"خسر" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaybetti
        
    • kaybetmiş
        
    • kaybederse
        
    • kaybeden
        
    • kaybettiğini
        
    • kaybetmişti
        
    • kaybettiği
        
    • kaybettik
        
    • kaybettikten
        
    • yenildi
        
    • kaybeder
        
    • kaybediyor
        
    • kaybettiğinde
        
    • yitirdi
        
    • kaybettiler
        
    Babanın servetinin tadını hiç çıkaramadın daha sen çok gençken hepsini kaybetti. Open Subtitles ِلم تستمعي بثروة والدكٍ.. لقد خسر كامل ثروته عندما كنتِ.. صغيرة جداً
    Bütün ayak parmaklarını kaybetti ama 3 kişiyi dağdan sürükleyerek indirdi. Open Subtitles خسر جميع أصابع قدميه، لكنه أنزل ثلاثة رجال من أعلى الجبل.
    Bakalım, Leo güçlerini kaybetti ve sonra Piper öldü ve hayalete dönüşmesi gerçekten riskli oldu ama her şey yoluna girdi. Open Subtitles خسر ليو دعونا نرى، صلاحياته، وتوفي بعد ذلك بايبر، وحصلت عليه فعلا مشبوه عندما تحولت إلى شبح، ولكن عملت كل شيء.
    Parti liderleri, seçmenler seni oyuncağını kaybetmiş çocuk gibi davranıyor görecek. Open Subtitles قادة الحزب و المصوتون سيرونك , على أنك تتصرف كطفل خسر
    Elbette öyle ama cumartesi günü Arsenal Birmingham'a kaybederse çok da memnun olunmamalı. Open Subtitles بالطبع لو ان فريق الأرسنال خسر يوم السبت, لن اكون سعيدا
    Dart oyununda para kaybetti. Ve öfkesini benden çıkarmak için buraya geldi. Open Subtitles لقد خسر ماله فى العب وجاء ليحول ان يحصل على المزيد منى
    Bunu başardı, ancak çok kötü 7 kişi yüzünden bunu kaybetti. Open Subtitles ونجح ، لكنه خسر كل شي بسبب سبعة اشخاص سيئين للغاية
    hayatımda daha önce bu kadar kaybeden birini görmedim. Herşeyini kaybetti. Open Subtitles لم ار اي شخص بحياتي يمحو كل شيئ,لقد خسر كل شيئ
    Şimdiden bir parmağını kaybetti. Şehrin her yanına parçalarını mı bırakacak? Open Subtitles لقد خسر بالفعل إصبعاً لن يترك قطعاً في جميع أنحاء المدينة؟
    Pantolonu o kadar sıkıydı ki, sonunda bir testisini kaybetti. Open Subtitles و سروال ضيق جداً انه خسر في نهاية المطاف خصيته
    Bu adam tüm birliğini kaybetti ve şimdi de bizim için geliyorlar. Open Subtitles حسنا، و لكن هذا الرجل خسر مجموعته كلها و هم سيأتون خلفنا
    Birileri yolda tökezledi, yollarını kaybetti diye sonsuza dek kayboldukları anlamına gelmez. Open Subtitles فقط لأن أحدهم تتعثر اتجاه المفقودة، لا يعني انه خسر إلى الأبد.
    Bu Düşük Gelgit Fonu yatırımcıları listesindekilerin en az Bir Milyon Dolar kaybetmiş. Open Subtitles حسناً ، هذه القائمة من صندوق المستثمرين خسر أكثرهم مليون دولار للقطعة الواحدة
    Karısını kaybetmiş çünkü kadın bok gibi zengin olmamayı kabul etmemiş. Open Subtitles لقد خسر زوجته لأنها لم تستطع ان تتقبل كونه غني للغاية
    Bu tanık, yeni baba olmuş biri ve işini kaybetmiş. Open Subtitles الشاهد , هذا الاب الجديد , لقد خسر وظيفته لتوّه.
    kaybederse, sadece Brooklyn'li bir başka acemi olacaktı. Open Subtitles واذا ما خسر سيكون مجرد شخص غير بارع بالشطرنج من بروكلين
    Bir elde bütün varlığını kaybeden sen değil misin Mike? Open Subtitles ألست أنت من خسر كل ما لديه في لعبة واحدة؟
    General'in bu sabah çok daha önemli şeyler kaybettiğini söyleyebilirim. Open Subtitles لأقولنّ حالئذٍ بأن الجنرال خسر أشياء مهمة أكثر هذا الصباح
    Bin dolar civarı kaybetmişti, ama umurunda değildi. Open Subtitles لقد خسر الف دولار او ماشابه ولكنه لم يهتم
    Sonuç olarak görmek istediğimiz şeylerden bir tanesi insanların ne kadar kilo kaybettiği değil robotlarla ne kadar etkileşim içinde olduklarıydı. TED اذن احد الاشياء التي اردنا النظر اليها فعلا ليس كم من الوزن خسر الناس لكن لكم من الزمن تفاعلوا مع الروبوت
    Her birimiz her geçen gün bel bağladığımız bir şeyi kaybedeceğiz ya da zaten kaybettik. TED كل واحد منا سيخسر أو قد خسر مسبقاً شيئاً نعتمد عليه يومياً.
    Waterloo savaşını kaybettikten sonra Napoleon Saint Helena adındaki küçük adada inzivaya çekildi. Open Subtitles بعد أن خسر معركة واترلو نابليون عزل نفسه على جزيرة سانت هيلينا الصغيرة
    Dört yıl önce olimpiyat takımımız Çeklerin B takımına yenildi. Sanırım skor 15/1 gibiydi. Open Subtitles منذ أربعة أعوام خسر فريقنا الأوليمبي أمام الفريق التشيكي الثاني 15 إلى 1
    - Öyle. Stu, bu Rocky'nin son maçı; kazanır, kaybeder ya da berabere kalır. Open Subtitles .أتعلم يا ستو أن هذه أخر مباراة لروكى سواء ربح أو خسر
    Bir yıl boyunca katılımcılar ortalama iki buçuk kilo kaybediyor. TED ولمدّة عام كامل، خسر المشاركون ما يعادل خمسة باوندات.
    Hiç Amerikanca değil. George W. Bush popüler bir oylamayı kaybettiğinde vazgeçti mi? Hayır. Open Subtitles إنه غير أمريكي.هل انسحب چورچ دابليو بوش حتى بعد أن خسر الانتخابات؟
    Böylece savunma davayı kaybetti ve müvekkilleri de yaşamını yitirdi. Open Subtitles الذى خسر القضية بينما موكله قد خسر حياته
    Almanlar, kendi hava sahaları üzerindeki gündüz hakimiyetini kaybettiler. Open Subtitles لقد خسر الألمان سيطرتهم على مجالهم الجوى نهاراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more