Küresel tedarik zinciri durumu hakkında... ...karamsarlığa düşmeniz için gelmedim. | TED | لكنني لم ات هنا لأحبطكم حول حالة سلسلة التوريد العالمية |
En büyük zorluk, çevre bilimi, hava kalitesi yönetimi ya da atmosfer kimyası hakkında pek fazla bir şey bilmememdi. | TED | وكان التحدي الرئيسي، هو أنني لم أكن أعرف الكثير حول علوم البيئة مثل إدارة في جودة الهواء أو كيمياء الطقس. |
Şimdi bununla ilgili vurucu olan şey psikologların bunu 30 yıldır biliyor olması. | TED | الشيئ المفاجئ حول هذا أنه لقد عرف الاطباء النفسيون هذا منذ 30 عاماً |
Ben de sizlere bu önemli anda en çok etkilendiğim kesişme ile ilgili konuşacağım, ki onlarda eğlence ve robotik. | TED | لذلك أود أن أحدثكم هذه الليلة حول تقاطع أجد جُل حماستي وشغفي منصب بهما هذه اللحظة ، وهما الترفيه والروبوتات. |
Yani DNA yaşayan organizmaları nasıl yapma konusunda bilgi taşıyor. | TED | فالحمض النّووي يحتوي على معلوماتٍ حول كيفية إيجاد الأنظمة الحية. |
Şimdi yaptığım araştırma bu konuda. Ruhanilik, dünyadaki yeni ruhlar üzerine. | TED | هذا هو بحثي الجديد عن الروحانية، و الأرواح الجديدة حول العالم |
Sonunda şirket, uzun dönem yeniden yapılanma hakkında açık bir biçimde konuşmaya hazırdı. | TED | شركة المرافق كانت مستعدة أخيرًا للتحدث بثقة حول إعادة التطوير على المدى البعيد. |
FOXO hakkında ilginç birşeyde ... ... formlarının farklı olmasıdır. | TED | الاَن الشيء الجيد حول فوكسو أنه يوجد أشكال عديدة منه |
Kesinlikle gerçek özgürlükler hakkında Magna Carta'dan daha çok şey söylemektedir. | TED | هي بالتأكيد تقول أكثر بكثير حول الحريات الحقيقية من ماغنا كارتا. |
Bu programı baslattığımda kurumlar hakkında çok fazla şey bilmiyordum. | TED | الآن لم أعرف الكثير حول الحكومة حين بدأت هذا البرنامج. |
Bir bakıma, bu proje bir alışkanlığın boş bir jest halini alması hakkında. | TED | وبمنظور آخر، فإن المشروع بمجمله كان حول الطقوس التي تصبح فارغة من معانيها. |
Kadın erkek ilişkileri üzerindeki etkileri hakkında çıkarımda bulunmak da ilginç olacaktır. | TED | من المهم التخمين حول الأثر الذي سيخلِّفه على العلاقات بين الرجال والنساء. |
Şimdi size özel bir grupla ilgili -en iyi bilim insanlarıyla ilgili- yayınlanmış ve incelenmiş verileri sunmak istiyorum. | TED | ولكن دعوني أبين لكم بعض البيانات.. التي تم دراساتها بشكل جيد ونشرها .. ..حول مجموعة خاصة وتضم أكبر العلماء. |
Bu da kendimizle ilgili hayat boyunca değişmeyen sabit bir gerçeklik gibi. | TED | وأن هذه هي الحقيقة الدائمة حول أنفسنا، شيئًا سيظل ثابتًا طوال الحياة. |
Bana gelince, bu sadece yüzleşmek zorunda kaldığım saldırılarla ilgili değildi. | TED | بالنسبة لي، لم تكن فقط حول هذه الهجمات التي كنت أواجهها. |
çok ötesinde. Kitap için araştırma yaparken ben de hamileydim. | TED | كنت أنا نفسي حاملا بينما كنت اقوم بالبحوث حول الكتاب. |
Hiç suyu olmayan bir ülke, Sınırları ötesinde neler olacağı konusunda endişelenmeli. | TED | ان بلد لايمتلك الماء يجب ان يقلق حول الاحداث خارج نطاق حدوده. |
Fakat çok yakın zamanlara kadar bu konuda çok az çalışma yapıldı. | TED | لكن حتى وقت قريب، تم القيام بعمل القليل جدًا حول هذا الموضوع. |
Tüm tarih boyunca, güzellik ve teknoloji hakkındaki idealleri dışa vurmak için kullanıldılar. | TED | لقد استخدمت على مر التاريخ للتعبير عن المثل العليا حول الجمال، حول التكنولوجيا. |
Bu bize buz tabakasının zamanla nasıl değiştiğine dair hiçbir ipucu vermiyor. | TED | وهي لا تزودنا بأي مؤشر حول كيفية تغير الصفيحة الجليدية مع الوقت. |
Robotik bakım ve onarım, dünya çevresinde dönen yüzlerce uydunun yaşamını arttırır. | TED | يمكن لآلات الإصلاح والصيانة تمديد الأعمار الافتراضية لمئات الأقمار الدائرة حول الأرض. |
etrafındaki havanın kaldırmasıyla yükselmesidir, aynı bir martının kayalıklarda yükselmesi gibi. | TED | الفكرة أنها ترتفع فوق أجسامكم ، مثلما يحلق النسر حول الجرف. |
ve bu ikisi, ilk ikisi güç dengelerinin değişmesiyle alakalı | TED | وأولها، أو الأولى والثانية منها، هي حول التحول في السلطة. |
Konuşmak istediğin herhangi bir şey varsa evde olabilecek bir şey veya her neyse burada olduğumu biliyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | إذا أردتِ التحدث معي حول أي شيء.. حول ما يجري في المنزل أو أي شيء.. فأنتِ تعرفين أني هنا, حسنا؟ |
Ya da dünya çapında düzinelerce hatta yüzlercesini inşa etmek? | TED | او ان تبني العشرات منها, او المئات منها حول العالم؟ |
Tüm varlığımız alıp, kazandığımız o yeni bilgi etrafına sarmalı ve aralarında bağlar kurmalıyız, böylece daha anlamlı hale gelir. | TED | نريد ان ناخذ وجودنا ككل و نضعه حول تلك المعرفة الجديدة و نقوم بكل تلك الارتباطات و سيصبح ذو معنى |
İşte aynı metin satırı bir çeşmenin etrafında dolanıyor alt üst olabilen ve her iki yönde de okunabilen bir ilüstrasyonda. | TED | ها هنا نفس السطر من النص يلتف حول نافورة في صورة يمكن قلبها راسا على عقب و قراءتها في كلا الاتجاهين |