| Başka bir şey bulursan, sadece 802'li numaraya mesaj bırak. | Open Subtitles | اذا وجدت شىء آخر اترك رساله على الرقم 802 فقط |
| Müfettiş Lele'nin telefonu bip sesinden sonra mesaj bırakın lütfen. | Open Subtitles | هذا البريد الصوتى للمفتش ليلى اترك رساله بعد سماع الصفاره |
| Valiye ya da vatandaşlara vermek istediğimiz mesaj bu değil. | Open Subtitles | هذا واضح هذه ليست رساله نريد ان نرسلها إلى المحافظ, |
| Geçen gün sizin aracılığınızla bir mektup göndermiştim. Hatırladınız mı? | Open Subtitles | ارسلت رساله في ذلك اليوم ان كنتي ما زلت تذكرين.. |
| Otobüse biner, telefonu açar ona mesajı gönderir ve kapatırız. | Open Subtitles | ممكن ان نركب اتوبيس ونرسل له رساله نشغله , ونغلقه |
| İçeride arkadaşınıza rastlarsam mesajınızı seve seve iletirim. | Open Subtitles | إذا قابلت صديقك فى الداخل سأكون مسرورة بتوصيل رساله منك له |
| Pekâlâ, şu adamı atalım buradan. Bir mesaj verelim ona. | Open Subtitles | حَسَناً، دعنا نُبعدُ هذا الرجلِ من هنا، نوجه له رساله |
| Sana, en az 50 mesaj gönderdim. İçlerinden almadığın oldu mu? | Open Subtitles | ارسلت لك, حوالي 50 رساله نصية ألم تحصل على أي منها؟ |
| Bana Norseman'ı gösterdiğin anda bunun kızımdan bir mesaj olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | اللحظه التى أريتنى فيها مكونات النورثمان عرفت أنها رساله من إبنتى |
| Çocuklar, 2012'nin sonlarında çok önemli bir kısa mesaj almıştım. | Open Subtitles | يا أولاد في أواخر 2012 استلمت رساله نصية هامة للغاية |
| Oh, John Cena'dan bir mesaj var, tezahüratlar için bana teşekkür ediyor. | Open Subtitles | أوه, انها رساله من جون سينا اشكرك شخصيا على كل هذا الهتاف. |
| Yeterli provokasyon olmadan Yemen'e süvarileri göndermek yanlış bir mesaj olacaktır. | Open Subtitles | ارسال القوات الى اليمن دون استفزاز كاف سوف يرسل رساله خاطئه |
| Bu cihazlarda da ne bir çağrı ne de bir mesaj yok. | Open Subtitles | ولا واحد من هذه الهواتف أجرى إتصالاً واحداً أو بعث رساله واحده |
| Oldukça eminim ki Marta İlmekçiler Programı'nda gizli kötülerin olduğunu bilseydi gittiği zaman için bana mesaj bırakmanın bir yolunu bulurdu. | Open Subtitles | انا متأكد أذا مارتا علمت بان برنامج الخياطه لديه بعض الاغراض السريه الشنيعه سوف تجد طريقه لتترك لي رساله من أجل |
| Springwood'da kaldığım müddetçe Natalie'den "yeniden deneyelim" şeklinde bir mesaj alma ihtimalim var. | Open Subtitles | سوف استمر فى هذا المنتجع ربما اتلقى رساله من ناتالى لحاول مرة اخرى |
| İyi haberler bu kadar. Vatandaş'tan bir mektup daha geldi. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الاخبار الجيده وصلتنا رساله اخرى من مواطن |
| İyi haberler bu kadar. Vatandaş'tan bir mektup daha geldi. | Open Subtitles | لدينا الكثير من الاخبار الجيده وصلتنا رساله اخرى من مواطن |
| Ailesiyle barışmak için bir mektup yazmayı dilerse annesine teslim etmekten mutluluk duyarım. | Open Subtitles | لو يرغب في كتابة رساله لهم لترضيتهم فسيكون من دواعي سروري توصيلها لوالدته |
| Son mesajı bu belki de bu yüzden Joey'i bıraktı. | Open Subtitles | هذه اخر رساله هنا لكن ربما لذلك هي تركت جوي |
| Lütfen sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakın. | Open Subtitles | انا هال , من فضلك اترك رساله بعد الصفاره |
| Benim de ona bir mesajım var. İlkbaharda baba olacak. | Open Subtitles | انا لدى رساله له ايضآ فهو سيكون اب فى الربيع |
| Kyle, dolabıma bir not bırakmış Vicki'den uzak durmam için beni uyarmış. | Open Subtitles | لقد وجدت رساله في قفلي من كــــــايل يحذرني من الابتعاد من صديقته |
| Bu arada, Dr. Pesce'nin size bir mektubu var. Hemen vereyim mi? | Open Subtitles | بالمناسبه , هناك رساله من دكتور بيسياس لكم هل تريدونها الآن؟ |
| Babama iletmemi istediğiniz bir mesajınız var mı? | Open Subtitles | هل تريدينى أعطاء رساله الى أبى ؟ |
| - Burada sıkışıp kaldık. - Ona haber bile yollayamıyoruz. | Open Subtitles | لقد حوصرنا هنا حتى اننا لا نستطيع إرسال رساله لها |
| Gitmesine izin vererek, onun bir kurşun geçirmez olduğu mesajını gönderdiniz. | Open Subtitles | عن طريق جعل ذالك الفتى يذهب كن أرسلت رساله من الرصاص |
| Ben mal sahibinin vekiliyim, kira artış mektubunu getirdim. | Open Subtitles | انا ممثل صاحب الاملاك وهذه رساله دفع الايجار |
| Yolunu kestiğimiz bir yıldızlararası mesaja göre dün gece Sürenim transfonksiyon'un sizde olduğuna bizi inandırdı. | Open Subtitles | لقد تلقينا رساله الممر عبر النجوم تقول انه كان في حوزتكما محول متسلسلة ماوراء البعد في الليله الماضيه |
| Sanırım şöyle diyebiliriz, insanların yakınlaşmasına yardımcı olmak ölülerle barışmalarına, bazen önemli mesajlar almalarına. | Open Subtitles | يمكنكِ القول انني اساعد الناس .. على ان تكون حره وان تكون بسلامٍ من الموتى احياناً انقل رساله مهم لهم |
| Yatağımda intihar mektubuna benzeyen bir şey buldum. | Open Subtitles | وقد وجدت ما يبدو أنها رساله انتحار على الفراش |
| Gözdağını haber vermeden önce e-posta attığın adam mı? | Open Subtitles | أهو من أرسل إليك رساله بالبريد الألكترونى تلك الليله التى سمعت فيها التهديد ؟ |