"غربي" - Translation from Arabic to Turkish

    • Batı
        
    • Batılı
        
    • kovboy
        
    • batıya
        
    • by
        
    • West
        
    • Western
        
    • batısında
        
    • Batılılar
        
    • Batılıların
        
    Ve bunu yapmak için, Batı eğitimine ihtiyaçları var. TED ولفعل هذا ، يحتاجون لتعليم على نسق غربي
    Son teleskop Batı Avustralya Çölü'nde 10 km kare alan kaplıyor. TED التلسكوب النهائي غطى 10 كيلومترات مربعة، من غربي الصحراء الأسترالية.
    Biz şehirlere taşındıkça, dünya da Batı diyetini benimsiyor. TED و فيما نحن ننتقل إلى المدن, العالم أيضاً يعتنق نظاماً غذائياً غربي
    binlerce insanın konferanslarıma geldiği Pakistan'dan henüz döndüm, çünkü her şeyden önce dostça bir Batılı ses duymaya özlem duyuyorlardı. TED لقد عدت لتوي من باكستان حيث جاء الآلاف فعلياً إلى محاضراتي لأنهم كانوا يرغبون أولاً في سماع صوت غربي صديق.
    Hayır, sadece eski bir kovboy filmi izliyorduk. Open Subtitles لا، كنا نشاهد فيلم غربي قديم في التليفزيون فحسب
    Uçsuz bucaksız çöllerden oluşan topraklar Orta Asya'dan batıya doğru uzanıyor. Open Subtitles الارض المحايدة الواسعة من الصحاري ذلك الإمتداد غربي إلى حدود آسيا الوسطى.
    Erotizm Batı icadıdır, iyi ve kötü kaynaklı bir Hıristiyan kavramı kuralları çiğneme, günah işleme. Open Subtitles الشبق هو اختراع غربي بمفهوم مسيحيّ مبنيّة على أفكار من الخير والشرّ, المعصيّة والخطيئة الأصليّة.
    Binbaşı, adanın Batı kısmının kontrol edilmesini istiyorum. Open Subtitles أيها الرائد, أريدك أن تراقب حدود المكان غربي الجزيرة
    Yani 1 Batı Markıyla 7 veya 5 Doğu Markı alabiliyorduk. Open Subtitles حيث تتلقى 7 أو 5 ماركات ألمانية شرقية مقابل مارك غربي واحد
    Bu süreden sonra tüm tanıklar Batı Amerika'daki 100 farklı şehre dağılacaklar. Open Subtitles وعند ذلك الوقت كل الشهود سيكونون في 100 مدينة مختلفة في غربي الولايات المتحدة
    B - A-T-I, Batı Kıyısı mağlup edilemez asla! Open Subtitles دبليو إي أس تي ، ساحل غربي لايمكن أن يهزم
    Sırf bilin diye söylüyorum birazdan çıkaracağım şey, Batı usulü omlet. Open Subtitles حتى أكون واضحة أمامكم، ما أنا على وشك أن أتقيأه هو بيض أومليت غربي
    Geldiklerinde bence güneydoğu ve Batı çıkışlarına yerleştirin. Open Subtitles عندما يصلون إلى هنا أظن بأنه يجب أن تضعهم في الجنوب الشرقي هناك مخرج غربي
    Bulduğum her fikir bir şekilde başarısız oldu ya da hayata geçirmek için fazla riskliydi çünkü, şimdi dürüst olalım, Yemen'in bir çok yeri Batılı bir ekip için fazla tehlikeli. TED وكانت كل أفكاري فاشلة، أو لربما كانت شديدة الخطورة، لأن الحقيقة هي، أغلب اليمن خطر جداً لفريق غربي.
    Burada olanlarla ilgili bir tane Batılı lider yorum yapmıyor. Open Subtitles ولا زعيم غربي وحيد قال شيء حول ما يجري هنا ليس هناك تهديدات ليس هناك نقد
    Bu yüzden yeni işvereniniz Bay Omura bulduğu her Batılı uzmanı buraya getiriyor. Open Subtitles لذلك صاحب عملك الجديد "السيد "امورا يجلب اي خبير غربي تقع يده عليه
    Sinatra ve Dean Martinle multimilyon dolarlık kovboy filmi anlaşması yapan adam diyor bunu. Open Subtitles يقولها الرجل الذي وقع مع سيناترا و دين مارتين على فلم غربي أرباحه تصل للملايين
    Kendisi çok batıya yönelikti. Open Subtitles كانوا ينظرون إليه على أنه غربي أكثر من اللازم
    Bu kuzey hattı. "North by northwest. " Open Subtitles هذا الخط الشمالي شمال في شمال غربي
    Hele West Buck'dakiler hiç. Open Subtitles الفهد لايغير جلده ولاحتى من أجل جلد غزال غربي
    Bir John Ford Western'ine benzeyecek. TED كان أشبه بفيلم غربي لـ:John Ford
    Günbatımından hemen sonra, ufuk çizgisinin batısında Merkür ve Jüpiter görülebilir. Open Subtitles يمكن مشاهدة عطارد والمشتري فى الأفق الجنوب غربي بعد غروب الشمس
    Siz buraya kara barut aramaya gelen ilk Batılılar değilsiniz. Open Subtitles أنّك لست أول غربي يأتي إلى هنا باحثًا عن المسحوق الأسود.
    Batılıların dışarıya pek çıkmamalarını tavsiye ederim. Open Subtitles سأنصح أي غربي أن يبقى في بيته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more