| Hayatta kalabilmek için, ayrı kalmamız gerektiğini her zaman biliyorduk. | Open Subtitles | عرفنا دائمًا كيف نبقى أحياءً، تعيّن علينا أنّ نظلّ مُفترقين. |
| Onun her an ölebileceğini biliyorduk ama bu şekilde değil. | Open Subtitles | عرفنا أنها ستموت في أي وقت و لكن ليس هكذا |
| Çok faydalılar, Evren hakkında çok fazla şey öğrendik onlardan. | TED | إنها مفيدة جداً، لقد عرفنا الكثير عن الكون منهم. |
| Birbirimizi 40 yıldır tanıyoruz ve sana bugüne kadar asla palavra atmadım. | Open Subtitles | لقد عرفنا بعضنا البعض منذ أربعين سنة ولم أكذب عليك من قبل |
| Bunu biliyoruz çünkü gökyüzü haritası çıkarma girişimlerinin antik kalıntılarını bulduk. | TED | وقد عرفنا ذلك؛ لأننا وجدنا آثار محاولاتهم لرسم خرائط للسماء. |
| Belge sahte. Gelinin o olduğunu elbisesinden anladık. | Open Subtitles | لقد عرفنا أنها العروسة على أساس زيها فقط |
| Biz bu sorundan nasıl saydığınıza bağlı olarak 50 yıldır haberdarız. | TED | لقد عرفنا بوجود هذه المشكلة منذ 50 عاما ، وهذا الرقم يعتمد على كيفية حساباتك |
| Onun her an ölebileceğini biliyorduk ama bu şekilde değil. | Open Subtitles | عرفنا أنها ستموت في أي وقت و لكن ليس هكذا |
| Okuldayken senin özel biri olacağını biliyorduk ve bunu söylemiştik. | Open Subtitles | كلنا عرفنا في المدرسة انك ستكونين مميزة, لقد قلنا ذلك |
| Bir gün dünyanın sana ihtiyacı olacağını biliyorduk senin de bize ihtiyacın kalmayacaktı. | Open Subtitles | , عرفنا بأن يوما ما العالم سيحتاجك وأنت ِ لن تحتاجينا بعد ذلك |
| Büyük paraşüt açıldığında, açılmazsa ikinci bir paraşüt olduğunu biliyorduk ve bu güzel bir saat mekanizmasında çalışıyor. | TED | وعندما فتحت المظلة العملاقة، عرفنا أنه إذا لم تفتح هنالك مظلة أخرى، التي تعمل حسب آلية ساعة صغيرة لطيفة. |
| Bunun ardından neden kitaplarınızı Hindistan'a göndermediğinizi öğrendik. | TED | و عنئذ عرفنا لما لا تريد ارسال الكتب للهند |
| Ama sabahtan bu yana, kaynaklarımız sağolsun, adlarını öğrendik. | Open Subtitles | ولكن خلال الصباح ومن خلال مصادرنا عرفنا اسميهما |
| Morrison'un senden 20 bin kazandığını ve gitmek istediğini öğrendik. | Open Subtitles | لقد عرفنا ان موريسون ربح منك حوالى 2000 دولارا وكان يريد الرحيل |
| Birbirimizi çok uzun zamandır tanıyoruz, ve ben ilk kez senin evindeyim. | Open Subtitles | حسنٌ، بأنّا عرفنا بعضنا لمدّةٍ طويلة وهذه هي أوّل مرّة أكون ببيتِكَ. |
| John, birbirimizi, daha hukuk fakültesinde okuduğum zamanlardan beri tanıyoruz. | Open Subtitles | جون، لقد عرفنا بعضنا منذُ أن كنتُ في مدرسة القانون |
| Ve bunun sonucunda bu çakışan daireleri bulduk. Ve 13 organizmaya ait sadece 173 ortak gen bulduk. | TED | وقد حصلنا على تلك الدوائر المتداخلة. وقد عرفنا فقط 173 جين مشتركة ما بين كل ال 13 كائن. |
| - İnanılmazsın. - Şimdi, o iblisi nasıl bulacağımızı da bulduk mu... | Open Subtitles | أنتِ مفزعة الآن لو عرفنا كيف نجد هذا الشيء |
| - sanırım hepimiz bunu anladık. | Open Subtitles | اعتقد اني لا افهم سؤالك ؟ اعتقد اننا قد عرفنا من انت يا ديف |
| Bu çok şaşırtıcı bir görüş. Ve Biz bunu daha yeni bulmuş durumdayız. | TED | إنها لمحة مذهلة وقد عرفنا عنها مؤخرا فقط |
| Bir "hamam-fare" hakkında bildiğimiz şeyler kadar, bilmediklerimiz de var. | Open Subtitles | و مهما عرفنا عن الصرفأر يبقى هنالك المزيد لا نعرفه |
| Hey, sen biraz yumuşaksın. Bunu hukuk fakültesinde hepimiz bilirdik. | Open Subtitles | أنت شخصٌ لوطيّ لقد عرفنا ذلك في كلية الحقوق |
| Nereye gittiğimizi bilseydik, bir şansımız olabilirdi. | Open Subtitles | لو عرفنا إلى أين نذهب ربما ستكون لدينا فرصة |
| Ülkedeki örgüt hücreleriyle bağlantılı olabilecek, üç kişi tespit ettik. | Open Subtitles | لقد عرفنا ثلاث أشخاص هنا قد يكون لهم علاقة بخلاياهم |
| Onun ya da kardeşin hakkında herhangi bir şey öğrenirsek seni ararız. | Open Subtitles | لو عرفنا أي شيء آخر عنها أو عن أخيك ، سنتصل بك |
| Beni, Sydney Bristow'un annesinin KGB ajanı olduğunu ve babam dahil, pek çok kişiyi öldürdüğünü öğrendiğimiz için görmek istediniz. | Open Subtitles | تعلمين أننا عرفنا أن والدة سيدنى بريستو كانت عميل ال كى جى بى الذى قتل والدى,بين الاخرين. |
| Tapınak araştırmalarından öğrendiğimize göre Goa'uld hiçbir zaman hastalanmıyordu. | Open Subtitles | و من خلال دراستنا للمعبد عرفنا أن الجواؤلد لا يعانون من المرض |
| En azından birbirimizi tanıyorduk, emir verenin sen olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | على الأقل عرفنا بعضنا البعض أنا كنت أعلم أنك أنت من تحكم |
| Evlenmek istemiyorduk çünkü ne zaman tanıdığımız birileri evlense ilişkileri mahvoluyordu. | Open Subtitles | لم نشأ الزواج لأنه كلما عرفنا أن أحداً تزوج |