"عنكِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • sen
        
    • seni
        
    • senden
        
    • senin
        
    • sana
        
    • sizi
        
    • sizden
        
    • seninle ilgili
        
    • Hakkınızda
        
    • sizin
        
    • Seninki
        
    • siz
        
    • Sende
        
    Evde hasta iki çocuğumuz var ve sen hala kaybedenlerle takılıyorsun! Open Subtitles عليك اللعنه يا ألما إننى كنت أبحث عنكِ في كل مكان
    Belki istemedin, çünkü bu sen ve istediklerinle ilgili değildi. Open Subtitles ربماإنكِلم تأبهيلهذا.. لأنه لم يكن عنكِ أو عن ما أردتيه
    Verirdim ama tüm garlarda ve mekik istasyonlarında seni arıyorlardır. Open Subtitles بامكانى هذا ,ولكنهم سيبحثون عنكِ فى كل محطة اتوبيس ومكوك
    seni savundum, böyle bir şey yapacak kadar basit olmadığını söyledim. Open Subtitles لقد دافعت عنكِ أخبرته أنكِ أرقى من أن تفعلي شيئاً كهذا
    Meşgaleler beni senden uzaklaştırdı, ama hiçbir zaman ayrılmak istemedim. Open Subtitles العمل أخذكِ بعيداً عني لكنني أبداً لم أُرِد الإنفصال عنكِ
    Marki'ye, evlenme teklifini senin adına kabul ettiğimi ve evliliğin bir an önce yapılması için bir mektup yazdım. Open Subtitles كَتبتُ إلى المركيز ووافقت على ، اقتراحه وعرض الزواج نيابة عنكِ وأطلب بأن يتم ذلك فى أقرب فرصة ممكنة
    Ben uzak durdum, sen sakinleştin şimdi de seks için buradasın. Open Subtitles لقد إبتعدتُ عنكِ, وأنتِ جمدتِ مشاعركِ، والآن, أنتِ هنا لمكالمةٍ كلاسيكيّة،
    sen kafamın içindeyken ben de senin hakkında bir şeyler gördüm. Open Subtitles أتعرفين, عندما كنتِ بداخل رأسي كان بإمكاني رؤية أشياء عنكِ أيضاً
    Ve sen de yalnız kalacaksın. Open Subtitles ستقوم الكنيسية بالتخلي عنكِ .. و ستكونين وحيدة
    O kesinliğe alışmış biri ve sen onu yolundan saptırdın. Open Subtitles لقد توصل الى قناعة بأنكِ تتعمدين ابعاده عنكِ
    Hiç konuşmadığım adam seni ve arkadaşını serbest bırakmamı söyledi. Open Subtitles رجل لم أتحدث إليه أبداً أخبرني أن أفرج عنكِ وصديقكِ.
    Bir daha ameliyathanemde aynı şekilde davranırsan seni kurula şikâyet ederim. Open Subtitles اِفعلي تلك التفاهات في غرفة عملياتي مجددا، وسأرفع تقريرا عنكِ للإدارة.
    Sevdiğin birinin seni terk etmesi ne olursa olsun daima zordur. Open Subtitles الأمر دائماً صعب عندما يبتعد عنكِ إحدَ الأحبّة مهما كانت الظروف
    Onu kendi başına bırakmak zorunda kaldım ama hep seni sorup durdu. Open Subtitles اضطررت نوعاً ما لتركها لتفعل ما يحلو لها لكنها تسأل عنكِ دائماً.
    Terfiim beni senden biraz ayırmış olabilir ama maaş artışı da beraberinde geldi. Open Subtitles لربما قد أبعدتني ترقيتي قليلاً عنكِ و لكنها تترافق بزيادة ضخمة في الراتب
    Onlara senden bahsettim. Çok şirin olduğunu düşünüyorlar. Resimlerini de gösterdim. Open Subtitles أخبرتهم بكل شيء عنكِ على اي حال وقالوا بأنكِ جميله,أريتهم صورك
    - sana söylemek isterim Joan babam hep senden bahsederdi. Open Subtitles انا اريد ان اخبركِ,جوان ان ابي يتكلم عنكِ طوال الوقت
    senin ve senin dünyan hakkında bazı şeyler söylediğimi biliyorum. Üzgünüm. Open Subtitles أعلم أنني قلت أشياءً عنكِ و عن عالمك، و أنا آسف
    sizi teslim edip size yardım etmiş herkesi tehlikeye atabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أبلغ عنكِ وأعرّض كلّ أولئك الذي ساعدوكِ للخطر
    sizin Todd sizden kurtulduğunda kendinizi garantiye almak için almış olmanız mümkün. Open Subtitles ومن الممكن أنّكِ قد أخذته حتى تملكين مالا إحتياطياً عند ينفصل عنكِ.
    O zaman herkesin seninle ilgili söyledikleri de doğru, öyle mi? Open Subtitles ،حسناً، أظن أن مايقوله الجميع عنكِ صحيحٌ أيضاً أليس كذلك ؟
    sizin Hakkınızda her şeyi öğrendik. Bir kere ev sizin bile değilmiş. Open Subtitles لقد تحصلنا على جميع المعلومات عنكِ أولاً ، ذلك المنزل ليس منزلك
    Seninki nasıldı benim küçük gök yüzü prensesim.Eminim eğlenceli olmuştur. Open Subtitles ماذا عنكِ يا أميرتي الصغيرة؟ ، أراهن أنه كان مثيراً
    Eğer rahibelerden birisi sizi kusur işlerken görürse... ve siz bunu beyan etmemişseniz... hoşgörüsünü size beyan etmesi onun görevidir... bu sayede hatalarınızın farkında olup düzeltebilirsiniz. Open Subtitles لو لاحظت إحدى الأخوات أيّ خطأ جهري .. لم تُعلِنّ عنه .. فإنّ من واجبها أن تقوم بالإعلان عنكِ في الجماعة ..
    Belki onun yerine daha az zeki bir aygır bulmalısın, o kendi işine bakar Sende kendinkine. Open Subtitles من الأفضل أن تبعدي ذلك وأن تطرقيه بمسمار جميل وببطئ بعيداً عنكِ وبعدها يمكنكِ إرسال ذلك إليه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more