Hayatının karışık olduğunu biliyordum, ama böyle bir şeyi bilmiyordum. | Open Subtitles | علمت بأن حياتك معقدة لكن لم أعلم بأنها بهذا الشكل |
Bunun bir işaret olduğunu biliyordum. Çok dindardı. | Open Subtitles | علمت بأن ذلك دليلا لأنها كانت شديدة التدين |
Aşırı olduğunu biliyordum. Böyleyim işte. Bir şeyler giyebilirim. | Open Subtitles | علمت بأن هذا كان كثير ولكن هذه طبيعتي فقط ولكني استطيع إرتداء الثياب |
Ama Mahatma Gandi'nin bu ev ile ilgilendiğini duyunca... | Open Subtitles | عندما علمت بأن المهاتما غاندي مهتم بأمر المنزل أيضاً |
Tabi, onun durumunda, şaşırtmanın tehlikeli olduğunu öğrendi. | Open Subtitles | بطبيعة الحال في حالته لقد علمت بأن المفاجئه أيضاً تعني الخطوره |
Zaten normal olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأن ذلك غير طبيعي ..إنه يقول بأنها |
Eğer onu öldürüp sonra hayata döndürmenin beyin yıkama teknolojisini yenmenin tek yolu olduğunu bilseydim her şeyimle size destek çıkardım. | Open Subtitles | إذا علمت بأن قتله ومن ثم إعادة إنعاشه كانت الطريقة الوحيدة للتغلب على تقنية غسل الدماغ لكنت دعمتك فيما كنت تفعله |
Dondurma istemediğini söyleyince önemli bir şey olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | علمت بأن الأمر خطر عندما آبي تناول البوظة |
Beyaz Saray'a Demokratları çıkarınca bunların olacağını biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأن هذا سيحدث لحظة ما وضعوا ديمقراطي في البيت الأبيض. |
Yanlış olan birşey olduğunu biliyordum. Niye bana söylemedin? | Open Subtitles | علمت بأن هناك شيء ما خاطئ لما لم تخبرني بذلك؟ |
Liseye gitmek için çok geç olduğunu biliyordum,... ben de diğer seçeneği denemeye karar verdim. | Open Subtitles | علمت بأن الوقت متأخر جدا علي لأخذ دبلوم مدرسة عليا حقيقية , لذا قررت أن أخذ الإحتمال الثاني الأفضل لي , جي. |
Ters giden bir şeyler olduğunu biliyordum, çünkü antrenman sonrası hep arardı beni, ama rahatsız etmeyeyim dedim. | Open Subtitles | حسناً، لقد علمت بأن هناك خطب ما لأنه دائماً كان يتصل بي بعد التدريبات لكنني لم أرغب بإزعاجـه |
Earl'e bir şeyler olduğunu biliyordum buna çok emindim, çünkü burada da hava vardı. | Open Subtitles | علمت بأن هناك خطب ما مع إيرل لأنني كنت متأكدا بوجود هواء هنا أيضا. |
Problemleri olduğunu biliyordum ama bundan haberim yoktu. | Open Subtitles | علمت بأن لديها مشكلات، لكن ليس لهذا الحد |
Silahı alırken yasadışı olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لقد علمت بأن عملية الشراء تمت بطريقة غير قانونية |
Daima benden gizlenen, bana anlatılmayan şeyler olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لطالما علمت بأن هنالك أمرً يخفيانه عني سر ما |
Sting'in gerçek olamayacak kadar iyi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | تباً لقد علمت بأن حبها لستينغ أجمل من أن يتحقق |
Teyzesinin öldüğünü duyunca ona nasıl sarıldığını gördüm. | Open Subtitles | رأيت الطريقة التي عانقته بها حين علمت بأن عمتــه توفيت |
Cinayet masası sağır kızın Julio'nun nişanlısı olduğunu öğrendi. | Open Subtitles | " الجنائية علمت بأن الفتاة الصماء متعلقة بـ " خوليو |
Bir şeylerin yolunda olmadığını biliyordum, evet. | Open Subtitles | لقد علمت بأن شيئا ما كان خاطئا , نعم |