- Onu Bicêtre'e gönderemeyiz. Ben başka bir çözüm yolu göremiyorum. | Open Subtitles | لا يمكن أن نرسله إلى بيكاتر ـ لا أرى حلا آخر |
- Sana diğer odada uyurum demiştim. - Bu bir çözüm değil ki. | Open Subtitles | ـ لقد أخبرتك أنني سوف أنام في غرفة أخرى ـ هذا ليس حلا |
Herbiriniz sorununuzu anlatıyorsunuz, daha sonra herbiriniz bir çözüm öneriyorsunuz. | Open Subtitles | كل منكما سيشرح المشكلة ومن ثم كل منكما سيطرح حلا |
Kim'e bu olanları açıklamanın bir yolunu bulmam lazım. | Open Subtitles | حسنا علي بإيجاد حلا ما لإخبار كيم مالذي حصل |
Bilmiyorum fakat bir yolunu bulacağız çünkü ne olursa olsun seninle olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم ولكن سنجد لها حلا لأني اعلم انه مهما حدث أريد أن أبقى معك |
Eğer onu bulursak ve ölmemişse, belki bir orta yol buluruz. | Open Subtitles | وإذا وجدناه ، وانه على قيد الحياة ربما هناك حلا وسطا |
Sessiz bir şekilde ayrılmak istememe bir çözüm getiremiyor muyuz? | Open Subtitles | هل هناك مشكلة في أن نجد حلا مغ بعض بهدوء |
Şimdi benim için, bu her zaman tipografik bir çözüm olacaktı, Tür 101'in muhalifi diyecektim. | TED | الآن بالنسبة لي، كان هذا ليكون دائما حلا طباعيا، ما يمكن أن أسميه عكس نوع 101. |
O yüzden, daha ucuz ve daha hızlı bir çözüm bulmam gerektiğine karar verdim. | TED | لذا قررت أنه على أن أجد حلا رخيصا وسريعا. |
Bu yüzden bu bir çözüm olmayacak, bize bu doku işini global olarak yapmamızı sağlayacak bir şey lazım. | TED | لذا هذا الحل لا يعدُ حلاً ولا يمكن اعتباره حلا بيولوجيا عالمي يمكن استخدامه على نطاق واسع |
Anliyorum... bu günlerde hayat zor, ama bu bir çözüm degil. | Open Subtitles | لاحظت بالطبع إن هذه الأوقات صعبة لكن هذا ليس حلا |
42 yaşıma geldim ve bugüne kadar hiçbir çözüm yolu falan bulmadım. | Open Subtitles | أنا عمري 42 عاما ولم اج حلا لشيء في حياتي |
Beraber çalışıp, ortak sorunumuza, ortak çözüm bulmalıyız. | Open Subtitles | علينا أن نعمل معا ً و نجد حلا ً مشتركا ً للمشكلة المشتركة |
Kendime çekidüzen verecek, bir yolunu bulacak ve elimden geldiğince iyi bir anne olacaktım. | Open Subtitles | سأنظف نفسى، سأجد حلا و سأكون افضل ام استطيع ان اكونها |
Unut gitsin, bir yolunu bulurum. Benim sorunum bu. | Open Subtitles | انسى الأمر, سأجد حلا ايا كان الحل, انها ليست مشكلتك |
Annesi hamile kaldığında daha çok gençtik. Bir yolunu bulacağımızın sözünü vermiştim ama onun yerine kaçtım. | Open Subtitles | كنا صغار عندما حبلت امها و وعدتها اننا سنجد حلا ما |
Ucuz Noel yapmanın bir yolunu bulmak zorundayız. | Open Subtitles | حسنا، يجب علينا ان نبتكر حلا لهذا لنقضي العيد بأقل تكلفه |
Ben de yol dedim. Bir fıkrim olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | فأخبرته أننى لا أملكها فسألنى أذا كنت أمتلك حلا |
Merhaba. Seni hemen çözeceğiz. | Open Subtitles | أوه أهلا سوف يكون لدينا حلا الآن |
Siz bir şeyler düşünürsünüz. Yaptığınız şey bu, insanları kandırmak için yeni ve zekice şeyler düşünmek. | Open Subtitles | ستجدون حلا, فهذا ما تفعلونه تجدون طرقا جديدة و مبتكرة لخداع الناس |
Diyorum ki, bunu çözmek için bana gün sonuna kadar müsaade edin. | Open Subtitles | لذا أقول لك أعطني مهلة حتى آخر اليوم لأكتشف حلا |
Bu sorunun daha kolay bir çözümü olduğunu düşünüyoruz -- hergün bunun gibi sorunlarla karşılaşan insanların kullanabileceği. | TED | نعتقد أن هناك حلا أبسط لهذا المشكلة -- حل يمكن استخدامه من طرف الناس الذين يواجهون وضعية كهذه يوميا. |
İmkansız olayları bulururz ve onları çözeriz. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع الامر المستحيل ودائما ما نجد حلا له |
Ve sanırım sana yardımcı da olacak bir çözümüm var. | Open Subtitles | وأعتقد أني أرى حلا والذي يمكن أن يساعدك أيضا في مشكلتك |
Bu işi çözene kadar kalabileceğin bir yer tuttum. | Open Subtitles | انا حجزت لك غرفة هنا حتى نجد حلا لهذه المشكلة |