"لقد جئت" - Translation from Arabic to Turkish

    • geldim
        
    • geldin
        
    • gelmiştim
        
    • geldiniz
        
    • geliyorum
        
    • getirdim
        
    Buraya kalpten inandığım bir besin devrimini başlatmak için geldim. TED لقد جئت إلى هنا لأبدأ ثورةً غذائيةً أؤمن بها بشدة.
    - Peşimden geldin. - Bir suçlu olduğun için geldim. Open Subtitles ـ لقد جئتِ ورائى ـ لقد جئت ورائك لأنك مجرم
    Tamam, salla onları, hadi bir yerlere gidelim. Yeni geldim, aşağı in. Open Subtitles تباً، لنذهب ونأكل في الخارج لقد جئت للتو، دعنا نرى ما لدينا
    Benim son atışım için tam zamanında geldin ve artık oyun sona erdi. Open Subtitles لقد جئت فى الوقت المناسب لضربتى الأخيرة و الآن ، لقد انتهت اللعبة
    Benimle kısa bir yürüyüşe çıkar mısın diye sormak için gelmiştim. Open Subtitles لقد جئت أسئلك هل تأخذ معي جولةً سريعة وتتحدث على إنفراد
    Gerald'ı hastanede ziyaret ettikten sonra ben de park yolundan geldim. Open Subtitles لقد جئت إلى الموقف بعد توقفي عند المستشفى للزيارة مع جيرالد
    Bakın, buraya geldim, çünkü sizi buradan çıkarmak için bir planım var. Open Subtitles انظروا ، لقد جئت الى هنا لأن لدي خطة لإخراجكم من هنا
    Buraya iş için geldim, çapraz ateş arasında kalmaya değil. Open Subtitles لقد جئت إلى هنا للقيام بعمل وليس لأخدع من قبلكما
    Senin evine geldim, senden ayrilmanin bir hata oldugunu düsündüm. Open Subtitles لقد جئت إلى منزلك معتقداً أنني أرتكبت خطأ بالإنفصال عنك
    Hayal bile edemeyeceğin kadar şiddet dolu bir yerden geldim. Open Subtitles لقد جئت من مكان أكثر عنفاً مما يمكنكِ أن تتخيلين.
    Seni yanan çöllere götürmeye geldim ve tropikal yıldızlar altında yağlarımı üstüne süreceğim. Open Subtitles لقد جئت كي أحملك الي الصحراء الملتهبة لأطبق عليك ارادتي تحت النجوم الاستوائية
    Gençlik Kulübünde bana terbiyesizlik yaptı. Babamın hatırına buraya geldim. Open Subtitles لقد أساء التصرف في نادي الشباب، لقد جئت بسبب والدي
    Ben New York'a sırf filmler yüzünden geldim, mesela Borsa Şekeri... Open Subtitles لقد جئت إلى نيويورك بسبب .. بعض الافلام مثل جدار السكر
    Buraya bağışıkların öğretilerini yaymak için basit bir kılavuz olarak geldim. Open Subtitles لقد جئت هنا كما رسول المتواضع الخاص بك، نشر إنجيل المحصنين.
    Evet, buraya şimdi geldim de. Biraz ezildiğinizi falan fark etmeden yapamadım. Open Subtitles نعم، لقد جئت إلى هنا فقط لأني لم أحتمل إلى ان الاحظ
    Yeni ve taze bir başlangıç aramak için başka bir gezegene geldim. Open Subtitles لقد جئت إلى كوكب آخر. اسعى باحثاً عن بداية جديدة، بداية جديدة،
    Buraya bir amaçla geldin. Söyle de öğrenelim. Open Subtitles لقد جئت الى هنا لغرضٍ ما دعنا نسمع ما هو.
    Tam olarak öyle yapmak için çok uzun bir yoldan geldin ve hiçbir şey beni durduramaz. Open Subtitles لقد جئت من مسافة بعيدة لأفعل هذا الشئ و لن يتمكن شئ من منعى
    Sadece mağazanın yerinde olup olmadığına bakmaya gelmiştim. Sonra gideceğim. Open Subtitles لقد جئت لأتأكد أن المحل لا زال هنا ، ثم سأنصرف
    Tam da eşimin yemekte yardıma ihtiyacı olduğu zamanda geldiniz. Open Subtitles لقد جئت فى الوقت المناسب لتساعد زوجتى فى إعداد الطعام.
    Buraya haftada üç defa geliyorum ve o her zaman nazik. Open Subtitles لقد جئت إلى هنا ثلاث مرات في الأسبوع، وأنها دائما لطيفة.
    Evden bir mesaj getirdim. Open Subtitles لقد جئت برسالة من الوطن لقد غير أبي رأيه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more