Bakalım. Bunların ne anlama geldiğini bilmek zorunda değilsiniz, hiç farketmez. | TED | لننظر. لا تحتاج لمعرفة ما تعنيه هذه الأشياء، لن تحدث أي فرق. |
İkinizin birlikte neler başaracağınızı görmek için hepimiz çok heyecanlıyız. | Open Subtitles | ونحن جميعا متحمسون جدا لمعرفة ما يمكن أن تحققاه معا |
Rusça, İspanyolca ya da İngilizce olduğunu anlamak için bağlama ihtiyaç duyarsınız. | TED | أنت بحاجة إلى سياق لمعرفة ما إذا كنت تسمع الروسية أو الإسبانية أو الإنجليزية. |
Şu anda bir dinozorun ya da herhangi bir hayvanın genç ya da daha yaşlı olup olmadığını test etme imkanımız var. | TED | الاَن توجد لدينا طريقة للإختبار لمعرفة ما إذا كان الديناصور او أي حيوان هو صغير في العمر او كبير |
Bir şeye ihtiyaçları var mı diye bakmak için yukarı çıkıyorum ben. | Open Subtitles | لقد عدت للتو لمعرفة ما . إذا كنت بحاجة إلى أي شيء |
Hayır, sadece ne gibi bilgilere sahip olduğunu anlamaya çalıştı. | Open Subtitles | لا انها مجرد محاولة لمعرفة ما هو نوع المعلومات لديك. |
Ama şimdi, ördeğe neler olduğunu öğrenmem lazım. | Open Subtitles | ولكن الآن ، إنى بحاجه لمعرفة ما الذى سيحدث للبطه |
Ben sadece karımın kapısının önünde, ne aradığınızı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط فضولي لمعرفة ما تفعله بالضبط عند باب زوجتي |
Nasıl olduğunu öğrenmek için sabırsızlanıyorum. | TED | لا أستطيع الإنتظار لمعرفة ما سيبدو عليه ذلك. |
Kfar Khout'u kimin yıktığını ve çocuklara ne olduğunu öğrenmemiz gerek. | Open Subtitles | ويجب أن نسأل أولئك الذين دمروا دار الايتام في كفر كوت لمعرفة ما حدث للأطفال |
Birileri 60'larin müthiş olup olmadığını öğrenmek istediğinde mi? | Open Subtitles | لمعرفة ما إذا كانت الستينيات رائعة أم لا؟ |
Buna rağmen sizin bile gemide ne olduğunu öğrenmeye yetkiniz yok. | Open Subtitles | ومع هذا حتى أنتم لا تملكون الصلاحية لمعرفة ما يوجد على متنها. |
Bakalım yukarda kullanabileceğim bir şeyler var mı? | Open Subtitles | انا ذاهب لمعرفة ما إذا كان هناك أي شيء يمكنني استخدامه هناك |
Bakalım yukarda kullanabileceğim bir şeyler var mı? | Open Subtitles | انا ذاهب لمعرفة ما إذا كان هناك أي شيء يمكنني استخدامه هناك |
Ve yoksul depresif insanlar için neler yapıldığını görmek için çıktım böylelikle. | TED | لذا خرجت في محاولة لمعرفة ما الذي يتم عمله للأشخاص الفقراء المصابين بالاكتئاب. |
Gerçekten ne olacağını görmek için araştırma yaptık. | TED | لذا أجرينا الدراسة البحثية لمعرفة ما الذي سيحدث فعلًا |
İkili kodda da sayılara mı yoksa bir metne mi bakıyor olduğunuzu anlamak için benzer bir bağlam gereklidir. | TED | وأنت بحاجة إلى سياق مماثل لمعرفة ما إذا كنت تنظر إلى أرقام ثنائية أو نص ثنائي. |
Bu şifre ölçerlerin gerçekten çalışıp çalışmadığını anlamak için bir çalışma yapmaya karar verdik. | TED | قررنا عمل دراسة لمعرفة ما إذا كانت مقاييس كلمات المرور تلك تعمل حقًا |
Hepimiz birlikte çalışıp neler olduğunu çözeceğiz ve kimse ölmeyecek. | Open Subtitles | وسنعمل معا لمعرفة ما الذي يجري لذلك حتى لايموت احد |
Bundan sonra alacağınız kanser ilaçlarının, sizin kanseriniz üzerinde etkili olup olmadığını test etmek istemez miydiniz? | TED | ألن تحاول التجربة لمعرفة ما إذا كانت ادوية السرطان تلك التي ستأخذها سوف تنجح في التفاعل مع سرطانك؟ |
Gidip orada mı diye bir bakayım. | Open Subtitles | أنا ستعمل فقط النزول لمعرفة ما اذا كان هناك. |
Bu Christiaan Huygens'in Satürn'de neler döndüğünü anlamaya çalışanların yaptığı hataları topladığı kitabından bir sayfa. | TED | هذا كتاب كريستيان هويجنز والذي بَوَب فيه كل اخطاء الناس في المحاولة لمعرفة ما كان يحدث مع كوكب زحل. |
Ama şimdi, ördeğe neler olduğunu öğrenmem lazım. | Open Subtitles | ولكن الآن، إني بحاجه لمعرفة ما الذي سيحدث للبطة |
İç işleri 12. ekipte neler olduğunu bilmek istediğimde ben ışık tutarım. | Open Subtitles | عندما تحتاج الشؤون الداخلية لمعرفة ما يحدث في الفرع 12، اسلط الضوء. |
Şimdi, sonra ne olduğunu öğrenmek için kitabı açmalıyız. | TED | والآن علينا أن نفتحه لمعرفة ما سوف يحدث بعد ذلك. |
Oval Ofis'te neler olduğunu öğrenmemiz lazım. | Open Subtitles | الآن, نحتاج لمعرفة ما يحدث في مكتب الرئيس. |
Ellerinde bizimle ilgili bir şey olup olmadığını öğrenmek için gittim. | Open Subtitles | كان لي أن أراها لمعرفة ما إذا كان لديهم أي شيء علينا. |
Kilitliymiş ve içinde ne olduğunu öğrenmeye can atıyormuş ve sonunda sisli bir günde onu açıncaya kadar aylarca tüm kombinasyonları denemiş. | Open Subtitles | كانت مُقفلة، لذا كان مُتلهفاً لمعرفة ما بداخلها، وقد أمضى أشهراً في مُحاولة كل تركيب عددٍ مُمكن حتى قام بفتحها ذات صباحٍ. |
neyin yanlış gittiği konusunda hipotezleri olabilir ancak gerçekten neyin bu korkunç olaya sebep olduğunu bilmelerinin herhangi bir yolu yoktur. | TED | من الممكن أن يفترضوا ما الخطأ الذي حدث ولكن ليس لديهم فعلاً طريقة لمعرفة ما الذي أدى إلى تلك الأحداث المريعة. |