"فخذ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalça
        
    • uyluk
        
    • Jambon
        
    • budu
        
    • uyluğuna
        
    • kalçasındaki
        
    • but
        
    • bacak
        
    • kalçası
        
    • kasıkları
        
    Kutuların birinde, ekstra kalça kemiği buldum... - ...ve bir başkasında, ekstra kavalkemiği. Open Subtitles لقد وجدتُ عظمة فخذ إضافيّة بإحدى الصناديق وعظم رَّبْلَة إضافي في صندوق آخر
    Oğlunun ona takma kalça almak istediğini duydum. Open Subtitles لقد سمعت ان ابنائها يريدون شراء فخذ صناعى لها
    Booth'a söyle, Buz Kıracağı'nın uyluk kemiği titizlikle 90 derece kesilmiş. Open Subtitles أخبري بوث أن عظم فخذ معول الثلج بتر بشكل نظيف على 90 درجة
    bir kişinin cinsel organ, anüs, kasık, meme, iç uyluk veya kalçası ile harekete geçmek veya cinsel arzuları tatmin etmek yoluyla temas kurması. Open Subtitles أو أحشاء أو صدر أو فخذ عاري أو مؤخرة لأي شخص له نية إستثارة أو تضخيم الرغبة الجنسية
    Buraya daha çabuk gelirdim ama bu çavdar üzerindeki Jambon satırını uyduruyordum. Open Subtitles كنت سأصل هنا قبل ذلك ولكنى كنت أفكر هل هذا مسدس أم فخذ خنزير
    Kuzu budu çalınmamışsa böyle bir şey söyler. Tamam. Open Subtitles إن لم يكن فخذ الحمل الذي تمت سرقته إذن فالأمر مشابه لهذا
    GİD'den onay bekleyen ilaç nasıl oldu da Claire'in uyluğuna bulaştı? Open Subtitles ذلك العقار الذي ينتظر موافقة منظمة الغداء والدواء كيف إنتهى على فخذ " كلير " ؟
    Kurbanın kalçasındaki yaradan aldığın kültürle işim bitti. Open Subtitles لقد إنتهيتُ من المنبت الذي مسحتِه من الجرح في فخذ الضحيّة -ما الذي وجدته؟
    Eğer kalça protezi yoksa orada bir anahtar varmış gibi. Open Subtitles حسنًا، إلا إذا قام بعملية تغيير فخذ يبدو أنْ المفتاح هناك
    Dün bir adamın ayak ve eli bulundu, bugün de ben bir diz ve kalça buldum. Open Subtitles قدم و يد رجل قد وجدت في العراء يوم أمس ولكن مبكرا اليوم وجدت ركبة و فخذ في زقاق
    Kurbanın kaynamış kalça kemiğinden örnekler aldım. Open Subtitles اخذت عينات من عظمة فخذ الضحية المعاد التحامها.
    Ona titanyum bir kalça takıyorlar. Aynı terminatör gibi. Open Subtitles سوف يعطونها فخذ مصنوع من التيتانيوم مثل فيلم " ذي تيرمنيتور " ـ
    Ben de tam Angelaya, Arkeoloji bölümünün verdiği kırık bir milimetre kalça kemiğinin 3 boyutlu modelini yapıp, yapmayacağını soruyordum. Open Subtitles كنت أسأل (أنجيلا) إذا كان بوسعها صنع نموذج ثلاثي الأبعاد من.. عظم فخذ محطم أُعطِيَ لي من قبل قسم الآثار
    1839 yılında, müzeye Yeni Zelanda' dan büyük bir uyluk kemiği gönderildi. Open Subtitles سنة ١٨٣٩، تم إرسال عظمة فخذ ضخمة للمتحف من نيوزيلندا،
    Kırık uçları birleşene kadar giderek yaklaştırırız ve sonra yeni bir uyluk kemiği oluştururlar. Open Subtitles نضغط على النهايات المكسورة للإقتراب من بعضها البعض حتى يلتحموا وبعد ذلك يشكلوا عظم فخذ جديد
    Yeterli uyluk kemiği ya da göğüs kafesi elimde yoktu. Open Subtitles لم أجد ما يكفي من فخذ أو قفص سصدري
    Bay Massey bunu satabilecek ilk kişiye bir Jambon teklif ediyor. Open Subtitles السيد ماسي يقدم فخذ من اللحم للشخص الذي سيبيعها
    Hemen yumurta ve Jambon getirteceğim. Open Subtitles يجب أن أطلب في الحال فخذ خنزيرٍ وبعض البيض.
    Sana fazladan hindi budu vermiştim canım. Open Subtitles لقد جلبت لك فخذ ديك رومي إضافي يا عزيزتي
    Bunu anlamı, bir sonraki mermi de bu maddeyi Elena'nın uyluğuna taşımış olmalı, değil mi? Open Subtitles هذا يعني أن الطلقة التي تليها ستحمل هذه المواد إلى فخذ (إيلينا)، أليس كذلك؟
    Patronunun kalçasındaki tırmalamada tükürük bulduk. Open Subtitles وجدنا لعاباً في تمزّق فخذ رئيسكِ...
    Kanat ya da but olmasın. Sadece göğüs etiyle bacak istiyorum. Open Subtitles بدون أجنحة أو فخذ اعطيني صدور وأوراك فقط
    Bir kadın tavuğun bacağını yerken, bacak bir fareye... dönüşür... Open Subtitles تقضم إمرأه فخذ دجاجه ... ليتضح إنه ... فخذ فأر
    Columbus 'un kasıkları şişiyor yeşil ölümle. Open Subtitles فخذ كولومبس من الاعلي مملوء بالموت الاخضر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more