"سيل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Seale
        
    • Sel
        
    • Seal
        
    • Shil
        
    • Ceil
        
    • yağmuru
        
    • Ciel
        
    • yağmurunun
        
    • Özel
        
    • yağmurunda
        
    • seli
        
    • Sil
        
    • Syl
        
    • akışı
        
    • Sill
        
    Polis, cesedin Bay Morley'in hastalarından Bayan Mabelle Sainsbury Seale'in cesedi olabileceğini düşünmüş. Open Subtitles الشرطة تعتقد أن الجثة تعود للآنسة "مايبل سانزبري سيل" مريضة لدى السيد "مورلي"
    Hayır, artık beni tanıyorsun Sel. Artık beni tanıyorsun. Open Subtitles الآن انت تعرفيني على حقيقتي يا سيل , الآن أنت تعرفيني على حقيقتي
    Bir Seal'sın ve en iyi taktik önerin elimdeki tek kozu bırakmam mı? Open Subtitles بالله عليك.انت من سيل و نصحيتك المثالية لى هو اخراج نفوذى الوحيد؟
    Umarım siz de Tae Gong Shil için sizsiz yapabileceği biri olursunuz. Open Subtitles أتمني أن تصبح تاي جونج سيل أيضاً هكذا . شخص لا يحتاجك
    Bu da çok doğal bir şeydir, ama bakın kuzenim Ceil'i ele alalım. Tina gibi güzel değildir. Open Subtitles إنه أمر طبيعي ، ابنة عمي سيل على سبيل المثال ليست بجمال تينا على الاطلاق
    Kaç kişi bir meteor yağmuru sırasında Dünya'ya düşüp gözünden alev çıkarır? Open Subtitles كم عدد من جاءوا للأرض مع سيل النيازك ويطلقوا النار من أعينهم
    Beyler, Ciel Bleu Otel'de kırılmış bir cam arıyoruz. Open Subtitles أيُها السادة، نحن نبحث عن نافذة مكسورة في فندق بلو سيل.
    6 Ağustos saat 11:45 uygun mu, Bayan Sainsbury Seale? Open Subtitles ماذا عن السادس من أغسطس في الحادية عشر و45 دقيقة يا آنسة "سانزبري سيل
    Sizi yeniden görmek çok güzel, Bayan Sainsbury Seale ama gerçekten de gitmem... Open Subtitles من السرور رؤيتكِ مرّة أخرى يا آنسة "سانزبري سيل" لكن يجب..
    Size endişeli görünmüş müydü, Bayan Sainsbury Seale? Open Subtitles هل بدا قلقاً بالنسبة لكِ يا آنسة "سانزبري سيل
    Şu anda araba bulamıyorum, tamam mı, Sel? Open Subtitles لا يمكنني الإتيان بأي شئ الآن, حسنا يا سيل
    -Artık beni tanıyorsun Sel. Artık beni tanıyorsun tamam mı? Open Subtitles الآن انت تعرفيني على حقيقتي يا سيل , الآن أنت تعرفيني على حقيقتي
    Seal 5 Ekibi, Nimitz'den Apache destekli bir CH-53 Echo kaldıracak. Open Subtitles سينعطى إشارة الإنطلاق للفريق "سيل 5"من على متن "نيمتز" مع "أباتشي" للمساندة
    Unutma, Seal 5 Ekibindekiler emsallerinin en iyileridir. Open Subtitles تذكروا جيدا ً، أن المحرك للفريق "سيل 5"لأفضل هناك
    Tae Gong Shil. Open Subtitles و ذكرياتنا عندما كنا سعداء معاً ♪ . تاي جونج سيل
    Tae Gong Shil, yağmur yağıyor. Bir yere mi gidiyorsun? Open Subtitles . أنها تمطر الآن يا تاي جونج سيل هل ستذهبين إلي مكان ما ؟
    Abe ve Ceil'in kızı da oturup orta kattan sürekli komşuların telefon konuşmalarını dinleyerek eğlenen kuzen Ruthie'ydi. Open Subtitles إبنة (إيب) و (سيل) كانت قريبتي (روثي) والتي كانت تستمتع بالجلوس والإستماع لجيراننا المجاورين على الهاتف
    Meteor yağmuru sırasında Dünya'ya geldiğini söyledi. Dahası da var. Open Subtitles لكنه قال أنه جاء للأرض أثناء سيل النيازك وهناك المزيد
    Calleigh'le ben bugün Ciel Bleu Oteli'nin barında onunla birlikteydik. Open Subtitles كالي وأنا قابلناها في حانة فندق سيل بلو اليوم.
    Ateş yağmurunun ikinci gününde uzakta bir gök gürlemesi olmuş, ve ufuk sanki güneş hiç batmamış gibi yanmaya başlamış. Open Subtitles انه باليوم التالي لسقوط سيل النيران يوجد رعد كثيف, والافق احترق وكأن الشمس غير موجودة ابدا
    Burası Özel Birlik, Bak er One, hedef göründü. Open Subtitles هذا فريقُ نيفي سيل , بيكر واحد، الهدف في مرمى البصر.
    Sana o meteor yağmurunda ne oldu bilmiyorum baba ama sanırım sen o depodaki şeye hayal edebileceğimden daha çok bağlısın. Open Subtitles لا أعرف ما حدث لك في سيل النيازك ذلك، أبي لكني أعتقد أنك مرتبط بما كان في المستودع أكثر مما تصورت
    ...büyük bir enerji seli evrendeki her şeyi yoktan var eden zamanı ve mekanı oluşturan. Open Subtitles الانفجار الكبير سيل من الطاقة دفع كوننا من لا شيء إلى كل شيء
    - Sil, Arden'in odasında. Open Subtitles "سيل" بالحجرة المجاورة مع "آردين"، يا "بريس"
    Syl onunla konuştu bile. Open Subtitles لقد تحدثت معها "سيل" بالفعل
    Bu sürecin sonunda hızlandırılmış bir elektron kümesi akışı oluşur ve bu da çok büyük bir manyetik güç yaratır. Open Subtitles يقوم بإطلاق سيل من الإلكترونات عالية السرعة مما يخلق قوة مغنطيسية كبيرة
    Fort Sill'deki topçu okulunda Mickey Downes adında biri vardı. Open Subtitles لقد قصدت مدرسة سلاح المدفعية) في (فورت سيل) مع (ميكي داونيز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more