"حكيم" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilge
        
    • akıllıca
        
    • Hakim
        
    • Hakeem
        
    • akıllı
        
    • zeki
        
    • bilgece
        
    • mantıklı
        
    • Doğru
        
    • akıllıdır
        
    • akılsızca
        
    • bilgelik
        
    Öyle mi, bence sana bunları öğreten adam son derece bilge biriymiş. Open Subtitles فريدة, انه رجل حكيم جدآ هل أنتى متأكدة انه لا يسخر منك؟
    Bir zamanlar bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş. Open Subtitles قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها
    Milli alarm durumunda hükümetin aldığı akıllıca önlemlerden biri daha. Open Subtitles اجراء وقائي حكيم من الحكومة في حالة الطوارئ الوطنية هذه
    Riskler oldukça yüksek görünüyor, bu yüzden ona akıllıca bir tepki vermemizde yardımcı olun. TED يبدو أن الرهانات علينا مرتفعة جداً، لذا ساعدنا لنستجيب لها بشكل حكيم جداً.
    Yüzünü değiştirirken mangırlar suyunu mu çekti, Hakim? Open Subtitles هل نفد منك المال من كثرة تغيير شكل وجهك بالعمليات الجراحية؟ حكيم. ان
    Yarın akşam Hakeem'in yeni kız arkadaşı Tiana'ya aileye hoş geldin yemeği düzenliyorum. Open Subtitles سأدعوا العائلة للمنزل غدا على شرف صديقة حكيم للترحيب بها بالعائلة
    Oranın en önemli insanıydı. akıllı ve yeteneklidir, güçlü bir etkisi vardır. Open Subtitles كان أهم رجل هناك انه قدير ، حكيم ، له تأثير قوى
    Bir zamanlar bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş. Open Subtitles قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها
    Onunla Kutsal Topraklar'da tanıştım. Şüphesiz tanıdığım en bilge insandır. Open Subtitles قابلتة في أرض القداسة إنه بلا شك أكثر حكيم قابلته
    Tavsiyemi, bilge bir yaşlı gibi durduğum için mi istiyorsun? Open Subtitles هل تسأليني النصيحة لأني أبدو كـ عجوز أسود حكيم ؟
    Çok akıllıca bir karar, özellikle bu şartlar altında. Open Subtitles قراركم حكيم جداً ، لاسيما . في الظروف الحالية
    akıllıca değil. Harap olacak ölüm ve gözyaşı, ve dahası. Open Subtitles هذا قرار غير حكيم ، سيكون هناك دمار و موت و دموع
    Senin beklediğin yönde olmayabilir ama bence akıllıca bir karar verdi. Open Subtitles ربما ليس بالضبط ما توقعته لكن من وجهة نظري إنه قرار حكيم
    Köpek neredeyse Hakim de oradadır. Open Subtitles حسنًا, المكان الذي يتجه إليه هذا الكلب سيكون حكيم فيه.
    Önümüzdeki hafta kardeşim Hakim'in kitabını kutlayacağız. Open Subtitles سنجتمع كلنا على الغداء الإسبوع القادم لنحتفل بصدور كتاب أخونا حكيم
    Yarın akşam Hakeem'in yeni kız arkadaşı Tiana'ya aileye hoş geldin yemeği düzenliyorum. Open Subtitles سأدعوا العائلة للمنزل غدا على شرف صديقة حكيم للترحيب بها بالعائلة
    - Jamal'a her ne yaparsan yap asla Hakeem kadar büyük olamayacak. Open Subtitles -مهما تفعلين مع جمال فمطلقا لن يصل لمستوى حكيم
    Sizin gibi akıllı bir adamdan bunu duymak şaşırttı beni. Open Subtitles أنا متفاجئه من هذا الطلب من رجل حكيم ونبيل مثلك
    Herkesi, zeki bir adam olduğunu söyleyerek etkileyemezsin. Open Subtitles لا يمكنك إخبار الناس بأنك حكيم و تذهلهم جميعاً.
    Neyse, bu yüzden bunlarla ortalıkta dolaşmamalısınız. Çok bilgece sözler Bay Stephano. Eyvah. Open Subtitles يجب ألا تلعبوا بشئ كهذا يا أولاد يالك من حكيم سيد إستيفانو
    Pek mantıklı bir şey değildi. TED حقيقي ، شئ غير حكيم ، لأفعله في ذلك الوقت.
    Seni seçmekle Doğru bir karar verdiğimi, hissediyorum. Open Subtitles أنه يجعلني أشعر كما فعلت اختيار حكيم لكم.
    Çok akıllıdır ve Sogo hakkında her şeyi bilir. Open Subtitles انه حكيم جدا و يعرف كل شئ عن سوجو
    İnsanlardan ve bana sürekli neyin akıllıca neyin akılsızca olduğunu söyleyen erkeklerden bıktım. Open Subtitles أنا منزعجة من الناس و الرجال دائماً . يخبروننى الذى حكيم والذى غير حكيم
    ..."akıllı bir adam dostlarından aptallık almak yerine düşmanlarından bilgelik alır." Open Subtitles "يستفيد رجل حكيم من أعدائه أكثر مما يفعل أحمق من أصدقائه."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more