Eğiticileri yılanların zehirli olduklarını gördüğünde onları oradan uzaklaştıracağını biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت أن مدربها سيخرجها من هناك فور رؤية الأفاعي |
Zaten hasta olduğumu biliyordum, çünkü annemin suratında o garip sırıtışı vardı. | Open Subtitles | لقد عرفت سابقا بأنني مريض لأن أمي كانت لديها تلك الابتسامة الغريبة |
İki yıl önce prezervatifin ne olduğunu öğrendim sekiz yıl önce de... kullanmamgerekti. | Open Subtitles | لقد عرفت معنى الواقي الذكري قبل سنتين و قبل ثمانية أشهر استخدمت واحداً |
Allah'ı buldum... domuz eti yemiyorum, daha iyi bir insan oldum. | Open Subtitles | لقد عرفت الله .أنا لا آكل لحم الخنزير انا رجل أفضل |
Ben Warren'ı büyük olasılıkla çoğunuzun yaşından daha uzun bir süredir tanıyorum. | Open Subtitles | والان,لقد عرفت وارن ربما لفترة أطول من عمر معظمكم هنا |
Francisco'yu çocukluğundan beri tanırım. Benden sır saklamaz o. | Open Subtitles | لقد عرفت فرانسيسكو طوال حياته انه لا يقوم بتخبئة أي سرّ عنّي |
Şimdi problemimi biliyorum ve senin bu konudaki fikrini değiştirtmek bana bağlı. | Open Subtitles | الآن ، لقد عرفت مشكلتى و الأمر متروك لى لتغيير رأيك فى |
Bunun bir hata olduğunu biliyordum. Buraya kadar, her şey bitti. | Open Subtitles | لقد عرفت أن هذا خاطئ ، هذه هي لقد قُضي الأمر. |
Sahne sahne, çekim çekim ne yapmak istediğimi biliyordum, anlıyor musun? | Open Subtitles | مشهدا بعد مشهد، لقطة بعد لقطة. لقد عرفت ما أريده بالضبط |
Bunu uzun zamandır biliyordum ama size söylemeye emin olana dek bekledim. | Open Subtitles | لقد عرفت ذلك منذ فترة طويلة لكني إنتظرت حتى أتأكد لأخبركما به. |
İnsan öldürmeyi gerektiren bir gelenek bana hiç mantıklı gelmiyordu ve bu defa bu konuda bir şey yapmam gerektiğini biliyordum. | TED | العادة التي تشجع القتل لا تعني لي شيئاً على الإطلاق و لقد عرفت أنه كان يتوجب علي فعل شيءٌ ما حيال تلك العادة هذه المرة |
Bunu öyle ya da böyle başaracağını hep biliyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت دائمًا أنك ستفعلها بطريقة أو بأخرى |
Bu çok normal, ben de NSS'in varlığını yeni öğrendim. | Open Subtitles | أنا متأكد بأنها حقيقية لقد عرفت مؤخراً بوجود هذه المنظمة |
Bizimkilerden hiçbiri söylemek istemedi. Bu yüzden ben de bir saat önce kampüs güvenliği beni sorgulamaya geldiğinde öğrendim. | Open Subtitles | حسننا ، لم يريد أحد من أصدقائى أن يكون هو من يخبرنى ، لقد عرفت بالأمر منذ ساعة تقريبا |
Oh, şu otoban olayından kurtulmak için iyi bir sebep buldum. | Open Subtitles | أوه, لقد عرفت طريقة جيدة لأتهرب من موضوع الطريق السريع هذا |
Bak, sizi ciddi bir sorun olmadıkça böyle bir şey yapmayacağınızı bilecek kadar uzun zamandır tanıyorum. | Open Subtitles | أنظر، لقد عرفت يا رفاق لفترة كافية لنعرف ان كنت لا تفعل شيئا من هذا القبيل إلا إذا هناك شيئا خطأ على محمل الجد. |
Kaptan Ramsey'i neredeyse 30 yıldır tanırım. | Open Subtitles | لقد عرفت الكابتن رامزي لما يقرب من ثلاثين سنة |
Hastanın ölmesinin hassas bir konu olabileceğini biliyorum, ben sadece... | Open Subtitles | لقد عرفت ذلك موت مريضك سيكون موضوع مزعج انا فقط |
Çok adam tanıdım hapiste bu işi yapan. Sonları kötü oldu. | Open Subtitles | لقد عرفت الكثير من تجار المخدرات بالسجن كلهم كانت نهايتهم سوداء |
Aynı günde doğmuş olan birini tanıyordum. | Open Subtitles | لقد عرفت شخصا ولد بالضبط فى مثل ذلك التاريخ |
Bir zamanlar birçok gerçek erkek tanırdım, şimdi hepsi öldü. | Open Subtitles | لقد عرفت الكثير من الرجال الحقيقيين في السابق ,أما الآن فجميعهم موتى |
Kendilerini doğrudan ilgilendirmeyen meselelere karşı insanların çok az şefkat gösterdiğini anladım. | Open Subtitles | لقد عرفت أن الناس ليس لديهم تعاطفاً كفاية حينما لا يتعلق الأمر بمصالحهم. |
Üzgünüm. l sadece l l'ma biraz sinir düşünüyorum olduğunu, biliyor musun, biliyordu. | Open Subtitles | أعتذر ، لقد عرفت هذا ، تعلمي أنا فقط أعتقد أنني قلقة قليلاً |
Onu gördüğümüz günden beri biliyordun. | Open Subtitles | لقد عرفت منذ اللحظة التي رأيناه فيها ذلك اليوم |
Vaktinde gerçekten çuvallamış bir sürü kişiyi tanımıştım. | Open Subtitles | لقد عرفت الكثيرين من الأشخاص الذين أخفقوا |