"صادقاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • karşı dürüst
        
    • açık
        
    • samimi
        
    • doğru
        
    • içten
        
    • sadık
        
    • Açıkçası
        
    • doğruyu
        
    • dürüstçe
        
    • doğrusu
        
    • gerçeği
        
    • söylemek
        
    • samimiydi
        
    • gerçekçi
        
    • Doğrusunu
        
    Onun emanetine karşı dürüst olmaya çalıştım ve onun çağrısını herkese taşıdım. Open Subtitles لقد حاولت أن أكون صادقاً لثقته وأحمل رسالته للجميع, مهما كان الشخص
    Düşün bir... eğer ona karşı dürüst olsaydın sana karşı sadık olabilirdi. Open Subtitles وللاعتقاد أن ولائها كان يمكن أن يكون لك لو كنت صادقاً معها
    Gracen, sana bir soru soracağım, ve bana karşı dürüst ol, tamam mı? Open Subtitles جريسن ، اريد ان اسألك بعض الأسئلة وأريدك ان تكون صادقاً ، حسناً؟
    Dürüst olayım, açık pencere var mı diye kolaçan ediyorduk o sırada duvarın orada oturan o adamı gördük. Open Subtitles نحن نبحث عن نوافذ مفتوحة، لأكون صادقاً معكما، رأيتُ ذلك الرجل يجلس مُقابل القمامة، لديه درّاجة بجانبه وبندقيّة صيد.
    Tüm bildiğim, söylediklerinde samimi olduğu. Open Subtitles كل ما أعرفه, أنه حينما كان يتحدث إلينا كان صادقاً جداً
    Dürüst olmak gerekirse doğru şeyi yaptığımdan emin değilim, ama ısrar ediyor. Open Subtitles لأكون صادقاً , لست متأكداً بأنني أقوم بالصواب , لكنّها باتت تلّح
    Bize karşı dürüst olmayacaksanız neden burada kalmanızı isteyelim ki? Open Subtitles لماذا سنسمح لكَ بالبقاء هنا إذا لم تكن صادقاً معنا؟
    Tamam, dinle, sen ve ben beraber çalışacaksak bana karşı dürüst olmalısın. Open Subtitles حسناً، اسمع، لو كنّا سنعمل معاً، فإنّ عليك أن تكون صادقاً معي.
    Sana karşı dürüst olacağım. Kürek çekmeyi hiç bilmiyorum.. Open Subtitles لأكون صادقاً تماماً معكِ أنا لا أجدف على الإطلاق
    Evet, ama daha önce kimse sana karşı dürüst olmamış. Open Subtitles نعم، ولكن لم يكن أحداً صادقاً معكِ من قبل
    Her şeye bahane buluyorsun. Kendine karşı dürüst değilsin. Open Subtitles أنت تقوم بتبرير كل شئ أنت لست صادقاً مع نفسك
    Sana karşı dürüst olmak istedim, Jane, ama bütün bu mutluluğun elimden alınacağını bile bile nasıl yapabilirdim bunu? Open Subtitles لطالما أردت أن أكون صادقاً معكِ ولكن كيف كان لي أن أخبركِ وأنا أعرف أن هذا سوف يأخذ سعادتي مني
    Dürüst olun. açık olun. Ve Greenpeace'in gerçekten öğrendiği en önemli ders de TED كن صادقاً. كن في المقدمة. وأحد الدروس العظيمة التي تعلمتها السلام الأخضر في الواقع
    İyi bir aktör tabii ama yine de samimi göründü. Open Subtitles أعني،إنهممثلجيد .. ولكن أعتقد أنه كان صادقاً
    Aslında üçüncüsü çok da önemli değil, bazen içtiğin zaman, en doğru söylediğin zamandır. Open Subtitles هل كان سكران؟ أتعلم ، لا أهتم بالثالثة لأن الشراب يجعلك صادقاً
    Bir pisicik gibi görünmeden içten olmak zorundasın. Open Subtitles يجب أن تبدوا صادقاً من القلب بدون أن تكون خنوعاً
    Benim tarzım değil Açıkçası. Biraz fazla genç. Open Subtitles ليس من ذوقي ان اكون صادقاً انه صغير الى حد ما
    Artık dürüst bir adam olduğundan dolayı doğruyu söyleyip senin maskeni düşürecekti. Open Subtitles و بما أنهُ كان شخصاً صادقاً فهو كان سيقر بالحقيقة و يكشفكَ
    Benim Amerikalı vatandaşlarım, size tamamen dürüstçe davranmadım. Open Subtitles رفاقي الأمركيين ، لم أكن صادقاً تماماً معكم
    Güvende olman için dua ediyordum fakat doğrusu, bir tarafım parçalanmanı görmek istiyordu. Open Subtitles كنت أصلي لتكون بأمان لكن لأكون صادقاً , جزء مني كان يود رؤيتك تتناثر,
    gerçeği söylemek gerekirse, efendim, dürüst olmak gerçekten çok önemli. Open Subtitles في الحقيقة سيدي ، اظن ان هذا هام لأكون صادقاً
    Ama arada bir fark var. Hayallerimde özrün gerçekten samimiydi. Open Subtitles إنّما هناك مسألة واحدة مختلفة ففي أحلامي كان اعتذارك صادقاً
    Dinle, ufaklık, seninle gerçekçi konuşacağım tamam mı? Open Subtitles اسمعي، أن أريد أن اكون صادقاً معكِ فهمتي؟
    Aslında bir keresinde bir terapist bana dedi ki, "Eve, iki yıldır buraya geliyorsun ve, Doğrusunu söylemek gerekirse, bana hiç bir bedenin var gibi gelmedi." TED قال لي الطبيب ذات مرة ، ايف ، انت تأتين الى هنا منذ سنتين و لأكون صادقاً ، لم يخطر لي أنه كان لديك جسد ".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more