Güzellik salonu yada benzeri bir yerde olman gerekmiyor muydu? | Open Subtitles | ألا ينبغي أن تكوني في صالون تجميل أو ما شابه؟ |
Hilda'nın Güzellik salonu'na hoş geldiniz, sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | مرحبا بكِ في صالون تجميل هيلدا. بماذا استطيع خدمتك؟ .. |
Ayrıca her gün PicoBundy'deki Hong Kong Garden masaj salonuna gidiyorum. | Open Subtitles | و كنت أقضي وقتي كل مساء في صالون هونج كونج للتدليك |
Movietime Video Kiralama, Nail salon, Baskin Robbins, Zata İndirimler. | Open Subtitles | فيديو موفي تايم ، صالون الأظافر باسكن روبنز، تخفيضات زارا |
Güzellik salonunda. | Open Subtitles | إنهـا في صالون التجميل لإصلاح نفسها سريعاً |
- Bu, annenin Bluerich'teki dükkanı değil. Burası Swats. Getto. | Open Subtitles | هذا ليس صالون أمك في ـ بلو ريدج ـ إنه الحي وعليك أن تري الناس |
Dövme salonu sabah sabah ne kadar dolu olabilir de? | Open Subtitles | إلى أي حد سيكون صالون الوشم مزدحماً في الصباح ؟ |
Şuradaki güzel hanımın, bizim evin yakınında güzellik salonu var. | Open Subtitles | تلك المرأة الجميلة تملك صالون تجميل بجانب بيتنا. |
Kraliyet Sığınağı, Kraliyet Hayvanat Bahçesi, Kraliyet Kuaför salonu. | Open Subtitles | جناح الملك الليلي حديقة الحيوان الملكية، صالون تصفيف شعر الملك |
-O parayla solaryum salonu satın aldı. | Open Subtitles | لقد باعت قصتها للعناوين الرئيسية بخمسين ألفاً وأشترت صالون سمرة بشرة بها |
Ayrıca her gün PicoBundy'deki Hong Kong Garden masaj salonuna gidiyorum. | Open Subtitles | و كنت أقضي وقتي كل مساء في صالون هونج كونج للتدليك |
Geçen ay kumarhane salonuna adamlarımı öldürmek için birilerini yolladın | Open Subtitles | قمت بإرسال شخص لقتل رجالي في صالون القمار الشهر الماضي |
salon Margherita'da bana ne derlerdi biliyo musun? | Open Subtitles | هل تعلم ماذا كانوا يطلقون علي في صالون مارغريتا ؟ |
300 Bin kağıda salon satıyolarmış. | Open Subtitles | انهم يبيعون صالون للتصفيف ب 300،000 ليرة |
Annem hala fabrikada çalışıyor... ben de bir güzellik salonunda çalışıyorum. | Open Subtitles | أمى مازالت تعمل فى المصنع وأنا أعمل جزءا ً من الوقت فى صالون تجميل |
İçki dükkanı, kuaför, sperm bankası. | Open Subtitles | متجر المشروبات الكحولية, صالون الحلاقة بنك المنى, أي أسئلة؟ |
16km çaplı bir daire çizersek 118 salonda renk uzmanları incelemesi ve | Open Subtitles | يوجد 118 صالون فى نطاق 10 أميال يفصل بينهم خبراء الألون |
Ve bu işi bitirebilirsem, ...paramla tüm bölgedeki en büyük kumar salonunu açacağım. | Open Subtitles | واذا حصلت على نصيبي من المال سأفتح اكبر صالون للقمار في المنطقة |
Neden evinin konforunda işini görmek varken, havasız bir kuaföre tıkanıp kalasın ki? | Open Subtitles | لماذا تفعل شيئاً في صالون مزدحم بينما بإمكانك فعله في منزلك المريح؟ لا. |
Bir kaç hafta önce babasının eşi kuaförde mi neymiş. | Open Subtitles | أجل أنا أيضاَ منذ اسابيع كانت زوجة أبيها في صالون تجميل |
Carlo, Salo'ya gitti seninle geceleyebilirim. | Open Subtitles | كارلو ذهبت الى صالون ، ويمكنني أن تنفق كل ليلة معك. |
Müşterilerim farkı anlamaz, güzellik salonumu salonlbutiğe çevirdiğim için bir şeyler satmam gerek. | Open Subtitles | حسنا، زبائني لن يعرفو الفرق ومنذ ان تحول صالون التجميل الى متجر وصالون يجب ان ابيع شيئاً |
Pekala dün akşam solaryuma girmiş olabilirim. | Open Subtitles | حسنا,لقد ذهبت إلى صالون التسمير الليله الماضيه |
Ama duyguların şiddeti, az kalsın bugün berber dükkanında vakayı mahvediyordu. | Open Subtitles | لكن العواطف الشديدة كادت تقضي على هذه القضية في صالون الحلاقة... |
Güzellik salonundan 12 numara. Kim bu şanslı? | Open Subtitles | رقم 12 فى صالون الجمال من صاحب الوجه السعيد ؟ |
Sana söylemek için kasabaya geldim ama yanlış salona gitmişim. | Open Subtitles | أعني لقد ركبت للمدينة لأخبرك لكن شعرت أنه بقي صالون واحد |