"حلا" - Translation from Arabic to Turkish

    • çözüm
        
    • yolunu
        
    • yol
        
    • çözeceğiz
        
    • bir şeyler
        
    • çözmek
        
    • çözümü
        
    • çözeriz
        
    • çözümüm
        
    • çözene
        
    - Onu Bicêtre'e gönderemeyiz. Ben başka bir çözüm yolu göremiyorum. Open Subtitles لا يمكن أن نرسله إلى بيكاتر ـ لا أرى حلا آخر
    - Sana diğer odada uyurum demiştim. - Bu bir çözüm değil ki. Open Subtitles ـ لقد أخبرتك أنني سوف أنام في غرفة أخرى ـ هذا ليس حلا
    Herbiriniz sorununuzu anlatıyorsunuz, daha sonra herbiriniz bir çözüm öneriyorsunuz. Open Subtitles كل منكما سيشرح المشكلة ومن ثم كل منكما سيطرح حلا
    Kim'e bu olanları açıklamanın bir yolunu bulmam lazım. Open Subtitles حسنا علي بإيجاد حلا ما لإخبار كيم مالذي حصل
    Bilmiyorum fakat bir yolunu bulacağız çünkü ne olursa olsun seninle olmak istiyorum. Open Subtitles لا اعلم ولكن سنجد لها حلا لأني اعلم انه مهما حدث أريد أن أبقى معك
    Eğer onu bulursak ve ölmemişse, belki bir orta yol buluruz. Open Subtitles وإذا وجدناه ، وانه على قيد الحياة ربما هناك حلا وسطا
    Sessiz bir şekilde ayrılmak istememe bir çözüm getiremiyor muyuz? Open Subtitles هل هناك مشكلة في أن نجد حلا مغ بعض بهدوء
    Şimdi benim için, bu her zaman tipografik bir çözüm olacaktı, Tür 101'in muhalifi diyecektim. TED الآن بالنسبة لي، كان هذا ليكون دائما حلا طباعيا، ما يمكن أن أسميه عكس نوع 101.
    O yüzden, daha ucuz ve daha hızlı bir çözüm bulmam gerektiğine karar verdim. TED لذا قررت أنه على أن أجد حلا رخيصا وسريعا.
    Bu yüzden bu bir çözüm olmayacak, bize bu doku işini global olarak yapmamızı sağlayacak bir şey lazım. TED لذا هذا الحل لا يعدُ حلاً ولا يمكن اعتباره حلا بيولوجيا عالمي يمكن استخدامه على نطاق واسع
    Anliyorum... bu günlerde hayat zor, ama bu bir çözüm degil. Open Subtitles لاحظت بالطبع إن هذه الأوقات صعبة لكن هذا ليس حلا
    42 yaşıma geldim ve bugüne kadar hiçbir çözüm yolu falan bulmadım. Open Subtitles أنا عمري 42 عاما ولم اج حلا لشيء في حياتي
    Beraber çalışıp, ortak sorunumuza, ortak çözüm bulmalıyız. Open Subtitles علينا أن نعمل معا ً و نجد حلا ً مشتركا ً للمشكلة المشتركة
    Kendime çekidüzen verecek, bir yolunu bulacak ve elimden geldiğince iyi bir anne olacaktım. Open Subtitles سأنظف نفسى، سأجد حلا و سأكون افضل ام استطيع ان اكونها
    Unut gitsin, bir yolunu bulurum. Benim sorunum bu. Open Subtitles انسى الأمر, سأجد حلا ايا كان الحل, انها ليست مشكلتك
    Annesi hamile kaldığında daha çok gençtik. Bir yolunu bulacağımızın sözünü vermiştim ama onun yerine kaçtım. Open Subtitles كنا صغار عندما حبلت امها و وعدتها اننا سنجد حلا ما
    Ucuz Noel yapmanın bir yolunu bulmak zorundayız. Open Subtitles حسنا، يجب علينا ان نبتكر حلا لهذا لنقضي العيد بأقل تكلفه
    Ben de yol dedim. Bir fıkrim olup olmadığını sordu. Open Subtitles فأخبرته أننى لا أملكها فسألنى أذا كنت أمتلك حلا
    Merhaba. Seni hemen çözeceğiz. Open Subtitles أوه أهلا سوف يكون لدينا حلا الآن
    Siz bir şeyler düşünürsünüz. Yaptığınız şey bu, insanları kandırmak için yeni ve zekice şeyler düşünmek. Open Subtitles ستجدون حلا, فهذا ما تفعلونه تجدون طرقا جديدة و مبتكرة لخداع الناس
    Diyorum ki, bunu çözmek için bana gün sonuna kadar müsaade edin. Open Subtitles لذا أقول لك أعطني مهلة حتى آخر اليوم لأكتشف حلا
    Bu sorunun daha kolay bir çözümü olduğunu düşünüyoruz -- hergün bunun gibi sorunlarla karşılaşan insanların kullanabileceği. TED نعتقد أن هناك حلا أبسط لهذا المشكلة -- حل يمكن استخدامه من طرف الناس الذين يواجهون وضعية كهذه يوميا.
    İmkansız olayları bulururz ve onları çözeriz. Open Subtitles نحن نتعامل مع الامر المستحيل ودائما ما نجد حلا له
    Ve sanırım sana yardımcı da olacak bir çözümüm var. Open Subtitles وأعتقد أني أرى حلا والذي يمكن أن يساعدك أيضا في مشكلتك
    Bu işi çözene kadar kalabileceğin bir yer tuttum. Open Subtitles انا حجزت لك غرفة هنا حتى نجد حلا لهذه المشكلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more