"كل ما كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek şey
        
    • her şeyi
        
    • her şey
        
    • - Tek
        
    • Tek yapmam
        
    • tek yapman
        
    • olduğum tek şeydi
        
    Yapmam gereken tek şey, oltayı yemlemekti. Tamam, plan şu: Open Subtitles كل ما كان عليّ فعله هو وضع الطعم في الصنارة
    Eğer bir benzetme yapacak olursam, diyelim ki iyi bir restorantla, sağlıklı bir restorantla sağlıksız bir restorantı birbirinden ayırdetmeye çalışıyorsunuz, ve elinizdeki tek şey de bunların kilerlerindeki malzemelerin listesi. TED و إذا كان باستطاعتي وضع مقاربة، سنقل أنكم تحاولون إيجاد الفرق بين مطعم جيد، مطعم صحي، و مطعم مريض، و كل ما كان بحوزتكم هو قائمة المقادير التي لديهم في حافظتهم.
    Şimdi ise faks makinesinin yaptığı her şeyi akıllı telefonlarımıza entegre ettik ve bu hızlı dijital bilgi alışverişinin değerini bilmiyoruz. TED حالياً، كل ما كان جهاز الفاكس يستطيع فعله أصبح مدموجاً بأجهزتنا الذكية، وبالطبع، أخذنا التبادل السريع للمعلومات التقنية كأمر مفروغ منه.
    Mısır'ın kanunlarına göre, Firavun'u toprağa verdiğinizde bedeni mezarın içine yerleştirildiğinde, onun olan her şeyi miras olarak devralacaksınız. Open Subtitles وفقآ للقوانين فى مصر, عندما يتم دفن الفرعون... عندما يرقد جثمانه فى... المقبرة, سوف ترثى كل ما كان له.
    Annem emek içinde öldü, sahip olduğum her şey yaşlı adamdı. Open Subtitles مات أمي في المخاض، وكان الرجل العجوز كل ما كان لي.
    Onu tekrar görmek için güvenmem gereken tek şey bir yer ismi ve zamandı. Open Subtitles كل ما كان على هو الذهاب فى نفس المكان والزمان لرؤيتها مجددآ
    Bıçaklar, mızraklar, sopalar. Elimdeki tek şey, sana gösterdiğim silahtı. Open Subtitles ـ كل ما كان لديّ هو تلك البندقية التي رأيتها ـ أكمل
    Elindeki tek şey bir tabanca ve bir deste iskambil kağıdıydı. Open Subtitles كل ما كان كان مسدس و مجموعة من البطاقات.
    Herkesin yapabileceği tek şey beklemekti. Open Subtitles كل ما كان بيد القوات أن تفعله هو الأنتظار
    Elimizdeki tek şey 48 kişilik bir filikaydı. Open Subtitles كل ما كان معنا هو قارب نجاه واحد يتسع لـ 48 فرد
    O da deli olduğumu söyledi. Sürekli söylediği tek şey vardı. Open Subtitles وبالمقابل قال أنني مجنونة وأن كل ما كان يعنيه هو أننا سننجب طفلاً جديداً
    Biz de onlara verebildiğimiz her şeyi verdik. Open Subtitles وقد اعطيناهم كل ما كان بأمكاننا أن نعطيه لهم
    Büyülenmişçesine, gördüğü her şeyi satın alıyordu. Open Subtitles كالمصابة بالمسّ, كانت تشتري كل ما كان على مدّ بصرها
    Genellikle kontrol manyağıyımdır ama o treni durdurmak için yeterince çaba harcamadım. Onu durdurabilmek için her şeyi yapmalıydım. Open Subtitles يا إلهي كل ما كان علي هو إيقاف ذلك لقد فعلت كل ما بوسعي لإيقاف ذلك
    Büyükbabam öldüğünde, büyükannem dükkandaki her şeyi paketletti ve buraya taşındı. Open Subtitles عندما توفي جدي، حزمت جدتي كل ما كان في المتجر ونقلته إلى الأسفل هنا
    O buradayken elimden gelen her şeyi yaptığımı umuyorum. Open Subtitles اتمنى لو إننى فعلت كل ما كان بوسعى عندما كانت هنا
    Yaşadığımız her şey bir hayal ürünüymüş. Hayalden de beter. Open Subtitles كل ما كان لدينا كان فقط ... من نسج خيالي
    her şey o kadar gülünç ve... sahte görünüyordu ki. Open Subtitles كل ما كان بقوم به كان يبدو سخيفاً و يجعلني أعاني
    - Tek işiniz 70 yaşındaki adamı öldürmekti. - 68. Open Subtitles كل ما كان ينبغى عليك فعله ان تقتل الرجل المسن ذو السبعون عاما
    5000 dolar söz konusuydu, Tek yapmam gereken bir nöbet daha geçirmekti. Open Subtitles كانت 5000 دولار كل ما كان علي هو السقوط في نوبة أخرى
    Birazdan öleceksin ve tek yapman gereken babanın sana ne verdiğini söylemek. Open Subtitles ستموتين و كل ما كان عليكِ هو إخباري بم أعطاه لكِ والدك
    O çocuk sahip olduğum tek şeydi ve onu benden aldı. Open Subtitles كل ما كان لديّ هو ذلك الفتى الذي سلبه مني.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more