"كُنْتَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • olsaydın
        
    • siz
        
    • davrandın
        
    • Eskiden
        
    • olduğun
        
    • oldun
        
    • gittin
        
    Evet, burada olsaydın, her şey çok daha kolay olurdu. Open Subtitles نعم، هو كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ أسهلَ إذا كُنْتَ هنا.
    Yani Pearl, 100 yaş daha genç olsaydın, yani, kim bilir. Open Subtitles أَعْني، لؤلؤة، إذا أنت كُنْتَ 100 سنةَ أصغرَ، أَعْني، الذي أَعْرفُ.
    siz bir hastayla beraberdiniz ve açıkça bölmememi ifâde ettiniz. Open Subtitles أنت كُنْتَ مَع مريض، وأنت جَعلتَ الأمر واضحاً لا للمُقَاطَعَة.
    Sen de bana çok iyi davrandın. Open Subtitles وأنت كُنْتَ لطيف جداً لي وأنا لا أَعْرفُ.
    Eskiden ben gitmek için kalkınca beni oyalardın. Open Subtitles أنت كُنْتَ تَنزعجُ عندما يقترب وقت رحيلي وتظل تَوَقُّفي
    Bana karşı dürüst olduğun için teşekkürler. Open Subtitles أَنا مسرورُه أنك كُنْتَ صادقه أخيراً مَعي.
    Bunca yıl boyunca sadık bir dost oldun, ve daha iyisini hakediyorsun. Open Subtitles أنت كُنْتَ مثل هذا الصديقِ المواليِ على مرِّ السنين، وأنت تَستحقُّ مراهناً.
    Demek oraya ilk defa gittin? Open Subtitles اذن كَانَت هذه المرة الأولى التي كُنْتَ هناك؟
    Eğer diski onlara vermiş olsaydın, şimdiye kadar tutuklanmış olurdum. Open Subtitles لو كُنْتَ قد سلَّمتهم القرص الصلب، لَكُنتُ أنا مُعْتقلاً الآن.
    Benim yerimde olsaydın, sen de aynısını yapardın. Open Subtitles أن كُنْتَ في مكانِي، أنت كُنْتَ سَتَعْملُ نفس ذلك.
    Dünyaca unlu bir aşçı olsaydın yemeklerin onu cezp edecekti. Open Subtitles إذا أنت كُنْتَ a كبير طبَّاخين عالمي، هي تُقدّرُ طبخكِ.
    Dur tahmin edeyim, siz maun ağacı ve mermer bekliyordunuz? Open Subtitles دعْني أَحْزرُ أنتِ كُنْتَ تَتوقّعُين ماهوغوني ورخام أكثر؟ ماهوغوني :
    siz Başbakanın yanında iken operasyon merkezinden bir çağrı aldım efendim. Open Subtitles بينما أنت كُنْتَ مَع رئيسِ الوزراء، كَانَ لدي نداء مِنْ العملياتِ الأساسيةِ.
    siz ikiniz uykuda iken ben geldim ve her ikinize de baktım. Open Subtitles بينما أنت كُنْتَ كلاهما نائم جِئتُ فيه ونَظرتُ إلى كلاكما.
    Bana çok sert davrandın, ben de yumuşak oldum. Open Subtitles أنت كُنْتَ قاسي جداً عليّ، لذا الآن أَنا لطيفُ.
    Bana her zaman yumuşak davrandın, tatlım. Open Subtitles أَنا متأكّدُ أنت كُنْتَ دائماً لطيفَ مَعي، أيها الفتاة الجميلة
    - Bana hep kötü davrandın. Open Subtitles لقد كُنْتَ دائماً شرسه معي. أنت لم تكوني مشجعة
    Eskiden ben gitmek için kalkınca beni oyalardın. Open Subtitles أنت كُنْتَ تَنزعجُ عندما يقترب وقت رحيلي وتظل تَوَقُّفي
    Eskiden burada, bu kulübede mi oynardın? Open Subtitles عَمِلَ أنت كُنْتَ تَلْعبُ هنا، في هذه السقيفةِ؟ عندما عِشتَ هنا مَع أمِّكَ؟
    Etkisinde olduğun büyünün düğünü durdurması gerekiyordu. Open Subtitles السحر أنت كُنْتَ تحت إفترضَ لإيقاْف الزفاف.
    O tatlı çıtır yerine, mesleğini seçiyor olduğun aklımın ucundan geçmezdi. Open Subtitles هو مَا حَدثَ لي أنت كُنْتَ تَختارُ عملَ على أنْ يَكُونَ مَع ذلك البسكويتِ الصَغيرِ الحلوِّ.
    - Roz. En son ne zaman bir kadınla oldun? Open Subtitles عندما كَانَ آخر مَرّة أنت هَلْ كُنْتَ مَع a إمرأة؟
    -Daha evvel oraya gittin mi? Open Subtitles - هَلْ أنت سَبَقَ أَنْ كُنْتَ هناك؟ - لا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more