"علينا فعل" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapmak zorunda
        
    • yapmak zorundayız
        
    • yapmamız gerekiyor
        
    • yapmamız gerek
        
    • yapmamıza gerek
        
    • yapmalıydık
        
    • yapmamalıydık
        
    • yapmamız gerektiğini
        
    • yapacağız
        
    • yapmamız gereken
        
    • yapsak
        
    • yapmamız gerekecek
        
    • yapmalı mıyız
        
    • yapmalıyız
        
    • yapmamız lazım
        
    Her şeyi kendi kendimize yapmak zorunda olmamamız garip değil mi? Open Subtitles هذه نتيجة انه ليس علينا فعل كل شيء بأنفسنا, اليس كذلك؟
    Bunlari yetiskinler icin yapmak zorunda kaldik. Ve basardik ve hala basariyoruz TED كان يتوجب علينا فعل هذا للبالغين. لذا، لقد نجحنا ومازلنا نفعل.
    Eğer yürümeyi, konuşmayı, bisiklet sürmeyi ve hatta kuantum mekaniğini öğreneceksek bunu yapmak zorundayız. TED فتحتم علينا فعل ذلك إذا أردنا أن نتعلم كيفية المشي أو الكلام أو ركوب الدراجات أو حتى دراسة ميكانيكا الكم، صحيح؟
    Ne yazık ki, Bay Henessey, 4,000 insanı öldürmeye ne kılıf bulacağımız konusunda hiçbir fikrim yok, o yüzden bunu sahiden yapmak zorundayız. Open Subtitles لسوء الحظ يا مستر هينيسى ليس لدى فكره كيف سأزيف مصرع 400شخص لذلك سيتوجب علينا فعل ذلك حقيقيا
    O zaman birisi görmeden önce bir şey yapmamız gerekiyor. Open Subtitles إذاً علينا فعل شيء تجاهه قبل أن يفعل شخص أخر
    Bunları bilmek yeterli mi yoksa bir şey falan mı yapmamız gerek? Open Subtitles اذا ، معرفه كل هذا كافي او يجب علينا فعل شيء ما
    Bunu yapmamıza gerek yok. Eve gidebiliriz. Open Subtitles لكن ليس حتماً علينا فعل ذلك، يمكننا العودة إلى ديارنا.
    yapmak zorunda değiliz. O bizim arkamızdan gelecek. Open Subtitles لن يتحتم علينا فعل ذلك هو من سيأتي يتعقبنا
    Bir şey yapmak zorunda değiliz. Open Subtitles يمكنك فقط البقاء هنا, ليس علينا فعل أية شيء.
    Bu ahmağı serbest bırakmamak için yapmak zorunda olduğumuz ne varsa yapmalıydık. Open Subtitles كان علينا فعل كل ما يتطلبه الأمر لعدم خروج ذلك السافل
    Sizin için hiçbirşey yapmak zorunda değiliz. Open Subtitles واو واو واو لا يجب علينا فعل شيئاً من اجلك
    Hayır, hayır, izin vermek zorunda değiliz. Yasal olarak 18 yaşına kadar ne dersek onu yapmak zorunda. Open Subtitles لا، لا، لا يجب علينا فعل ذلك، لا، قانونياً يجب عليها أن تفعل ما نقوله حتى تبلغ الثامنة عشر
    Jonas, bunu er veya geç yapmak zorundayız. Onlara istediklerini veremeyiz. Open Subtitles جوناس، سيكون علينا فعل هذا عاجلاً أم آجلاً لا يمكننا إعطاءهم ما يريدونه
    Bir şeyler yapmak zorundayız. O bizim kapı komşumuz olmamalı. Open Subtitles علينا فعل فعل شيء ما لا يمكن أن نتركها تسكن بالبيت المقابل
    Ama bu şirketi ortadan kaldırmak için bazen hoşlanmadığımız şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles , لكن للايقاع بالشركة أحياناً علينا فعل أشياء سيئة
    Bunun için bir şey yapmamız gerekiyor. Adamın bütün hayatı o aptal kedi oldu. Open Subtitles يجب علينا فعل شيء حيال هذا حياته تدور بالكامل على ذلك القط الغبي
    Ama işte buradayız, ...doğru kararı verebilmek için elimizden gelen herşeyi yapmamız gerek. Open Subtitles لكن بمَ أنّنا هُنا علينا فعل ما بوسعنا، لإتّخاذ القرارات الصائبة
    Bunu yapmamıza gerek yok, tamam mı? Open Subtitles لا بأس ليس علينا فعل أي من هذا، حسناً؟
    Seninle ben bunu uzun zaman önce yapmalıydık. Open Subtitles كان علينا فعل ذلك منذ زمن طويل، أنا و انت.
    Evet ama kızımız değil ve bu yüzden böyle bir şey yapmamalıydık. Open Subtitles أجل، ولكنها ليست ابنتنا ولهذا لم يكن ينبغي علينا فعل هذا
    Çoğu kadının yaptığı diğer şey ise her şeyi yapmamız gerektiğini düşünmemiz. TED شيء آخر أن عديدًا من النساء نفكر بأن علينا فعل كل شيء.
    Evet. Eğer bunu yapacaksak, doğru şekilde yapacağız. Open Subtitles اذا كان علينا فعل ذلك يجب أن نفعله بشكل صحيح
    Bazen hepimiz yapmamız gereken şeyleri yaparız. Open Subtitles لقد فعلتي ما يجب عليك فعله علينا فعل ما يتوجب علينا فعله أحيانآ
    Bu pek sandığım gibi olmadı Bişey yapsak mı ? Open Subtitles حسناً لم يعمل كما توقعنا ربما علينا فعل شيء
    Eski yöntemlerle yapmamız gerekecek. Open Subtitles سيتحتم علينا فعل ذلك على الطريقة القديمة.
    Ayrıca, buradaki herkes adına, özellikle kendi adıma; bizler de yapmalı mıyız? TED وبالنيابة عن الجميع هنا، وخاصة أنا شخصيًا، هل من الواجب علينا فعل ذلك؟
    Ama en azından geride bırakılmamak çin elimizden geleni yapmalıyız. Open Subtitles . لكن هذا يعني , علينا فعل الأفضل حتى يشكورنا
    - Ben öyle yapmıyorum. Güveniyorum-- - Birşeyler yapmamız lazım ! Open Subtitles أنا لا أدعي، بل عندي ثقة علينا فعل شيء ، روبرت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more