"دروس" - Translation from Arabic to Turkish

    • dersleri
        
    • dersi
        
    • ders
        
    • derslerini
        
    • dersler
        
    • dersine
        
    • derslerine
        
    • derse
        
    • dersim
        
    • kursuna
        
    • derslerinden
        
    • derslerinin
        
    • dersini
        
    • dersinde
        
    • dersinden
        
    Meydan okuma dersleri her zaman modanın büyük devrimcileri, tasarımcıları tarafından öğretildi. TED لقد تم منح دروس في التحدي دائمًا من ثوار الموضة العظام: المصممون.
    Bir sürü temiz havası, açık alanı ve günlük asabiyet kontrolü dersleri var. Open Subtitles بها هواء نقي و أماكن مفتوحة كثيرة و دروس يومية عن التحكم بالغضب
    Çocukların aileleriyle beraber gelip foxtrot dersi almak istediklerini mi sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد ان الاطفال يريدون القدوم مع ابائهم لياخذو دروس الفوكس؟
    Kimse seni annenden piyano dersi almak istemediğin için suçlamıyor. Open Subtitles لا أحد يلومك على رفضك لأخذ دروس البيانو من أمك
    Ayrıca okuldan sonra ona bedelsiz ders vermeyi de arzu ediyorum. Open Subtitles وأنـوي أن أعـرض عليهـا دروس خصـوصيّـة مجـانيـة فـي البيـانـو بعـد المـدرسـة
    Tamam peki.O bana bazı figürler gösterdi,ben de ona bale dersleri verdim Open Subtitles حسنا , لقد علمني بعض حركاته و أنا أعطيته دروس في الباليه
    Frank, şimdi hayat dersleri verme zamanı değil, tamam mı? Open Subtitles فرانك .. هذا ليس وقت تشرح لنا فيه دروس الحياة
    Bir çocuğumuz yok ve yemek pişirme dersleri almayı reddediyorum. Open Subtitles نحن لم يكن لديك طفل، وأنا يرفضون أخذ دروس الطبخ.
    Hümanizmden öğrendiğim en iyi dersleri felsefe kitapları okumaktan ya da hümanist bildirileri ve beyanları incelemekten öğrenmediğimi bilmek ilginizi çekebilir. TED ربما يهمكم معرفة أن أفضل دروس الإنسانية التي تعلمتها لم تكن من قراءة الكتب الفلسفية أو من تأمل التصريحات والبيانات الإنسانية.
    Bale dersi alman için sana kaç para vermek zorunda kalırdım? Open Subtitles كم من المال يجب أن أدفع كي تأخذ دروس رقص بالية؟
    Bak,Salı ve Perşembe günleri büyücülük eğitimin var, ve dersi asmıyacaksın. Open Subtitles أنظري، لديكِ دروس بالسحر يومي الثلاثاء والخميس ولن تتخلفي عن حضورهم.
    Bir haftalık gitar dersi ve bütün önemli akortları öğrendin. Open Subtitles أسبـوع واحـد في دروس الغيتـار وأتقنـت اللعـب على الحبـال الرئيسيـة
    Bu çocukların beş tane ders öğrenmeleri gerek, Bayan Green. Open Subtitles سـيدة جرين ، الاولاد يحتاجون الى 5 دروس في الادب
    Sınırlar hakkında ders verebilecek en uygun kişinin sen olduğunu hiç sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد أنني أنظر إلى أفضل مصدر في إعطاء دروس عن الحدود
    Bir tanesini aldım. Hayır, ders almayacağım. Burnumu silmek için aldım. Open Subtitles لا , لن أخذ دروس , انا فقط احتاجه لأفجر أنفى
    - Ayrıldığımızda, arabayı o aldı ben de yemek derslerini. Open Subtitles عند انفصالنا، حصلتْ على السيّارة، بينما حصلتُ على دروس الطهي.
    Okuma kabiliyetim gelişti ama bu zorlama dersler tam olarak okuma sevgisi aşılamadı. TED تحسّنت مهاراتي في القراءة، لكن دروس القراءة القسرية هذه لم تلهمني لحب المطالعة.
    Birkaç piyano dersine katılmıştım ama bütün parmaklar kullanıldığı için pek beceremedim. Open Subtitles لقد أخذتُ بعض دروس للبيانو,لكن ,تعرفين بكلا الإبهامين,لم أتمكن من فعل هذا
    Bu demek oluyor ki bu günden itibaren, ...artık dans ve çizim derslerine katılmayacaksın. Open Subtitles هذا يعني أنه، اعتبارا من اليوم لا يمكنك المشاركة في دروس الرسم و الرقص
    Güzel soru. Üç. Üç derse ihtiyacın var, onlarınsa çok fena bilgilenmeye. TED سؤال جيد. ثلاثة. تحتاج الى دروس ثلاثة. يريدونها ذات عمق.
    Öğretecek beş dersim var. Derslerin konuları tamamen onlara bağlı. Open Subtitles لدي خمس دروس , و ما يتعلمونه هو عائد لهم.
    Aslında dans kursuna gitmeyi ya da seyahate çıkmayı tercih ederim ama, olsun. Ama asıI meselenin bu olmadığını anladım. Open Subtitles إن الأمر ليس متعلقاً بأخذ دروس في الرقص أو السفر إلى مكان ما و لكنني أدرك أن هذه ليست الفكرة
    Dünyadaki canlı bolluğunun arasında ekstremofiller ya da ekstrem koşullarda yaşamayı seven canlılar olarak bilinen bir organizma grubu var. Belki lisedeki biyoloji derslerinden hatırlarsınız. TED من بين الكائنات الكثيرة على الأرض، هناك مجموعة فرعية تسمى أليفات الظروف القاسية، أو محبات الظروف القاسية، إن كنتم تذكرون دروس علم الأحياء في الثانوية.
    Senin İngilizce derslerinin aksine. Open Subtitles .ليس مثلك دروس الإنجليزية خاصتك لم تكوني مهتما بها ابداً
    Ekonomi dersini yine kaçıracağım. Open Subtitles كم الساعة الآن؟ أفوّت دروس الاقتصاد بالوضع الحالي.
    Tarih dersinde arkasında oturuyorum. Çok farklı bir kafa yapısı var, tuhaf. Open Subtitles لقد جلست خلفه في دروس التاريخ لديه جمجمة مميزة ، هذا غريب
    Matematik dersinden biyolojiye, biyolojiden 14. yüzyıl Fransa'sına gitmek TED بدءا من دروس الرياضيات الى علم الأحياء الى أن فرنسا في القرن ال14 سخيفة جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more