- Şartlı tahliye ile çıkmış. - Yani Tito, Isabella'yı istedi. | Open Subtitles | أنه مفرج عنه بإفراج مشروط إذاً ، تيتو رغب في إيزابيلا |
Roberts o kadar zengin oldu ki, emekli olmak istedi. | Open Subtitles | أصبح روبرتس ثريا للغايه و رغب فى التقاعد |
O kişi çocuk isterse ne olacak?" | TED | مالذي سيحدث إذا رغب ذلك الشخص في الإنجاب |
Barnes'ın lisede ki not ortalaması DAAKP için yeterince yüksek değilmiş ve bunu öğrendiğinde kontratını iptal ettirtmek istemiş. | Open Subtitles | وتبين ان معدل درجاته ليست كافية لكي يلتحق ببرنامج المجندين للتقاعد وعندما تم الاحتيال عليه رغب في فسخ العقد |
Stalin Almanyayı ayaklarında tutmam istiyordu, endişelenmesine rağmen bir gün yükseleceğine inanıyordu ve tekrar Sovyetler Birliğini tehtid edecekti. | Open Subtitles | رغب ستالين في أن تظل ألمانيا خاضعة خوفًا من أن تنتفض يومًا ما وتعاود تهديد الإتحاد السوفيتي مرة أخرى |
O insanlar bunu görmek istiyorsa, ben ve kardeşlerimle iş yapmaları gerekiyor. | Open Subtitles | إذا رغب عشيرته برؤية مجددًا سيكون عليهم أبرام صفقة معي ومع أشقائي |
DU: Hayalimizin bir parçası olmak isteyen, bu yolda bizi destekleyen herkese teşekkür etmek ve devam etmek istiyoruz. | TED | لذلك نرغب في شكر جميع من رغب في أن يكون جزءً من هذا الحلم وقدّم لنا الدعم على طول الطريق، ونتطلع للاستمرار. |
Tabii ki ulaşabildiği abisini göstermeyi istediği için onu suçlamıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا ألومه إذا رغب في التباهي بأخيه الأكبر المتفوّق. |
Ama anlaşılan o ki destekçileri ona para vermek istemedi. | Open Subtitles | لكن لا أظن أن احداً من مؤيده رغب بوضع ماله |
Churchill sonraki Üç Büyük toplantısının Batı'da yapılmasını istedi ama Stalin Sovyet topraklarındaki bir buluşma yerinde ısrar etti. | Open Subtitles | رغب تشرشل في أن ينعقد اللقاء ،المقبل للثلاثة الكبار في الغرب لكن ستالين أصر على مقر إنعقاد سوفياتي |
Altı hafta önce, bu insanların hiç birisi benimle gelmek istedi. | Open Subtitles | منذ ست أسابيع، لا أحد منهم رغب بالقدوم معي. |
Burada kalmak istedi ama annesi zorla götürdü. | Open Subtitles | حسنا، لقد رغب في البقاء، ولكن تعلمين، أمه أجبرته على الذهاب. |
Bizim topraklarımızda, bir erkek bir kadını isterse, kadın hayır diyebilir. | Open Subtitles | في ارضنا ،اذا رغب رجل في إمرأة، يمكنها الرفض |
Kim beyaz teslim bayrağı altında burayı terk etmek isterse şimdi gitmekte özgürdür. | Open Subtitles | إذا رغب أى شخص منكم فى المغادره تحت علم الأستسلام الأبيض فيمكنه أن يفعل ذلك الآن |
Doğruya doğru, bence eşiyle çocuklarından uzaklaşmak istemiş sadece. | Open Subtitles | الحق يُقال .أعتقد بأنه رغب بالهروب من زوجته وأبنائه |
Başındaki doktor fişini aylar önce çekmek istemiş. | Open Subtitles | رغب الطبيب المعالج أن يوقفه منذ أشهر |
Bay Wickham'a olan bağlılığı son anına kadar öyle güçlüydü ki ilk boşanan papazlığa atanarak geçimini sağlamasını istiyordu. | Open Subtitles | كان ارتباطه بالسيد ويكهام ثابت جدا حتى النهاية. فقد رغب له معيشة عائلية مرفهة حالما يتفرغ |
Babam bir çocuk sahibi olmayı çok istiyordu! | Open Subtitles | رغب أبي بشدة أن يولد له طفل لقد قتل .كما |
Sonuç olarak, özgür dünyanın lideri bile önümüzdeki yıl seçilmek istiyorsa Facebookistan'ın sultanının yardımına ihtiyaç duyabilir. | TED | وكيف لا، وحتى قائد العالم الحر يحتاج المساعدة من سلطان سلطنة الفيس بوك فيما لو رغب بأن يُنتخب مجدداً السنة القادمة. |
Tungus Krallığı'nı Yok Etmek İsteyen Moğol | Open Subtitles | انه المغولي الذي رغب بتدمير مملكه تونجوس |
Peki ya davranış şekilleri? İşte onun anlamak istediği buydu. | TED | لكن ماذا عن كيف كان سلوكها؟ ذلك ما رغب في معرفته. |
İstemedi, kabul etti sadece. | Open Subtitles | ليس الأمر أنه رغب في رؤيتك، بل وافق عليها. |
Kanye bana özellikle Tanrı olmak istediğini söylemedi. | TED | لم يخبرني كاني على وجه التحديد بأنه رغب أن يكون إلهً؟ |
Cevaplar için zaman geldi, vermek istese de istemese de. | Open Subtitles | حان وقت إعطاء الإجابات، سواء رغب في ذلك أم كره |
"Azizlik üç mucize gerektiriyorsa, sen bunu başardın, sevgilim." | Open Subtitles | سايمون ، لقد رغب بثلاث معجزات وقد انجزتها مع حبي |
Washington mezarının bu binan içine inşa edilmesini istemişti. | Open Subtitles | إن واشنطن رغب في ان يتم بناء ضريحه ضمن أساسات المبنى نفسه |