Hiçbir şey yapmak zorunda değilsin! Neden o yatağa geri gitmiyorsun? | Open Subtitles | لا يجب علي فعل أي شيء لم لا تعود لذلك الفراش |
Bu düğmeye gemi hareket etmeye başlayana kadar asla basmamalısınız. | Open Subtitles | ذلك الزر لا يجب أن يضغط حتى السفينة تبدأ التحرك. |
MH: Öyleyse ofisime koşu çarkı almama gerek yok değil mi? | TED | مارغريت : إذن لا يجب أن أملك جهاز سير في مكتبي؟ |
Arz ederim ki, bu notu yazan her kimse Sovyet yapımı Küba AK-47 saldırı tüfeği çalışırken onunla Hiç karşı karşıya gelmemiştir. | Open Subtitles | لأنفسهم لا يجب أن يتدخل فيه الضباط حسناً، أعترف إليكِ بأن مهما كان من كتب هذا التقرير فإنه لم يواجه قط فوهة |
Hayır, Hayır, Bunu yapmamalı. Beni kurtarmaya çalışmamalı. Onu öldürürler. | Open Subtitles | ل ا، لا يجب أن يحاول أنقاذي أنهم يريدون قتله |
Onun ölümü karşısında bu kadar metanetli olmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | إنظر لا يجب أن تكون رزينا و هادئاً بعد موته |
Sokka, bana bir şeyler kanıtlamak zorunda değilsin. Seninle zaten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | سوكا لا يجب عليك أن تثبت لي ذلك فأنا فعلا فخور بك |
Tam olarak değil ama demek istediğim buna tek başına katlanmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس بالضبط هناك ، والمهم هو لا يجب عليك التعامل مع هذا لوحدك |
Benimle, bir daha asla büyüklerin şeylerini düşünmeyeceğin yere gel. | Open Subtitles | تعال معي حيث لا يجب أن تقلق بخصوص النضوج ثانية |
Bugün size anlattığım bu cesur askerlerin yaptığı asla unutulmamalıdır. | Open Subtitles | هؤلاء الجنود الذين تحدثت عنهم اليوم لا يجب أن ننساهم |
Eh endişelenmene gerek kalmadı. Nasıl olsa bir daha asla geri dönmez. | Open Subtitles | حسناً, لا يجب عليك أن تقلق لأنه لن يعود إلى هنا أبداً |
Hiçbir şart altında gece yalnız başınıza çalılığa gidip maceraya atılmak yok. | Open Subtitles | فى جميع الأحوال لا يجب أن تغامر بالخروج إلى المستنقع بمفردك ليلاً |
Bence endişelenecek bir şey yok. Bence o mektuplar takıntılı birinin sözleri. | Open Subtitles | لا يجب أن نقلق بخصوصه لأني أعتقد أنه من عمل شخص مجنون |
Üç tane aptalca şey söylemeye hakkımız olduğuna göre Hiç zorluk çekmem. | Open Subtitles | لا يجب أن أقلق، ما دام مسموحاً لنا بقول ثلاثة أشياء مملة. |
Kafan bu kadar iyiyse, onu futbol oynamak için kullanmamalısın... ona Hiç birşey ödemedikleri gibi dizinden sakatlanınca, kapı önüne koydular. | Open Subtitles | اذا كان جيدا باستخدام رأسه لا يجب عليه لعب كرة القدم لم يدفعوا له شيئا ثم طردوه بمجرد ان اصيب بركبته |
Hayır, Bunu yapman gerekmiyor. Bak, almaları için birilerini göndereceğim. | Open Subtitles | لا يجب أن تفعلى هذا انظرى, سأرسل أحد ليأخذه فحسب |
Kriz ya da değil, hiçbir şey çay saatini aksatamaz. | Open Subtitles | أزمة أم لا, لا يجب أن يتداخل شيئاً مع الشاى |
Bunu daha önce de yapardık. Hep eğlenirdik. Değişmesi gerekmez. | Open Subtitles | لقد فعلنا هذا دائماً من قبل لا يجب أن نتغير |
Geri çekilip seçenekleri tartman ve akıllı bir karar vermen gerekiyor. | Open Subtitles | لا يجب عليك ان ترجع للوراء وتزن الاختيارات لتصل للاختيار المحسوب. |
İnsanlar gidecekleri yere nasıl gideceklerine dair endişe duymamaları gerekir. | Open Subtitles | الناس لا يجب ان يقلقوا حول كيفيه ذهابهم اينما يريدون |
Çünkü er ya da geç bununla ilgili kararlar karşımıza çıkacak... ...ve bunun hakkında düşünmek, Bunu neden asla... ...yapmamamız gerektiği gibi düşünceleri içerecek de olsa daha iyi olacaktır. | TED | لأن عاجلا أو آجلا سنواجه قرارات بخصوص هذا, و إنه من الأفضل أن نفكر فيه بإمعان, حتى إذا أردنا أن نفكر بإمعان في أسباب تجعلنا لا يجب علينا فعل هذا. |
Fakat bu, özel bir toplumsal kural. Bu, kiminle görüşebileceğimiz ve kiminle olmamamız gerektiğini gerektiğini söylemek isteyen toplumsal bir kural. | TED | لكنها نوعية خاصة من القواعد الإجتماعية, لأنها قاعدة إجتماعية تريد أن تخبرنا بمن نستطيع أن نألفه ومن لا يجب أن نألفه. |
Sanırım bundan kaçınmanın tek yolu, korkunç görünen bir hastalığa sahip olmak ve böylece açıklama yapmak zorunda kalmazsınız. | TED | وأعتقد بأن الوسيلة الوحيدة لتجنبها هي أن يكون لدي مرض خطير مرئي، ومن ثم لا يجب عليكم شرح ذلك. |
Herkesin beklentilerinin ne olduğu anlaşılır olduğu müddetçe bunun bir sorun olmaması lazım. | Open Subtitles | ما دمنا واضحين بشأن ما يتوقّعه الجميع لا يجب أن تكون هذه مشكلة |
Senin gibi hoş bir bayan burada tek başına olmamalı. | Open Subtitles | سيده جميلة مثلك لا يجب أن تتواجد فى الخارج بمفردها. |