"لا ألوم" - Translation from Arabic to Turkish

• suçlamıyorum
• suçlayamam
• suçladığım yok
• suçlamazdım

Hepimiz ailemizin karnını doyurmak için aynısı yapardık; yerli yağmacıları suçlamıyorum.
نحن سنفعل المثل لكي نطعم عائلاتنا، أنا لا ألوم النهاب المحليين.

Bu yüzden meslektaşlarımın kibirliliklerine ve cahilliklerine kızdıkları için veterinerleri suçlamıyorum.
لذا فإنني لا ألوم الأطباء البيطريين لشعورهم بالانزعاج بسبب جهل وانحطاط مهنتي.

Biyologları, kuantum mekaniğini öğrenmek istemedikleri veya zorunlu kalmadıkları için suçlamıyorum.
أنا لا ألوم علماء الأحياء على عدم تعلمهم أو عدم رغبتهم تعلم ميكانيكا الكم.

Bunu saklı tutmak istemesinden dolayı Başkan yardımcısını suçlayamam.
لا ألوم نائبة الرئيس لرغبتها في إخفاء الأمر

Kimseyi suçladığım yok. Yalnızca gerçekten bir kirlilik yaşansaydı diyorum?
أنا لا ألوم احد, ولكن ماذا لو كان هنالك تلوث حقيقي

Şimdi, AL veya TERK ET anlaşmasını kabul ettiği ve herhangi bir yerde hayatlarına başladıkları için Hallowich'leri suçlamıyorum.
الآن، أنا لا ألوم عائلة هالويتش لموافقتهم على اتفاق ملزم وبدء حياتهم في مكان آخر.

Walter'ı suçlamıyorum. O sadece annemi korumaya çalışıyordu.
أنا لا ألوم والتر كان مجرد يحاول حماية أمى

Seni suçlamıyorum, ama gücünü korumak zorundasın.
أنا لا ألوم عليكى , لكنكى يجب أن تحافظى على طاقتك أنا لا ألوم عليكى , لكنكى يجب أن تحافظى على طاقتك

Ama biliyor musun kendimden başka kimseyi suçlamıyorum.
لكن أتدرين ماذا؟ لا ألوم أي شخص إلا نفسي

Benim, başka kimseyi suçlamıyorum, çünkü benim dışımda kimse yediklerimi kontrol etmiyor.
لا ألوم إلا نفسي أنا السبب فيما حصل لأني أختار ما آكله بنفسي

Gale'i suçlamıyorum. Artık geçmişte kaldı.
انا لا ألوم جيل على هذا هذا كان من الماضي

Yaşadıkları böyle bir günün ardından, tedbiri elden bıraktıkları için Rachel'i veya Cam'i suçlamıyorum.
كذلك , بعد اليوم الذي واجهاه أنا لا ألوم ريتشيل أو كام لرميهم الحذر والحيطة في مهب الرياح

- Kişisel olarak, Joel'i kaçtığı için suçlamıyorum.
هنالك شيئاً ما يجب أن أريك إياه حسناً شخصياً لا ألوم جويل على الهروب بعيداً

Hayatım eskisinden çok daha iyi ve ufak tefek pürüzler için kimseyi suçlamıyorum.
حياتي الأن أفضل بكثير مما كانت عليه أنا لا ألوم أي أحد لمجرد بضع أصوات حشرجة

Ben ihtiyarı sakladığı için suçlamıyorum valla.
أنا لا ألوم السيدة العجوز أنها أخفت ما هي عليه

Bende saçma vaftiz törenlerine benim annem dışında dünyadaki herkesi davet etmelerinden dolayı büyükanneni ve büyükbabanı kesinlikle suçlamıyorum.
تعلمين, وأنا كليًا لا ألوم أجدادك لدعوة جميع من في العالم كله ما عدا والدتي لحفلة التعميد الغبية

Çocuğunu görmeyi istediği için onu suçlamıyorum.
حسنا، أنا لا ألوم عليها في الرغبة في رؤية طفلها

Görünüşünden dolayı zavallıyı suçlayamam... ama böylesi bir insanın aklını karıştırır, değil mi?
.... إننى لا ألوم الأرواح المسكينة التى أصبحت على ما هى عليه لكن هُناك أشياء أعرفها تكفى لزعزعة عقل الرجل , أليس كذلك ؟

Hep çok huysuzdur, diğerlerini suçlayamam.
كان دائماً عصبي, لا ألوم الآخرين

- Benim kimseyi suçladığım yok.
انا لا ألوم احداً

Ama merakından dolayı kimseyi suçlamazdım.
لكن لا ألوم أي أحد على أن يقلق من ذلك