"لقد قلتِ" - Translation from Arabic to Turkish

• söylemiştin
• söyledin
• dedin
• demiştin
• söylediniz
• söylemiştiniz
• demiştiniz

Öleceğimi söylemiştin, ama bu dünyayı kastettin. Göz açıp kapayıncaya dek geçecek.
لقد قلتِ بأنني سأموت لكنكِ عنيتِ هذا العالم بأكمله سيختفي عن الوجود

Tatlım, kutunun güvende olmasını istediğini söylemiştin. Ben de sakladım, canım.
عزيزتي، لقد قلتِ أنـّكِ تـُريديها في مكان آمن، لقد خبئتها، عزيزتي

Daha demin bana zengin bir kız kardeşi olduğunu söyledin.
لمَ لا ؟ لقد قلتِ لي للتو إن لديها أختاًغنية.

Burs almama rağmen yine de çok pahalı olduğunu sen söyledin anne.
لقد قلتِ ذلكَ بنفسِكِ يا أمي إنها غالية جداً حتى معَ المساعدة

- Ne? Kendin dedin, sürekli mutlu olmamak için sebep ariyorum.
لقد قلتِ لي بنفسكَ أنني أبحث عن أسباب تحرمني من السعادة

Bunu yapacak kadar soğukkanlıysa yalan söyleyecek kadar da soğukkanlıdır demiştin ama bu kadın unvanını, şirketini her şeyini kaybedecek.
لقد قلتِ إن كانت متحجرة القلب لفعلها ستكون متحجرة للكذب بشأن ذلك لكن هذه الإمرآه على وشك خسارة منصبها وشركتها

Birkaç saat müsait olduğunu söylemiştin, değil mi?
أعني ، لقد قلتِ أنّ لديكِ بضع ساعاتٍ ، أليس كذلك؟

Bugün öğleden sonra kocanın bazı işlere bulaştığını söylemiştin.
لقد قلتِ بعد ظهر اليوم أن زوجكِ متورط فى شيئاً ما

Daha önce hiç bu kadar iyi olmadığınızı söylemiştin.
لقد قلتِ أنكِ لم تكوني سعيدة أبداً كما كنت وقتها.

Bunu daha önce de söylemiştin ve seni anlamamıştım.
لقد قلتِ ذلك مسبقاً، ولم أعرف ما كان يعنيه حينها أيضاً

Bana ait olan her şeyi Choonchun'da sakladığını söylemiştin, değil mi?
ما الأمر؟ ..أمي.. لقد قلتِ أنكِ كنت قد إحتفظتِ بكل أشيائي في شونشون..

Daha önce söylemiştin sen bu günün geleceğini.
لقد قلتِ لي ذات مرة إن هذا اليوم سوف يأتي

Üç hafta önce kertenkele doğurmadığım için hayal kırıklığına uğradığını söyledin.
قبل 3 أسابيع, لقد قلتِ أنكِ محبطة لعدم ولادتي لـ سحلية

Anne, birbirimizi daha az görmemiz gerektiğini sen söyledin. Hayır.
أمي, لقد قلتِ أن علينا أن نرى بعضنا بشكل أقل

Burada olduğunu söyledin, o zaman bu olayın benimle ilgisi ne?
لقد قلتِ بأن هذا حدث هنا ما دخل ذلك بي ؟

Ama olmalı. Uzun zamandır aşka hasret olduğunu kendin dedin.
ولكن يجب حدوثه، لقد قلتِ أنك لم تحب من قبل

- Ne? Kendin dedin, sürekli mutlu olmamak için sebep arıyorum.
لقد قلتِ لي بنفسكَ أنني أبحث عن أسباب تحرمني من السعادة

İnanmıyorum, onu dedin ya, benimkilerin ucu bir sertleşti anlatamam.
يا إلهي لقد قلتِ هذا للتو واصبحت حلماتي قاسيه جداً

Neden söyledin? Tamam. Taşraya gitmek istiyorum demiştin, değil mi?
لما أخبرتيني بذلك؟ حسناً, لقد قلتِ مرة أنك تريدين الذهاب إلى الريف, صحيح؟

İkinci avlu demiştin. Orada bu vardı.
لقد قلتِ بأنه في الفناء الثاني وهو كان هناك

-Birşey yok demiştin. -Aslında birşeyler oldu.
لقد قلتِ أن شيئاً لم يحدث بينكما حسناً, لقد حدث شيئ ما

Her gün demlediğinizi, adetiniz olduğunu söylediniz.
لقد قلتِ بأنّكِ كنتِ تُعدين الشاى من أجله كل يوم ومن ثم كان هذا بمثابة جزء من رُوتِينك

İzin isteyip alabileceğimi söylemiştiniz.
لقد قلتِ للتو فقط تستطيع أن تأخذها لو إستأذنت منها

Okuldan sonra konuşuruz demiştiniz.
لقد قلتِ أنه يمكننا التحدث بعد المدرسة