"لا بد من" - Translation from Arabic to Turkish

    • olmalısın
        
    • daha olmalı
        
    • lazım
        
    • herhalde
        
    • olmalıyım
        
    • olsa gerek
        
    Kendinle gurur duyuyor olmalısın. Eminim kadınlar kapını tırmalaya başlar yakında. Open Subtitles عليك الافتخار، لا بد من أن النسوة يقفن على عتبة بابك
    - Ben de atölye dersi alıyorum. - Koca bir aptal olmalısın. Open Subtitles أنا أخذ مقرر ورشة عمل لا بد من أنك غبي جداً
    Bu riske girmez. Başka bir aracı daha olmalı. Open Subtitles لن يخاطر بالأمر لا بد من وجود سيارة اخرى
    Blokta başka bir telefon daha olmalı. Open Subtitles لا بد من وجود هاتف أخر في تلك الزنزانة
    Böyle bir şey yapması için tüm umudunu kaybetmiş olması lazım. Open Subtitles لا بد من أنها فقدت كل الأمل لكي تفعل شيء كهذا.
    Bunu çektiklerinde, etrafta dolaşanlar vardı herhalde. Open Subtitles عندما أخذت هذه الصورة كان لا بد من وجود بعض المارة
    Özürlünün biri gibi üzerime salya akıtıyor olmalıyım, ha? Open Subtitles لا بد من أني رولت على نفسي مثل المعاقين, هه؟
    Bu önlemleri fırsat olarak görmesinin başka bir nedeni olsa gerek. Open Subtitles لا بد من وجود سبب آخر للهجوم القوي انه رأى فرصة
    Eşinle yattığımı yeni öğrenmiş olmalısın. Open Subtitles لا بد من أنك اكتشفت أنني أقمت علاقة مع زوجتك
    Güzel bir teknen var, dostum. Halinden memnun olmalısın. Open Subtitles سفينة جميلة كهذه يا صديقي لا بد من أنك رجل راض
    Başka bir yerde almış olmalısın. Belki de laboratuvarda? Open Subtitles لا بد من أنك تعرضت لها بمكان آخر في المختبر ربما؟
    Takip edebileceğimiz başka bir yol daha olmalı. Open Subtitles لا بد من وجود طريقة أخرى
    Buralarda ikinci bir kapı daha olmalı. Open Subtitles لا بد من وجود باب ثاني هنا
    Başka bir kutu daha olmalı. Open Subtitles لا بد من وجود صندوق آخر
    Önce örgütlenmemiz lazım ve saklanma yerlerimizi sağlama almamız lazım. Open Subtitles أولاً، لا بد من تنظيم جميع أمورنا ونؤمّن مخابئنا
    Böyle bir şeyi yapabilmek için, Talia'nın içeride adamı olması lazım. Open Subtitles ليتمكن من فعل شيء كهذا لا بد من أن لديه عميلاً في الداخل
    Hadi canım, herhalde iyi kalpli Hıristiyanlar işe almıştır. Open Subtitles أنت على حق ، نعم. كان لا بد من إشراك من جانب السامري الصالح والراهبات.
    Ne anlama geldiğini bilmiyorum ama herhalde iyi bir şeydir. Open Subtitles لا أعرف ماذا يعني ذلك لكن لا بد من أنه شيء جيد
    Karışımımı yanlış ölçmüş olmalıyım. Open Subtitles لا بد من انني قمت بمزج المقادير الخاطئة من تركيبتي
    - İğrenç olmalıyım ! - Kes şunu. Open Subtitles لا بد من أننى مثير للإشمئزاز - توقفى عن ذلك -
    Düşmüş olsa gerek. Buraya gelirken hangi yolu kullandığını bulmalıyız. Open Subtitles لا بد من أنّه وقع، يجب أن نعرف ما الطريق التي سلكته
    Sabahları kalkıp aynaya baktığında kendinin acınası bir varlık olduğun gerçeği ile yüzleşmek zor olsa gerek. Open Subtitles لا بد من انه صعب عليك أن تنهض في الصباح وتنظري الي نفسك وتعلم انك انسان مثير للشفقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more