Ve eğer araştırmama engel olursan, onun içinde biraz zaman geçirmen gerekecek. | Open Subtitles | وإذا أعقت تحقيقي سيدي ، لدقيقة أخرى ستمضي بضعاً من الوقت فيه |
Son bir kaç ayın benim için nasıl olduğunu düşün biraz da. | Open Subtitles | أيمكنك أن تفكر لدقيقة كيف كان الوضع لي طوال تلك الأشهر الماضية؟ |
Bundan olsa olsa bal'ayı' hediyesi olur. Balayı. Efendim, biraz konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | هل حصل عليها صديقك من المتجر? سيدي , ايمكنني التحدث معك لدقيقة? |
Sana yiyecek bir şeyler bulmak için bir dakikalığına ayrıldım. | Open Subtitles | ماذا حدث لك لقد تغيبت لدقيقة لأعثر على شىء لتأكليه |
Buffy, diyelim ki işe yaradı. Willow'un bir dakikalığına büyü yapmasını engelledik. | Open Subtitles | بافي , فلنقل أن هذا سيفلح وأوقفنا بافي عن عمل السحر لدقيقة |
Şey, bir an için kaçar gibi oldular ama her şeyi hallettim ben. | Open Subtitles | لقد استمرينا في الإطلاق و الهروب لدقيقة و لكنني سيطرت على كل شيء |
Ama ben öyle duymadım.Bi saniye sessiz ol ve otur ! | Open Subtitles | ما أحبك أن تفعليه هو أن تبق صامتة لدقيقة واحدة اجلسِ |
Bir de sahneye fırlayıp eski güzel günlerle ilgili şarkı söyleyen beyazlardan olmasın. biraz konuşmadan şehri izleyebilir miyiz? | Open Subtitles | ولا احد من هؤلاء الساذجين يحيى ايضا هل نستطيع ان نتجول في المدينة لدقيقة واحدة من غير أن نتحدث؟ |
biraz uzanabilirsem, daha iyi hissedeceğim. | Open Subtitles | لو امكني الاستلقاء لدقيقة سأشعر بخير. انا اعرف |
biraz durup kiliseye yol versek iyi olur. | Open Subtitles | ربما سنتوقف لدقيقة حتى تبتعد الكنيسة قليلاً |
Niçin biraz beklemiyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تنتظرين لدقيقة إذا دخلتِ هناك، سيبكون |
Dilerseniz biraz açık konuşalım Randall, olur mu? | Open Subtitles | دعنا نكن صرحاء لدقيقة. حسنا يا راندال,اذا كان هذا هو ما تريده |
Dilerseniz biraz açık konuşalım Randall, olur mu? | Open Subtitles | دعنا نكن صرحاء لدقيقة. حسنا يا راندال,اذا كان هذا هو ما تريده |
Bayan, bize biraz izin verebilir misiniz? | Open Subtitles | سيّدتي، هل يمكنك أن تعذرينا لدقيقة واحدة؟ |
O zaman bir dakikalığına sessiz ol da beni dinle. | Open Subtitles | إذن فقط كوني هادئة لدقيقة و دعيني أقول شيئاً ما |
Şimdi beni yanlış anlamayın, size bir dakikalığına veri paylaşmanın kötü bir şey olduğunu söylemiyorum. | TED | ولا تفهموني خطأ، أنا لست أوحي لدقيقة أن مشاركة البيانات أمر سيء. |
ve sizden birkaç dakikalığına bunu düşünmenizi istiyorum. | TED | وأريدكم أن تتأملوا لدقيقة حول ما يترتب على ذلك |
Yalnızca bir dakikalığına hayal edelim tüm güçlerini el yıkamanın önemini vurgulayan bir mesaj için kullansalar. | TED | تخيلوا لدقيقة فقط، حين يضعون كل طاقتهم خلف رسالة قوية كقوة غسيل الأيدي بالصابون. |
Eğer bende babamın numarası olsaydı Onunla konuşmadığım bir an olmazdı. | Open Subtitles | لو كنت أعرف رقم هاتف أبي لما توقفت عن مكالمته لدقيقة |
- Sadece bir saniye doğru şeyi yaptığımıza inanmak istedim. | Open Subtitles | لدقيقة واحدة أردت أن أعتقد أننا كنا نفعل الشيء الصحيح |
Şimdi oldu işte, çünkü Bir anlığına sorunumuz var sanmıştım. | Open Subtitles | هذا جيد لأنني ظننت بأنه لدينا لدينا مشكلة لدقيقة هناك. |
Birkaç dakikaya ihtiyacımız var mı Harry? | Open Subtitles | وهل نحتاج لدقيقة أو دقيقتان وحدنا، يا هاري؟ |
Ona ders vermek için bisikleti aldım sonra bisikleti bir saniyeliğine başıboş bırakınca biri bisikleti yürüttü. | Open Subtitles | لذا، لأعلّمه درساً، أخذتُ درّاجته و مِن ثمّ حدث أمر غريب حدث و ضعتها أرضاً لدقيقة فسرقها احدٌ منّي |
bir dakika onunla yalnız kalabilir miyim veda etmek için? | Open Subtitles | هل يمكن ان اجلس معها وحدنا لدقيقة ؟ لكى اودعها؟ |
bir dakika önce koridorda dikiliyorsun bir dakika sonra kertenkele bokundasın. | Open Subtitles | لدقيقة تقف في مرر طويل في الدقيقة الأخرى أنت وجبة لسحلية |
bir dakika için bu nehirdeki eğim veya kıvrımları izleyin, bir yerde uzun süre kalmadığını göreceksiniz. | TED | انظروا لدقيقة لأي التواء أو منحنى في هذا النهر، وستروا أنها لا تبقى في المكان ذاته لوقتٍ طويل. |
Bir dakikalık benden kaçmayı bırakıp açıklamama izin verir misin? | Open Subtitles | أيمكنكِ التوقُف عن الهرب منّي لدقيقة واحدة لِتدَعيني أشرح لكِ؟ |
Bir süreliğine var olan açıklık. | Open Subtitles | ما هو المدخل؟ فرصة تكون موجودة ولكن لدقيقة |