Öyle mi, bence sana bunları öğreten adam son derece bilge biriymiş. | Open Subtitles | فريدة, انه رجل حكيم جدآ هل أنتى متأكدة انه لا يسخر منك؟ |
Bir zamanlar bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş. | Open Subtitles | قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها |
Milli alarm durumunda hükümetin aldığı akıllıca önlemlerden biri daha. | Open Subtitles | اجراء وقائي حكيم من الحكومة في حالة الطوارئ الوطنية هذه |
Riskler oldukça yüksek görünüyor, bu yüzden ona akıllıca bir tepki vermemizde yardımcı olun. | TED | يبدو أن الرهانات علينا مرتفعة جداً، لذا ساعدنا لنستجيب لها بشكل حكيم جداً. |
Yüzünü değiştirirken mangırlar suyunu mu çekti, Hakim? | Open Subtitles | هل نفد منك المال من كثرة تغيير شكل وجهك بالعمليات الجراحية؟ حكيم. ان |
Yarın akşam Hakeem'in yeni kız arkadaşı Tiana'ya aileye hoş geldin yemeği düzenliyorum. | Open Subtitles | سأدعوا العائلة للمنزل غدا على شرف صديقة حكيم للترحيب بها بالعائلة |
Oranın en önemli insanıydı. akıllı ve yeteneklidir, güçlü bir etkisi vardır. | Open Subtitles | كان أهم رجل هناك انه قدير ، حكيم ، له تأثير قوى |
Bir zamanlar bilge bir adam bir yol ayrımına gelirsen yürü demiş. | Open Subtitles | قال رجل حكيم ذات مرة إذا كانت هناك شوكة على الطريق التقطها |
Onunla Kutsal Topraklar'da tanıştım. Şüphesiz tanıdığım en bilge insandır. | Open Subtitles | قابلتة في أرض القداسة إنه بلا شك أكثر حكيم قابلته |
Tavsiyemi, bilge bir yaşlı gibi durduğum için mi istiyorsun? | Open Subtitles | هل تسأليني النصيحة لأني أبدو كـ عجوز أسود حكيم ؟ |
Çok akıllıca bir karar, özellikle bu şartlar altında. | Open Subtitles | قراركم حكيم جداً ، لاسيما . في الظروف الحالية |
akıllıca değil. Harap olacak ölüm ve gözyaşı, ve dahası. | Open Subtitles | هذا قرار غير حكيم ، سيكون هناك دمار و موت و دموع |
Senin beklediğin yönde olmayabilir ama bence akıllıca bir karar verdi. | Open Subtitles | ربما ليس بالضبط ما توقعته لكن من وجهة نظري إنه قرار حكيم |
Köpek neredeyse Hakim de oradadır. | Open Subtitles | حسنًا, المكان الذي يتجه إليه هذا الكلب سيكون حكيم فيه. |
Önümüzdeki hafta kardeşim Hakim'in kitabını kutlayacağız. | Open Subtitles | سنجتمع كلنا على الغداء الإسبوع القادم لنحتفل بصدور كتاب أخونا حكيم |
Yarın akşam Hakeem'in yeni kız arkadaşı Tiana'ya aileye hoş geldin yemeği düzenliyorum. | Open Subtitles | سأدعوا العائلة للمنزل غدا على شرف صديقة حكيم للترحيب بها بالعائلة |
- Jamal'a her ne yaparsan yap asla Hakeem kadar büyük olamayacak. | Open Subtitles | -مهما تفعلين مع جمال فمطلقا لن يصل لمستوى حكيم |
Sizin gibi akıllı bir adamdan bunu duymak şaşırttı beni. | Open Subtitles | أنا متفاجئه من هذا الطلب من رجل حكيم ونبيل مثلك |
Herkesi, zeki bir adam olduğunu söyleyerek etkileyemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك إخبار الناس بأنك حكيم و تذهلهم جميعاً. |
Neyse, bu yüzden bunlarla ortalıkta dolaşmamalısınız. Çok bilgece sözler Bay Stephano. Eyvah. | Open Subtitles | يجب ألا تلعبوا بشئ كهذا يا أولاد يالك من حكيم سيد إستيفانو |
Pek mantıklı bir şey değildi. | TED | حقيقي ، شئ غير حكيم ، لأفعله في ذلك الوقت. |
Seni seçmekle Doğru bir karar verdiğimi, hissediyorum. | Open Subtitles | أنه يجعلني أشعر كما فعلت اختيار حكيم لكم. |
Çok akıllıdır ve Sogo hakkında her şeyi bilir. | Open Subtitles | انه حكيم جدا و يعرف كل شئ عن سوجو |
İnsanlardan ve bana sürekli neyin akıllıca neyin akılsızca olduğunu söyleyen erkeklerden bıktım. | Open Subtitles | أنا منزعجة من الناس و الرجال دائماً . يخبروننى الذى حكيم والذى غير حكيم |
..."akıllı bir adam dostlarından aptallık almak yerine düşmanlarından bilgelik alır." | Open Subtitles | "يستفيد رجل حكيم من أعدائه أكثر مما يفعل أحمق من أصدقائه." |