"لا أريد" - Translation from Arabic to Turkish

    • ihtiyacım yok
        
    • Ben
        
    • etmek istemiyorum
        
    • olmak istemiyorum
        
    • gerek yok
        
    • yapmak istemiyorum
        
    • vermek istemiyorum
        
    • istemedim
        
    • istemediğimi
        
    • Hayır
        
    • falan istemiyorum
        
    • istemem
        
    • İstemiyorum
        
    • istiyorum
        
    • demek istemiyorum
        
    Bu ses kutusu dışında kimsenin benim adıma konuşmasına ihtiyacım yok. Open Subtitles لا أريد أن يتحدث أحداً نيابة عني، باستثناء هذا الصندوق الناطق
    -Teşekkürler, gerek yok - Sara. Bakıcıya ihtiyacım yok baba. Open Subtitles لا أريد بديل يا أبى أنت الذى متزوجها وليس أنا
    Ancak gerçek olan şu ki, Ben bir trafik polisi olmak istemiyorum. TED لكن الشيئ هو , أنا لا أريد أن أكون مثل شرطي المرور
    - İyi dans ettiğini biliyorum. - Hayır, dans etmek istemiyorum. Open Subtitles أنا أعرف أنك راقص جيد لا, أنا لا أريد الرقص حقا
    Artık seninle bir şey yapmak istemiyorum. Artık bir cadı olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أعمل معكِ، لا أريد أن أكون ساحرة بعد الآن
    Sizi uyarıyorum ona zarar vermek istemiyorum ama gerekirse veririm. Open Subtitles أحذر لك. أنا لا أريد أن يضر بها، لكني سأفعل.
    Bu hayhuy içinde rahatsız etmek istemedim. Hâlâ yerleşemediniz mi? Open Subtitles لا أريد إزعاجك ولكنني أعلم أن منزلك مازال طور الإنشاء.
    Ve bu iyi çünkü artık mahkeme tarihine ihtiyacım yok. Open Subtitles و هذا جيد لأنني لا أريد أي جلسات بقاعة المحكمة.
    -Yapma anne. Paraya ihtiyacım yok dedim. O aileden biri. Open Subtitles لقد قلت لك أنني لا أريد هذه النقود في العائلة
    Dinle Sam, yeter artık yardımına ihtiyacım yok. Sen neden bahsediyorsun? Open Subtitles حسنا سام , فقط توقف لأنني حقا لا أريد مساعدتك أكثر
    Sakinleştirici çaya falan ihtiyacım yok. Benim Avatar'ı yakalamam gerek. Open Subtitles أنا لا أريد أي شاي مهدئ أريد أن أمسك الأفاتر.
    Ben bahşiş peşinde değilim. Büyük oyuncularla büyük bir oyunun içindeyim. Open Subtitles أنا لا أريد بقشيش من القطط السمان أريد اللعب مع الكبار
    Ben ciddi olmak istemiyorum. Hele senin ciddi olmanı hiç istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون جاداً وخصوصاً لا أريدكِ أن تكونى كذلك
    Tanrım, üzgünüm. Şikayet etmek istemiyorum. Kötü sözler söylemek için gelmedim. Open Subtitles رباه، أنا آسفة، لا أريد أن أتذمر لست هنا لأقسو عليك
    Sadece sana bağlanıp sonra da kalbinin başka yerde olduğunu fark etmek istemiyorum Open Subtitles لا أريد أن أتعمق في هذا وأكتشف فجأة أن قلبكِ في مكان آخر
    Bunun için kaç tane gerektiğini bilmene de gerek yok, kanka. Open Subtitles و أنت تعرف بأني لا أريد أن يحدث لي يا هومي,
    O adamla hiç bir şey yapmak istemiyorum. O adam bitmiş. Open Subtitles لا أريد أى علاقة لى مع هذا الرجل هذا الرجل فاشل
    Sana zarar vermek istemiyorum, Ama o belgeler bana lazım. Open Subtitles أنا لا أريد أن أجرحك ولكني في حاجة إلى الوثائق
    Pardon kaba olmak istemedim. Ya göz görüyorum ya da peçe Open Subtitles معذرةً ، لا أريد أن اكون وقحـاً لا أثـق بك حقـاً
    Senin hikayeni duymak istemediğimi, söylemiştim. Ancak bazı bilgilere ihtiyacım var. Open Subtitles أسمع، لا أريد أن أسمع قُصتك و أنما بحاجة لبعض المعلومات
    Kahvaltı falan istemiyorum ve haklı olsanız bile bu anlattıklarınız umurumda değil. Open Subtitles لا أريد إفطارا و لا يعجبني ذلك الحديث حتى لو كنتي محقة
    Hem sana rahatsızlık vermek istemem hem de onunla beraberim. Open Subtitles لما لا؟ لا أريد مضايقتك بالاضافة إلى أن صديقي معي
    Yani bunları Ben de istiyorum. Hem de çok. Ama şimdi istemiyorum. Open Subtitles أريد هذه الأمور بشدة ولكننى لا أريد تحقيقها الأن ,لا يفهم ذلك.
    Dikkatsiz araç kullanma demek istemiyorum. Daha fazla şey yaptığını düşünüyorum. Open Subtitles لا أريد جعلها قيادة متهورة أشعر أنّه فعل أكثر من ذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more