"لأكون صريح" - Translation from Arabic to Turkish

    • Dürüst olmak gerekirse
        
    • dürüst olmam gerekirse
        
    • samimice söylüyorum
        
    Ama Dürüst olmak gerekirse sende geçen sene yapılması gereken şeyler için yeterli cesareti göremedim. Open Subtitles لكن لأكون صريح لم أرى شيئا السنة الماضية يعبّر أن لديك ما يُتطلّب
    Dürüst olmak gerekirse bu aslında benim suçum Seni arabada yalnız bırakmamalıydım. Open Subtitles فكرت بالأمر ، و لأكون صريح إنه على الأرجح خطئي لتركك وحدك في السيارة
    Dürüst olmak gerekirse; başarıyı, klasıyla harmanlayan tek kişi bendim. Open Subtitles أنا كنت الوحيد الذي تعامل مع النجاح برقي لأكون صريح معك
    dürüst olmam gerekirse, Tanrı'nın burayı bildiğine pek emin değilim. Open Subtitles لأكون صريح معك، لا أظن أن الرب يعرف أي شيء عن هذا المكان
    Yargıç çok hızlı gittiğimi söyledi, ben de "Sayın Yargıç, dürüst olmam gerekirse hızlıydım. Open Subtitles أخبرني القاضِ أني كنت أقود بسرعة من ثم قلت: حضرة القاضِ لأكون صريح هذا صحيح
    Son derece samimice söylüyorum, yeterince emin olmak kesinlik olmuyor. Open Subtitles لأكون صريح جداً متأكد جداً انه ليس المتهم
    Dürüst olmak gerekirse, bilmiyorum. Kabul edecekler mi emin değilim. Fakat denemeliyim. Open Subtitles لأكون صريح معكِ، لا أعلم، لكن سوى وافقوا أم لا، أنا لست واثقاً من ذلك، لكن سأحاول.
    Açıkçası Dürüst olmak gerekirse o kadar da mutlu olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles حسناً, لأكون صريح معك, لا أعتقد أنها سعيدة جداً.
    Dürüst olmak gerekirse, sizi düşünmüyorum. Open Subtitles لأكون صريح معك. أنا لم أفكر بك.
    Dürüst olmak gerekirse senden kaçıyordum. Open Subtitles و لأكون صريح مطلقاً لقد كنت أتجنبك
    Şey, Dürüst olmak gerekirse... Open Subtitles حسناً، لأكون صريح لم تكن شارتي
    Dürüst olmak gerekirse, bir türlü emin değilim. Open Subtitles لكنّها قضية صعبة لأكون صريح تماماً، لستُ... واثقاً جداً
    Dürüst olmak gerekirse, bir türlü emin değilim. Open Subtitles لكنّها قضية صعبة لأكون صريح تماماً، لستُ...
    Hepimiz organiğe geçmek zorunda kaldık, ama Dürüst olmak gerekirse özlediğim herhangi bir işlenmiş gıdayı hatırlamakta zorlanıyorum. Open Subtitles "كلنا "اعضاء بالمعنى الواسع ,لكن لأكون صريح لا افوت اياً من المعالجه
    Aslında, Dürüst olmak gerekirse, durum pek parlak değil. Open Subtitles لأكون صريح معكِ فنحن لا نعرف بعد
    Gerçi Dürüst olmak gerekirse bizimkisi ilk görüşte aşktan ziyade ilk tuğlada aşk oldu. Open Subtitles وأيضاً, لأكون صريح, لم يكن حقاً حب من النظرة الأولى بقدر ما كان حب في اللبنة الأولى...
    Dürüst olmak gerekirse, Bill anlamamıştım. Open Subtitles لأكون صريح معك تماماً يا (بيل) لم أفكر بهذا
    Ben... dürüst olmam gerekirse hiçbir kısmını anlayamadım. Open Subtitles لأكون صريح معك , أنا لم افهم الأمر كله
    En az üç, dürüst olmam gerekirse. Open Subtitles على الأقل 3 لأكون صريح معك
    Son derece samimice söylüyorum kimse ne düşündüğünüzü umursamıyor. Open Subtitles حسناً لأكون صريح جداً لا احد يبالي بالذي تعتقدينه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more