Bez parçası zehir testinden geçirildi. Otopsi, laboratuvar raporları. | Open Subtitles | تم فحص قطعة القماش للسم تقارير معمل الطب الشرعي |
Ama zarflarda zehir bulunamadı. | Open Subtitles | لكن, مركز مكافحة الامراض لم يجد اي دليل للسم على الظروف |
Muhtemelen yapmamızı istediğin hızlı zehir temizlemenin bir sonucu. | Open Subtitles | أو على الأرجح نتيجة للإزالة السريعة للسم من جسدها كما أمرت |
Taze olursa ve doğru zamanda alınırsa zehri yok edebilir. | Open Subtitles | إذا كان طازجاً وأخذ في الميعاد إنه كان قادر أن يتصدّى للسم |
Biyolojik bir zehirlenmeye karşı kullanılabilecek panzehire sahip. | Open Subtitles | - انه المضاد الحيوي للسم - لمركز الاجتماعات |
Bir insan arılar tarafından sokulunca zehre karşı antikor üretilmeye başlanır. | Open Subtitles | حينما يُقرص الاِنسان من النحل، فينتج الجسد جسيمات مضادة للسم. |
Tamam, eğer şüpheli zehire ulaşabilen bir kimyagerse Dempsey'e neden ihtiyacı olsun? | Open Subtitles | حسنا, انتظروا لحظة. ان كان المجرم اختصاصي كيمياء ولديه وصول للسم لماذا سيحتاج لديمبسي؟ |
Belki de saldırganın kullandığı zehrin doğal yapısında davranışına dair bir ipucu vardır. | Open Subtitles | حافز المجرم في الطبيعة المعينة للسم الذي اختاره |
Senden sonraki zehir kontrolü yapan tam bir felaketti. | Open Subtitles | لقد كانت محاولة ايجاد بديل لك كفاحص للسم كارثـــــه |
Kilisedeki, muhtemel zehir kaynaklarının listesini toplamaya gidiyorum. | Open Subtitles | سأقوم بوضع قائمة بالمصادر المحتملة للسم في الكنيسة |
Sanki lokantaların reklam için yemeklerine zehir koymasına gerek var da? | Open Subtitles | مثل المطاعم التي تُعلن عن عدم وضعها للسم في الغذاء؟ |
Biz soruşturmamızı tam anlamıyla kapatamıyoruz çünkü Fran'in elinde bir zehir olduğuna dair finansal veya kimyasal kanıtımız yok. | Open Subtitles | لا يمكننا رسمياً غلق التحقيق لأننا لا نجد دليل مالي أو كيميائي بأنها كان لديها حوزة للسم |
İmzasını taklik etmen hesabını çekmen zehir satın alman, vasiyetine bakman yüklü bir ücret ödenen gizemli adamla kaçış planlaman. | Open Subtitles | تزوير توقيعه السحب من حسابه شراءكِ للسم وإستشارة وصيته |
Çocuk koltuklarının kenarları arızalı üretildiğinde yemeğimize zehir katılmasına göz yumulduğunda petrol kuyularındaki güvenlik kapaklarının talihi şansa bırakıldığında Bay Schrader benzeri bir adam çıkıp firmalara, kurbanların sevenlerinin dava açmamaları ve cezai işlem başlatmamaları için. ödemeleri gereken minimum ücreti hesaplar. | Open Subtitles | متى ما قص الشريك زوايا مقعد الصغير في السيارة أو سمح للسم أن يتسلل إلى طعامنا |
Canının zehir çekmesi iblislerle savaşta başarı getirmez. | Open Subtitles | التوق للسم لا يقود إلى النجاح حين تصارعين الشياطين. |
zehir aslında çok farklı şekillerde etki edebilir. | TED | يمكن للسم الحيوي أن يعمل بطرق مختلفة. |
Görüyorsun, bıçağın içinde zehir için bir bölme vardı. | Open Subtitles | أترى؟ هنالك مخزون للسم في السكين |
Senin zehirli dişlerinin benim zehir geçirmez zırhım karşısında hiç şansı yok. | Open Subtitles | درعى المضاد للسم يحمينى من سمك |
Bayan Blacklock için hazırlanmış olan bir zehri yutmuş. | Open Subtitles | بسبب تعاطيها للسم المعني "للآنسة "بلاكلوك |
Bu iyi bir şey. Akıt içindeki zehri. | Open Subtitles | لا , هذا جيد يا رفيقي اسمح للسم بالخروج |
Ama zehirlenmeye dair açık bir belirti yoktu. | Open Subtitles | لكن لم يكن هناك علامات واضحة للسم |
zehre alerjim olduğunu söylemem gerek. | Open Subtitles | لأنه يجب علي تحذريكم لأنني أعاني من حساسية عالية للسم |
Otopside zehire ilişkin en ufak bir iz bulmak mümkün değil. | Open Subtitles | الغريب بما فيه الكفاية، في ما بعد الوفاة... لا أثر للسم يمكن العثور عليها... |
zehrin kimyevi bileşenlerini incelediğinizde hangi coğrafyadan geldiğini söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | بواسطة تحليل النسب الكيميائية للسم يمكنُنا تحديد المنطقة الأصل |