعم، لم يحالفني التوفيق اليوم فالسوق ضعيف إلى حدّ ما
    Yeryüzüyle gökyüzü arasında sınır bulunmaz. Open Subtitles ولا يوجد حدّ بين الأرض و السماء
    Ama ben yıldızım, anlıyor musunuz? Yerden alıp yiyebileceğim sandviç sayısının da bir limiti var. Open Subtitles وثمة حدّ لعدد الشطائر التي يمكنني أكلها عن الأرض
    Bu doğal tonlamanın limitleri vardır ve bu kaygılandırıcı limit yüce bir kişinin imzasını tamamen dışlıyor. Open Subtitles أنه هذا النغم الطبيعى يقف عند حد معين، وأنه مثير للقلق الى حدّ ما. يكون علينا أن نستبعد بلا جدال
    Müzayedenin eğlenceli olacağını sanmıştım; ama oldukça üzücü bitti. Open Subtitles إعتقدت بأنّ هذا سيكون ممتعاً لكن أشعر بالحزن إلى حدّ ما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more