Sen de benimle babanın şarkısını yeniden dünyaya göstermek istersin, değil mi? | Open Subtitles | أنت أيضا متفق معـي لأري العالم أغنيـة أبيك ، أليس كذلك ؟ |
Bu hataları yapan kişinin gerçek ben olmadığımı kendime göstermek için. | Open Subtitles | لأري نفسي ان الشخص الذي فعل هذه الاخطاء ليس حقاً انا |
Bugün ofisime tuhaf bir kadın geldi ve beni katili görmeye götürebileceğini söyledi. | Open Subtitles | لقد اتي الي مكتبي اليوم امرأه غريبه تدعي انها بأمكانها ان تدخلني لأري القاتل |
Ben şu telefona bakayım. | Open Subtitles | سأذهب لأري من فأن الهاتف يرن منذ الصباح |
İşten sonra oraya bir uğrarım. Onunla konuşmaya çalışayım Bakalım. | Open Subtitles | حسناً ، سأذهب لأتحدث معه لأري . ما يُمكنه فعله |
Nezarete gidip ondan haber alan var mı diye bakacağım. | Open Subtitles | سأذهب إلى القسم لأري إذا كان أحداً يعرف شيئاً عنه |
Ve şimdi çingene kardeşlerim... onun önünde diz çökmeye... ve istediği gibi, güzelliğinin Zobar'ı nasıl ele geçirdiğini göstermeye karar verdim. | Open Subtitles | ولهذا قررتُ، اخوتي الغجر أن انحني أمامها كما طلبتْ هي مني، لأري الجميع أن جمالها سيطر على زوبــار |
Bir ses duydum ve bakmaya geldim. | Open Subtitles | حسناً ، لقد سمعتُ ضوضاء و جئتُ لأري ماذا يحدث هنا |
Efendim, posta odasından sizin için bir şey getirdim, ama önce Çok değerli zamanınızdan bir dakikanızı alarak üzerinde iki üç yıldır çalıştığım bir şeyi göstermek isterim. | Open Subtitles | يدي املك لك شيئاً من غرفة البريد ولكن اولاً ان استطعت ان آخذ قليلاً من وقتك القيم لأري شيئاً كنت اعمل فيه في السنوات الاثنين والثلاث السابقة |
Onun ödlek olduğunu bütün dünyaya göstermek istiyorum. | Open Subtitles | حسناً, إنني متشوقٌ لأري العالم بأنه جباناً. |
Majestelerine güzel şehrimizin harikalarını göstermek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا أطيق الأنتظار لأري جلالتك الملذات التي في مدينتنا الساحرة |
Sana sahip olduğumu tüm dünyaya göstermek için şatafatlı bir mücevher takmam gerekmiyor. | Open Subtitles | ولا أشعر بحاجة لأري العالم أني أمتلكك . عن طريق وضع حجر مبهرج على يدك. |
Koltuğun arkasına gidip baktığımda, o zengin ve güçlü kocamın kafasının, benim minik kızımın eteğinin altında kaybolduğunu görmeye hazır değildim. | Open Subtitles | ..وعندما نظرت خلف الأريكة لم أكن.. مستعدة لأري زوجي القوي الغني |
"Selam, Jey-Dii!" Aslında birisini görmeye gidiyorum,... | Open Subtitles | في الواقع كنت ذاهباً لأري شخصاً لذا يجب أن... |
Kate'i görmeye gittim çünkü hastalık derecesinde utangaçtım. | Open Subtitles | ذهبت لأري كايت لأني مريضة بالخجل |
Ben de nasılsınız diye bakayım dedim. | Open Subtitles | - سيتأخر قليلا و لذلك أتيت لأري كيف تسير الأمور |
Öylece daldım, ne yapıyorsunuz diye bir bakayım dedim. | Open Subtitles | توقفت قليلا لأري كيف حال الجميع |
Bunu ortaklarıma götüreyim ve ne diyeceklerine Bakalım. | Open Subtitles | دعني أعرض الأمر علي الشركاء لأري ما رأيهم |
Yerel rehincileri kontrol edeceğim, Bakalım yeni düşen bir şeyler var mı? | Open Subtitles | سأحقق في أمر المجوهرات مع محلات الرهون التي بالمنطقة لأري إذا كان لديهم أياً من مجوهراتها |
Bilgisayarda aynı sayfayı bulup panzehire bakacağım. | Open Subtitles | سأفحص الكمبيوتر , وأجد تلك الصفحة لأري لو أن هناك ترياق |
Onu çağırıp PDA'ine tekrar girip yeni e-maili olup olmadığına bakacağım. | Open Subtitles | سأتصل بها وسأدخل علي هاتفها المحمول مجدداً, لأري اذا كان لديها بريد إلكتروني جديد |
Sunaina'ya altılı karın kaslarımı göstermeye geldim. | Open Subtitles | و يا عمة. جئت لأري سوناينا عضلات بطني. |
Ölen adamın fotoğrafını Castle Otelinin personeline göstermeye tabii. | Open Subtitles | لأري صورة الرجل الميّت لطاقم عمل (كاسل) بالطبع |
Televizyonda bir şey var mı yok mu, bakmaya aşağı inmiştim. | Open Subtitles | نزلت فقط لأري ماذا علي التلفاز |