"حياتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayatım
        
    • hayatımı
        
    • hayatımın
        
    • hayatımda
        
    • hayatıma
        
    • hayatımdaki
        
    • hayatımdan
        
    • hayat
        
    • hayatta
        
    • kadar
        
    • hayatı
        
    • beni
        
    • canımı
        
    • yaşamımı
        
    • yaşamım
        
    Fakat yolculuğumun, büyüten ve rahatsız edici tek bölümü annemle evdeki hayatım değildi. TED لكن حياتي مع أمي في البيت لم تكن الجزء الوحيد الشاق في حياتي.
    Böylece tüm hayatım boyunca tamamen hayal ettiğim yolu çizebildim. TED وبذلك كنت قادرة على أن أحلم أحلام اليقظة خلال حياتي.
    Böylelikle 18 ay önce hayatımı değiştiren bu maili aldım. TED هكذا قبل 18 شهرا وصلت هذه الرسالة التي غيرت حياتي.
    Ama hayal gücüm mesleğim olmadan çok önce, hayatımı kurtardı. TED لكن في السابق كان خيالي هو إجازتي، خيالي أنقذ حياتي.
    Bu yüzden eğer seksen yaşını görecek kadar yaşarsam hayatımın elli yılını özetleyen beş saatlik bir videom olacak. TED اذا لو عشت حتى 80 سنة من العمر، سيكون فيديو من خمس ساعات التي تلخص 50 عاماً من حياتي.
    Güzel sanatlar eğitimim hayatımın en iyi dokuz buçuk yılıydı. TED درجتي في الفنون كانت أفضل 9 سنوات ونصف في حياتي
    Ve hayatımda ilk defa benden daha büyük bir şeyin parçası olduğumu hissettim. TED و شعرت لاول مرة في حياتي كنت جزءا من شيء اكبر من نفسي
    Korkularımla yüzleşerek ve korkularımı aşacağım cesareti bularak hayatım olağanüstü bir hâl aldı. TED عندما واجهت مخاوفي ووجدت الشجاعة التي تدفعني للأمام، أقسم بأن حياتي أصبحت استثنائية.
    - Hayır baba. Küçük köhne bir ofiste hayatım boyunca tıkılıp kalamam. Open Subtitles لا أستطيع تقبل أن أكون محاصراً لبقية حياتي وراء مكتب صغير قذر
    hayatım boyunca burada yaşadım. Adımı ve ailemi düşünmek zorundayım. Open Subtitles انا عشت هنا طوال حياتي لدي اسمي وعائلتي لأفكر بشأنهم
    20 yaşındayım ve tüm hayatım boyunca bu şehirde yaşadım. Open Subtitles عمري 20 سنة, ولقد عشت في هذه المدينة كل حياتي
    Ve eğer hayatımı bir söze göre yaşadıysam, o söz budur. TED وإذا عشت حياتي بأي نوع من العقيدة، فمن الأرجح أنها تلك.
    Ama gerçek şu ki, şu ana kadar ve şu an da dahil hayatımı toplum önünde konuşma korkusuyla sürdürdüm TED ولكن الحقيقة هي أنني عشت حياتي حتى هذه اللحظة، بما فيها هذه اللحظة، في خوف قاتل من التحدث أمام الناس.
    Böylece, hayatımı insanları birbirinden ayıran bu duvarları yıkmaya adadım. TED وبالتالي، قررت أن أكرس حياتي لهدم الجدران التي تفصل الناس.
    Bu resimde, hayatımın gerçek meleği olan annem ile birlikteyim. TED ها أنا مع والدتي والتي هي ملاك حقيقي في حياتي.
    Selam. Size hayatımın en güzel gününden 30 saniye göstermek istiyorum. TED مرحبًا. أود أن أريكم 30 ثانية من أفضل يوم في حياتي.
    Böylece tam olarak iki hafta önce kesinlikle hayatımın en olağanüstü seyahati olan, Ağabeylerle 6 hafta geçirdikten sonra geri döndüm. TED منذ حوالي أسبوعين عدت بعد قضاء ستة أسابيع مع الأخوان المسنين الأمر الذي كان بشكل واضح الرحلة الأكثر إثارة في حياتي
    Bugün, size hayatımda bunu neden yapmak istediğimi ve neler öğrendiğimi anlatmak istiyorum. TED واليوم أريد أن أخبركم لماذا قررت أن أفعل ذلك في حياتي ومالذي تعلمته
    O uçağı çağırmak hayatımda verdiğim en zor kararlardan biriydi. TED طلب تلك الطائرة كان واحدا من أصعب القرارات في حياتي.
    Bugün zaten onunla tüm hayatıma yetecek kadar beraber oldum. Open Subtitles لقد كنت معه وقتاً طويلاً اليوم وقت يكفي لبقية حياتي
    hayatımdaki en önemli şey de bu sırada meydana geldi. TED وهو أهم شيء في حياتي حدث أيضاً في ذلك الوقت.
    Öyle olabilir, ama 2000 senesinin başlangıcıyla hayatımdan çıkmış olacak. Open Subtitles وإن يكن، ولكنه سيخرج من حياتي بدءاً من العام 2000.
    Ama bu evlilik, benim hayat tarzımı çok da değiştirmeyecek. Open Subtitles لكن تعلمَين، هذا الزواج لن يغير من أسلوب حياتي الحاليّ
    Bu yaratıklarla daha önce karşılaştık ve hayatta kaldık. Chaka benim hayatımı kurtarmıştı. Open Subtitles لقد تعايشت مع هذه المخلوقات من قبل شاكا بنفسه , قد أنقذ حياتي
    Sahip olduğum birazcık sosyal hayatı elimden alıp öldürmenin keyfini sür. Open Subtitles حسناً ، تمتّعي باليوم علماً أنّكِ أخذتِ القليل من حياتي الإجتماعيّة
    Bir düşman beni en yakın arkadaşımın vahşi saldırısından kurtarmıştı. Open Subtitles عدوي أنقذ حياتي ولكن القاتل العنيف قتل أحد أعز أصدقائي
    Sevgisizlik çok şey yapar ve onun sevgisizliği alabilir canımı ama asla lekeleyemez âşkımı. Open Subtitles .. و لا تعزيه في هذه الدنيا و قسوته قد تنهي حياتي . و لكنها لن تدنس حبي
    Bunu çoktan yaptın zaten, ...bu yüzden yaşamımı biraz daha güzelleştirmeye ne dersin? Open Subtitles حسناً, أنتي بالفعل تفعلين ذلك,‏ لذا ما رأيك أن تجعلي حياتي أفضل قليلاً؟
    Oğlum, yaşamım boyunca şimdiye kadar hiç bir şey istemedim. Open Subtitles بني.. طوال حياتي لم أطلب أبداً شيئاً لنفسي، حتى الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more