"لأسابيع" - Translation from Arabic to Turkish

    • Haftalardır
        
    • hafta
        
    • haftadır
        
    • haftalarca
        
    • haftalar boyunca
        
    • haftalığına
        
    • haftalar sonra
        
    Ama George, Haftalardır bana ne kadar genç olduğunu söylüyorsun. Open Subtitles لكن، جورج، لأسابيع كنت قد تخبرني عن مقدار شبابك الهائل
    O resim Haftalardır bendeydi bunu yapmak daha önce hiç aklıma gelmemişti. Open Subtitles لقد كانت لدى تلك الثورة لأسابيع ولم أفكر مرة فى فعل هذا
    Haftalardır kendimi öldürüyorum, ama sadece yarım kilo mu vermişim? Open Subtitles أجل، أقتل نفسي في الحِمية لأسابيع وينقص وزني واحد باوند؟
    Kalbim bile teklemeye başladı ve tamamen dinlenmek için bir hafta yattım. Open Subtitles حتى قلبي أصبح يثور وفرض علي ملازمة السرير لأسابيع لأجل الراحة التامة
    Boraqchin Haftalardır, düzgün bir yolculuk ve muntazam bir sıra için onları kontrol ediyor. TED كانت برقشين تنسق معهن لأسابيع للتأكد من تمام الانتقال بسهولة وتنظيم الصفوف.
    Haftalardır burada sizi bekleyerek çürüyorum. Open Subtitles لقد كنت أتعفَن هنا لأسابيع وأنا بانتظاركما
    Haftalardır burada oturuyorum, Kendimi kapana kısılmış hissedene dek, telefona bakıyorum... artık zar zor görebilene dek, beynim uyuşana dek. Open Subtitles كنتُ جالسا هنا لأسابيع حتى كدت أن أختنق ...أحدق في الهاتف كنت بالكاد أرى أحدا لدرجة أن عقلي أصيب بالخدر
    Haftalardır buraya geliyorsunuz... ve hikayeler anlatıp duruyorsunuz. Open Subtitles تأتي هنا لأسابيع وتحاول أن تخدعنا بأسلوبك الملتوي ذلك لن يجدي نفعاً
    Haftalardır yapmak istediğim bir şeydi. Open Subtitles إنه شيء أردت فعله لأسابيع. لابد أن تعلمي هذا
    Haftalardır serserinin biri ıslak giysilerimi makineden alıp masaya sırılsıklam bırakıyor. Open Subtitles لأسابيع والآخرين يأخذون ثيابي المبتلة من الغسالة ويتركونها على المائدة بحالة فوضوية
    Bunu Haftalardır cebimde taşıyorum doğru anı bulabilmek için. Open Subtitles لقد كنت احمل هذا لأسابيع أحاول فيها إيجاد الوقت المناسب لأسألكِ
    Ama Haftalardır kendi kendime düşünüyorum ve bunu nasıl aşacağımı çözmeye çalışıyorum ve bilemiyorum, ama senin gibi... baştan başlayabilme, sadece arkadaş olabilme kapasitem yok. Open Subtitles لكنني كنت.. أياً كان, أبحث روحياً لأسابيع, محاولاً إكتشاف كيفية تجاوز هذا.
    Haftalardır buna hazırlanıyoruz, biliyorum, ve Rahibe Peter Marie hazır olduğumuzu düşünüyor, Open Subtitles أعلَم، كُنا نَتَحَضَّر لأسابيع تَشعُر الأُخت بيتَر ماري أننا جاهِزونَ جميعاً
    Bu, Güvenlik Bölümü'nün Haftalardır şüphelendiği şeyi doğruladı. Open Subtitles وهذا أكد ما اعتقده البعض فى قسم الأمن لأسابيع.
    Yani, sanki... sanki Haftalardır o kafesteymişim gibi hissediyorum. Open Subtitles أقصد , إنه مثل لقد شعرت بأنني كنت في ذلك القفص لأسابيع
    - 4 hafta içki içmedin mi, bir kız için? Open Subtitles هل حقاً أمتنعت عن الشراب لأسابيع من أجل فتاة ؟
    Kurbanların kimliklerine dair temiz bir resmin alınması birkaç hafta sürecektir... Open Subtitles ولكن هذا سيستغرق لأسابيع قبل توضيح الصورة الكاملة عن ماهية الضحايا
    Kurbanların kimliklerine dair temiz bir resmin alınması birkaç hafta sürecektir... Open Subtitles ولكن هذا سيستغرق لأسابيع قبل توضيح الصورة الكاملة عن ماهية الضحايا
    Bir haftadır buraya geliyorum belki burası günü boşa harcamak oluyor. Open Subtitles خرجتُ للصيد لأسابيع و لم أحظَ بشيء يوم آخر هنا هو يوم ضائع
    Tek yaptığınız kavga etmek ya da etmemek ki bu çok daha kötü çünkü haftalarca birbirinizden nefret ediyor gibi görünüyorsunuz. Open Subtitles كل ما تقوموا بهِ هو المشاجرة , أول لا تتشاجروا و هو أسوءُ من ذلك 'لأنَّه يبدوا كأنكم تكرهون بعضكم لأسابيع.
    Eğer meseleyi burada kapatmazsak haftalar boyunca senin mızmızlanmanı dinleyeceğim herhalde. Open Subtitles إذا نحن لا نقطعه الآن، سيكون علي الإستماع لك تئنّ لأسابيع.
    Bir yerlerde kendinize uygun bir ev bulun. Birkaç haftalığına kafanızı dinleyin. Open Subtitles البقاء في منزل ما و الإختفاء عن الأعين لأسابيع
    Okyanusta gerçekten ilerleyebilmek için ancak haftalar sonra yeterince güçlü bir şekilde yüzebilecekler. Open Subtitles سوف تحتاج لأسابيع عديدة لتستطيع السباحة بشكل قوي و تتمكن من التوجه إلى المحيط.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more