| öyle bir tımarhanede yaşarsanız, bazen kaçmanız gerekir, anlıyor musunuz? | Open Subtitles | عندما تعيشي في ملجأ كهذا تبحثين عن اي فرصة للخروج |
| öyle büyük bir evi kimse almak istemeyeceğinden yeni kont evi yıkıp, taşlarını 5000 paunda satmaya karar vermiş. | Open Subtitles | و لأن أحداً لن يشتري منزلاً كبير كهذا قرر الإيرل الجديد أن يدمره و يبيع الأنقاض مقابل 5000 جنيه |
| Muhtemelen... ...bu ürünlerin tümü atık alanlarından... ...biri olan Manila’da, hayatları sonlanacaktır. | TED | و جميع هذه المنتجات تنتهي في مكب للنفايات كهذا الموجود في مانيلا |
| bu sadece herkes için eşit erişimi temin etmekle kalmaz, 21. yüzyılın İtalyan tepe kentini inşa etmemizi sağlar. | TED | لا يمنح اختراع كهذا قدرة وصول متساوية فحسب، بل قد يمكننا من بناء مدينة التل الايطالية للقرن الواحد والعشرين. |
| Sizde bunu sağlayacaksınız ve... ...herşey felaket gidiyorsa, bedelini ödeyip... ...hayatınızı alırdınız. | TED | فتحمل شئ كهذا معك وإذا دُمر كل شئ يمكنك الدفع لشراء حياتك |
| Şu yazdıklarına bir baksana. Ben böyle şeyler söylemedim ki. | Open Subtitles | إنظر , ماذا فعلوا لى لم أدعى أى شىء كهذا |
| Eğer adam o şekilde giyinirse böyle bir yerde de yatırılır. | Open Subtitles | اذا كان رجل يرتدى مثل هذا سيصبح وضيع فى مكان كهذا |
| Onu öyle bir sahaya çıkardınız ve sonra onca zaman cep telefonunuzla konuştunuz. | Open Subtitles | و أنت وضعته في ظرف كهذا و أمضيت معظم وقتك تتحدث على هاتفك |
| Peki öyle bir durumda ne yapabilirdim, çaresiz kadınları öldüreceğime... | Open Subtitles | والذي سأفعله في موقف كهذا بدلاً من قتلي لنساء عاجزات |
| Eğer benim takımım da öyle çuvallasa, benim de hâlletmem gerekirdi. | Open Subtitles | كنت سوف افعل ذلك لو ان فريقي وقع في مأزق كهذا |
| Neden öyle bir şeyi gösterip, sonra da tamamen yok etsin? | Open Subtitles | لمَ القيام باظهار شيء كهذا و من ثم إخفاءه بعيدا ؟ |
| Bir daha hiç kimse bana öyle bir şey yapamayacak. | Open Subtitles | لن يقدم أحد على فعل شيءٍ كهذا لي مرة أخرى. |
| öyle bir gösteriden sonra oradaki bütün kadınların sahibi olursun. | Open Subtitles | بعد عرض كهذا أنت مدين لكل امرأة في هذا المكان |
| Umarım bundan elli yıl sonra, insanlar benim tedavimi duyacak ve bir kişinin bu ilkel bilime nasıl katlandığına bakıp dehşete düşecekler. | TED | لذا أتمنى أن يسمع الناس بعد 50 سنة بالعلاجات التي أخذتها و يشعروا بالفزع من أن أحدهم قد تحمل علم بدائي كهذا. |
| bu herkesi etkiliyor, çünkü bir milyar insanın cebinde bunlardan bir tane var. | TED | كما أنها تؤثر علينا جميعًا، لأن مليار شخص لديهم جهاز كهذا في جيوبهم. |
| böyle bir şey hatırlamıyorum. bu iş ne kadar sürecek? | Open Subtitles | لا أتذكر شيئاً كهذا كم من الوقت سيستمر ذلك ؟ |
| bunu yapmak için tamamen deli olmak gerekiyordu ve şansımıza, öylelerdi. | TED | يجب أن تكون أحمقا لتقوم بأمر كهذا ولحسن الحظ، كانوا كذلك. |
| Longbourn'a beni görmeye gelişiniz, eğer böyle bir durum varsa bunu doğrulamış olacaktır. | Open Subtitles | قدومك الى لونغبورن سيكون بمثابة تاكيد لذلك، اذا كان تقريرا كهذا موجود فعلا. |
| Çünkü senin bu işi yapacak yüreğin yok. bunu ikimizde biliyoruz. | Open Subtitles | لأنك لا تملك الجرأة للقيام بعمل كهذا ونحن نعرف ذلك معاً |
| Benim için öylesine güçlü bir şeydi ki kriz geçirdim. | Open Subtitles | لكن كان يضايقني كثيراً أنني مصاب بالصرع أو شيء كهذا. |
| Eğer adam o şekilde giyinirse böyle bir yerde de yatırılır. | Open Subtitles | اذا كان رجل يرتدى مثل هذا سيصبح وضيع فى مكان كهذا |
| - bu tür organizasyonlar bir günde hazırlanmıyor. Kural kuraldır. | Open Subtitles | حدث كهذا لا يحدث في يوم واحد القوانين هي القوانين |
| böyle bir toplum çılgınlık olur, kimse hayatta kalamaz, sorunlarıyla başa çıkamaz. | TED | ومجتمع كهذا سيكون مجنوناً لن يتمكن من الصمود أو من مواجهة مشاكله. |
| Güzel, bu tip bir suçlu kendini böylesi bir şova katılmaktan alıkoyamaz. | Open Subtitles | هذا النوع من الجناة لا يستطيع مقاومة ادخال نفسه فى عرض كهذا |
| Kendini Onun gibi bir ödleğin kucağına atlamaya onur sahibi olmak mı diyorsun? | Open Subtitles | الكرامة ؟ أتسمينها كرامة أن تلقي بنفسك في أحضان تافه كهذا ؟ |
| Allah bunun gibi bir adamdan yemek artıkları almama izin vermiyor. | Open Subtitles | لا يسمحُ ليَ الله أن آخذَ الفَضلات من يديّ رجلٍ كهذا |
| O zaman macera duygumuzu yeniden keşfetmek için şuna benzer bir şeye ne dersiniz? | TED | ماذا عن شئ كهذا لإعادة أكتشاف روح المغامرة فينا؟ |
| Soldaki ülkelerin motorlu taşıt bürolarındaki formlarda şöyle bir seçenek var. | TED | البلدان على اليسار لديها طلب في إدارة المرور يبدو شيئاً كهذا. |