Benim eşim ve çocuğum olduğunu seninse eşinin ve çocuğunun olmadığını düşündüm. | Open Subtitles | ظللت أفكر في طفلتي وزوجتي وكيف أنك لا تملك طفلة ولا زوجة. |
Benim varlığımdan haberi bile yok ama biz resmi olarak kuzeniz. | TED | هي لا تملك ادنى فكرة عني ، لكننا بصورة رسمية اقرباء |
Çünkü sen son kontrol ettiğimde bir göt deliğin yoktu. | Open Subtitles | ،لأنه من خلال معرفتي أنت لا تملك حتى فترة شرج |
Paran yok ki. Senden fazla para kazanıyorum. | Open Subtitles | أنت لا تملك أيّ مال أنا أجني مالاً أكثر مما تجنيه أنت |
- Tüm bilgilere sahip değilsin. - Notla ilgili herşeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنت لا تملك كل المعلومات أنا أعرف كل شيئ عن الملاحظات |
Kendi karını savunacak kadar bile cesaretin yok mu senin? | Open Subtitles | أنت لا تملك حتي عزيمة كافية لتدافع عن زوجتك ؟ |
Kendine acımanın telif hakkı sende değil. | Open Subtitles | لا تملك حقوق الملكيه للشعور بالشفقه على نفسك |
Sonuçta, merhametin ortaya çıktığı an kişinin şaşkınlık içinde bir şekilde kendisini kaybettiğini fark ettiği an oluyor: sanatta, meditasyonda, anlayışta, hatta bilgide, bir sınırının olmadığını bildiğinde, diğer varlıkla olan bağlantılılığını bildiğinde. | TED | إذاً يأتي التعاطف حيث تكون انت تكتشف بدهشة انك خسرت نفسك بطريقة ما عن طريق الفن ,التأمل ,الفهم والمعرفة في الحقيقة معرفة انك لا تملك تلك الحدود معرفة انك مرتبط بجميع الكائنات الأخرى |
Balinaların insan kulakları gibi işitme organları olmadığını da atlamamak gerek. | TED | ومن ثمّ هنالك حقيقة أنّ الحيتان لا تملك آذان مشابهة لآذان البشر. |
Çünkü kızın parası olmadığını, üstelik bir de... | Open Subtitles | لأنها لا تملك أى مال ليس هذا فقط ولكنها كانت |
Zooplankton gibi canlılarda kulak denebilecek bir yapı bile yok. | TED | كائنات كالعوالق الحيوانية لا تملك حتى ما قد نعتبره أذنان. |
Aslında doğru düzgün gereçleri, gerekli aletleri bile yok, ama şans eseri yanında Novocaine (anestetik ağrı kesici) getirmiş. | TED | وهي لا تملك حتى الأدوات الصحيحة للقيام بهذا الاجراء ولكن لحسن الحظ انها جلبت بعض مسكنات للألم |
Bundan önce , tutku duyabileceğin birşey karşına çıkabilirdi. Belkide olası iş halinden, bir kenara atmış olabilirsin, çünkü bunu farkedebilmenin bir yolu yoktu. | TED | كما تعلم، يمكن لشغف ما أن يفاجئك بغتةً، وربما تصدفه أثناء عملك، ولا تلقي إليه بالًا، لأنك لا تملك وسيلة لتحديده. |
Licinia korkuyordu, fakat bu durumda seçme şansı yoktu. | TED | ليكينيا خائفة، لكنها لا تملك الخيار هنا. |
"Karma" demiştim, yumruğum değil. Ama "karma" nın yumrukları yok ki. | Open Subtitles | لقد قلت لك كارما وليس قبضة يدي ولكن كارما لا تملك قبضة يد |
Bunca ruhun içinde kendininkine sahip değilsin. | Open Subtitles | كل هذه الأرواح و أنت لا تملك واحدة خاصة بك |
İyi olur. yoksa senin araban yok mu? | Open Subtitles | أجل, لأنك لا تملك سيارةً أو أي شيء, صحيح؟ |
Kendine acımanın telif hakkı sende değil. | Open Subtitles | لا تملك حقوق الملكيه للشعور بالشفقه على نفسك |
hiç bir sabıkası yok. Sonra güzel bir yüzü var. | Open Subtitles | لا تملك سجلاً إجرامياً أولاً إنها مجرّد صورة رخصة قيادة |
Nerden biliyorsun bunları, yoksa hiçbir kadının seninle ilgilenmeme nedeni bu mu ! | Open Subtitles | .. هل لأنك لا تملك أي صفة منهم و لذلك النساء تحبك ؟ |
Bir kızı hayalet hâline getirmek için ilk adım vücudunun kaybolmasını sağlamak, vücudu yokmuş gibi davranmak. | TED | الخطوة الأولى في جعل الفتاة شبحا هو جعل جسدها يختفي. التظاهر بأنها لا تملك جسدا. |
İngiltere'nin Yunanistan'dan farklı olarak gerçek bir mitolojisinin olmaması ne garip değil mi? | Open Subtitles | أليس شيء فضولي، رغم ذلك، على خلاف اليونانيين، بأن إنجلترا لا تملك أساطير حقيقية؟ |
İyi, o zaman, sen de git. Liderlik cesareti yok sende. | Open Subtitles | اذا ارحل ايضا لا تملك الشجاعة لتقودهم |
Lenslerin hangi mesafeye odaklanmaları gerektiğini bilmelerinin bir yolu yoktur. | TED | لا تملك العدسات طريقة لمعرفة المسافة التي يجب التركيز عليها. |
Okullar çocuklara doğru tek bir cevabı olmayan sorunların var olduğunu öğrettiklerinde bunun çok açık olduğunu kabul ederim. | TED | حسناً سوف اعترف انه جليٌ عندما تبدأ المدارس بتعليم الاطفال ان هناك بعض المسائل الرياضية لا تملك حلول صحيحة تماماً |
Paranız ve iştahınız olmadığı zaman her şeye olumsuz bir bakış açısından yaklaşıyorsunuz. | Open Subtitles | عندما لا تملك المال و لا الشهية فإنك تنظر إلى كل شيء بسوداوية |