"لقد أطلق" - Translation from Arabic to Turkish

    • vurdu
        
    • ateş etti
        
    • vurmuş
        
    • vuruldu
        
    • ateş açtı
        
    • sıktı
        
    • osurdu
        
    • içindi " mi diyorsun
        
    Adam kendisini vurdu. Bana göre bu suçluluğunu kabul etmek. Open Subtitles لقد أطلق النار على نفسه، يبدو كإعتراف بالذنب بالنسبة لي.
    Mutfakta bir aşçı vurdu. Open Subtitles حسناً , لقد أطلق النار حالاً على كبير الطباخين
    Bana ateş etti. Kaybol, Allahın belası! Adamı alıyorum, tamam mı? Open Subtitles كدت أموت , لقد أطلق النار على تراجع , عليك اللعنة
    Bize ateş etti Tommy! Bize ateş etti! Open Subtitles لقد أطلق النار علينا لقد أطلق النار علينا
    Bu yara yanlış yerde. Onu boğazından vurmuş. Open Subtitles هذا الجرح في المكان الخاطئ لقد أطلق النار على الحلق.
    Bugün vuruldu, biz de bu fırsatı görsel zarı değiştirmek için kullanıyoruz. Open Subtitles لاشيء. لقد أطلق عليه النار اليوم ونحن نستغل الفرصة لإستبدال اللحاء البصري
    Birisi muayenehaneden çıktığım sırada bana ateş açtı. Open Subtitles لقد أطلق النار علي أحدهم عند خروجي من العيادة.
    Adamlarından birini vurdu! Open Subtitles الوغد المجنون لقد أطلق النار على احد موظفيه
    Bu adam Walter Delacroix'u kafasının arkasından iki el vurdu. Open Subtitles لقد أطلق ذلك الرجل رصاصتين عل مؤخرة عنق ديلاكروا
    İkisini de vurdu. Marshall'ı ara. Duydun mu? Open Subtitles لقد أطلق النّار على كليهما بدعوة من المارشال، أتسمعنى؟
    -Güç kutusunu vurdu. -Bütün sistemi bozuyor. Open Subtitles ـ لقد أطلق النّار على صندوق التحكّم ـ لقد دمّر النّظام بأكلمه
    Kendini yüzünden vurdu. Elimle dokundum. Evi ateşe verdi. Open Subtitles لقد أطلق النار على نفسه لقد تحسست وجهه وقد أشعل النار في المنزل
    SiIah sesi duyduk, araba kaydı, bize ateş etti, karşı ateş açtık. Open Subtitles سمعنا طلق ناري ثم انزلقت السيارة لقد أطلق النار علينا وقمنا بالرد عليه
    Kamyonetime ateş etti ve kaçmaya çalıştı. Open Subtitles لقد أطلق النار علي شاحنتي وكان يحاول الهروب.
    Anlamıyorum sana ateş etti beni öldürmeye çalıştı, sen hâlâ çağırdığında gidiyor musun? Open Subtitles أنا لا أفهم، لقد أطلق عليك النار و حاول قتلك، ولا تزال تلبي طلبه عندما يدعوك؟
    Adamın göğüs ölçüsünün durumuyla ilgisi olduğunu sanmıyorum. Kazara kendini ayağından vurmuş. Open Subtitles لا أعتقد أنّ حجم صدريته له علاقة بالحالة لقد أطلق الرصاص على قدمه دون قصد
    4 kez vurmuş. 2 kere bacaklarından, 2 kere göğsünden, kız kaçıyor olabilir. Open Subtitles لقد أطلق أربعة رصاصات عليها، إثنان في ساقها و الأخري في الصدر. كأنها كانت تركض و هو تدارك الأمر.
    Senin çivi tabancanla kendini kafasından vurmuş. Open Subtitles لقد أطلق على نفسه في رأسه بمسدسك للمسامير
    Kapınızdan dört metre uzakta vuruldu, bir şey duymadınız mı? Open Subtitles لقد أطلق على بعد 12 قدم من بابك وأنت لم تستمع لأي شيء؟
    Göt herif bize ateş açtı. Open Subtitles ماذا ؟ لقد أطلق النار علينا
    Bir tanesi yeterliyken dört kurşun sıktı. Open Subtitles لقد أطلق 4 رصاصات فيما كانت واحدةٌ ستتكفل بالأمر.
    Phillip birinin yüzüne süper sert osurdu, ...ama bir sonraki bölüme kadar kim olduğunu asla bilemezsin. Open Subtitles لقد أطلق فيليب الرائحة بوجه أحدهم بقوة فائقة, لكنك لا تعرفين من هو حتى عرض هذا الأسبوع!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more